bugün

hani güzel bir bikini alırsın da bir an önce denize gidip havalı havalı giymek istersin ya. işte onun gibi bir şey bu. (empati kurdum. erkeğim. mesaj istemiyorum) heyecanla doğru zaman ve doğru yerin gelmesini beklersin ve hafif gerilerek patlatırsın cümleyi. o kelime söylenirken de bastırırsın. vurgunu koyarsın inceden.

ben bunu ilk kez 'empati' sözcüğünde yapmıştım. girişte yaptığım gibi. gençtim o zamanlar. fütursuzdum. karizmaya çok ihtiyacım vardı. entelektüel bir diyalog esnasında;

- abi böyle ibnelik olmaz ya. bu adamın yaptığı tam hayvanlık.

+ abi sen de biraz "empati" kur be amına koyim.

- ıkııı ıkıı....

aklını almıştım. kitlendi kaldı pezevenk. toparlanınca anlamını sordu. önce 'oha lan bilmiyor musun?' tepkisi verdim. sonrasında da açıklamayı yaptım. ezdim yani.

gerçi yan etkisi de olmadı değil. o kadar çok kullanıyordum ki bu kelimeyi, herkes beni çok duygusal ve anlayışlı biri sanıyordu. baktım ki çevrede yanlış tanınıyorum hemen yeni kelimeye geçtim. o da 'bilmukabele' idi zannedersem. net hatırlamıyorum.

böyle böyle geliştirdik kelime haznemizi işte. hee bir de oyun vardı. son iki harften kelime türetmece. onun da çok katkısı olmuştur. 'ımızganmak' diye kelime biliyorum lan. bundan ötesi mi var?
kendi kendini deneyip bi cümle kurmak akabinde "acep doğru mu söyledim" kaygısını çaktırmamaya çalışarak insanların yüzüne bakmaktır.
pekiştirme yöntemidir.

(bkz: cümle içinde kullanmadığın kelime senin değildir)
ilkokul ders kitaplarımızda yer alan ' parçada geçen bilinmeyen kelimeleri cümle içinde kullanma' etkinliğinden kalma bir alışkanlıktır.
absürd cümlelerin oluşmasına sebep olur.
ben bu aralar egzibistyonist takılıyorummmmm.
-Sert olsam da hümanistim abi. siyasi görüşümün olduğu pek söylenemez liberal takılıyorum. hoş üniversite yıllarım da , siyasi görüşüm adına bir kaç makale ve manifestom olmuştu fakat hepsi cılız hipotezlerden öteye geçemedi tabi. kolektif güce inanırım. son derece tevazu bir öğrenciydim üniversite de. fakat mülahaza bakımından bir hayli geniştim. arkadaşlarım daima müşfik bir insan olduğumu belirtirlerdi. arpej gibi hissediyorum bazen kendimi fakat meşum gelecekten ne bekliyorum bilmiyorum. dejenere olmuş geçmişimiz. liderler eza vermekten başka bir işe yaramıyor. spekülasyon yapmaktan öteye geçemiyorlar. nokta.

-ne düün anuna koim?!
-dünyevi olaylar beni sarmıyor diyorum artık garip bir fenomenden ibaretiz.
-ne içtin de kafan böyle oldu? ben de istiyorum aynından! bok herifin damadı.
ögrenilen sözcük : maşuk
içinde kullanıldıgı cümle : babamın maşugu var

(bkz: ben bunu gördüm)
+nerden geliyosun
-kuvvetle mutemel okuldan dayı
+okul nasıldı?
-kuvvetle mutemel güzeldi
-kuvvet kim lan? muhtemel kim?
(bkz: erol köse)

bu konuda ustadır kendisi.
annem pazardan elma, armut, müteselsil al dedi.
(bkz: ilkokul anıları)
yeni öğrenilen kelimeyi cümle içinde kullanmak çok tehlikeli. Yanlış kullanırsan öldün sen . Bide ortamda yeni öğrenilen kelimenin asıl anlamını bilen birisi varsa , helvanı yemeye gelelim. Rezil olursun oğlum.
-Abi bu olay tamamen dış konvektör.
-kapitalizm floransa sınıfını sömürmek için kurulmuş bi düzen.
-nihal ıssız okuyorum.

Gibi tam vezir olacakken rezil eden atraksiyon.
Liberal kelimesini ilk öğrendiğimde yapmak istemiştim ama dilim dönmemiş "ribelal" gibi saçma sapan anlamsız bişey söylemiştim. Sonrasında tabi saf ayağına yatıp 15 dk içinde ortamdan ayrılmıştım.
koltukların kabarır.
hatta karşındaki kişi o kullandığın kelimenin anlamını bilmiyorsa ona açıklamakta ayrı bir gurur okşar.