bugün

Lübnan muhalifleri kimin çıkarlarını göz ediyor ?
Lübnan meclisinde seçimler yine ertelendi. Sebep ise vekillerin «Seçimler kanunu» konusunda anlaşamamaları. Seçimler ise bu yılın son baharında yapılacakmış.
Hatırlatmak gerekirse «Seçimler kanunu» dini temelde 1960 yılından beri Lübnan parlementosunda siyasi partilerin aldıkları oy oranınca koltuk sayılarını belirlemekte.
«8 Mart» tarihinde koalisyon temsilcilerinin belirtmesine göre, şuanki kanun eskimiş ve çok milletli lübnan halkının var olan siyasi menfaatlerini yansıtmamaktaymış.
Bundan dolayı temelinde seçim sistemine farklı bir yaklaşım olan «karma bir seçimler kanunu» hazırlanmış. Hazırlanan bu kanun teklifi, özellikle az nüfuslu seçim bölgelerinde inançlı çoğunluğun, büyük şehirlerde ve bölge merkezlerinde ise nüfusu farklı etnik gurupların oluşturduğu bağıl çoğunluğun olduğu yerlerde seçim kazanmasını ön görmekte.
Sorun çözülmüş gibi gelsede, ‘karma seçimler kanunu’ muhalif ‘El-müstakbel’ ve ‘Kataib’ gayri resmi yönetimleri tarafından «14 mart» tarihinde yine reddedilmiş.
Buna karşın Lübnan muhalifleri ne kendi kanun tekliflerini sundular ne de herhangi bir çözüm önerisi... Bütün bunlar parlemento seçimlerinin ileriki bir tarih olan bu yılın ilk baharına çekilmesine sebep oldu.
Gelin neler olduğunu biraz anlamaya çalışalım.
Öncelikle ülkedeki seçimlerin kimin işine yaramadığını anlamak gerek.
2016 yılının sonunda seçilen yurtsever Cumhurbaşkanı Mişel Avn, ülkesinde herşeyi yoluna koyma, devletin politik eğemenliğini eski haline getirme, Lübnan’ı layık olduğu dış politika konumuna geri döndürme ve dış ortaklarla var olan eski ekonomik bağlantıları yenileme gayesinde.
Bütün bu fikirlerin ve aynı zamanda var olan kanun tekliflerinin kabullerinin hayata geçebilmesi için Cumhurbaşkanı M. Avn’ ın parlementonun desteğine ihtiyacı olduğu aşikar. Herşey kulağa bu kadar kolay ve vaitkar gibi gelsede burada da bir ama var... Ticari ve ekonomik ortakları olarak Cumhurbaşkanı M. Avn’ ın gördüğü başlıca ortaklar Rusya, Suriye ve iran. Anlayacağınız üzere bu üç devlet batının menfaatleriyle çelişen devletler, en baştada ABD menfaatleriyle. Bu devletlerin aralarındaki ilişkileri güçlendirmesi tabikide Amerika’nın zararına. Bu gücün Amerikanın bölgedeki askeri ve ekonomik gücünü azaltacağını da anlamak pek zor olmasa gerek. Tam da bu yüzden Beyaz saray, Cumhurbaşkanı M. Avn’ ın tüm girişimlerini engellemeye çalışmakta, öncelikli olarakta muhalifleri buna alet etmekte. Şuan Cumhurbaşkanı M. Avn’ın parlamento oluşturmasını muhalifler eliyle engellemekteler.

Aslında ortaya çıkan gelişmeler olmasa bütün bu tezlerin boş bir laftan ibaret olduklarını söylebilirdik. Ama Beyaz Saray «El-müstakbel» ve «Kataib» parti temsilcilerine yüklü miktarda para yardımı yapmış. 2017’ nin ilk baharında Saad Hariri ve Sami Jmayel Amerikalılardan 500er bin amerikan doları almışlar. Ne için dersiniz ? Tabiki de Amerikaya yataklık etmek için. Parayı kim aracılığıyla vermişler? Adı Faresa Saida muhalif millet vekili, eski parti lideri.
işte şimdi taşlar yerine oturmakta. ABD tarafından finanse edilen muhalifler tüm yolları deniyerek, ülkedeki parlemento seçimlerini ertlemekte. Nedeni ise seçim tahminlerinde gördükleri sonuçların şuanlık beyaz saraydaki sahiplerini memnun etmemesi. Muhaliflerin şuan yaptıklarıysa sırf kafa karıştırmak için «karma seçimler kanunu» ‘nun farklı etnik grupların menfaatlerini ön görmemesi. Saçmalık!
Böylece varacağımız sonuç şu ki, ne pahasına olursa olsun ABD
için önemli olan tek şey ortadoğuda şuanki konumunu korumak ve bu tür ülkelerin tekrar eski konumlarına gelip, askeri ve ekonomik alanda yüklesmelerini engellemektir. Tüm muhalifleri kirli parasıyla satın almasıda cabası. Önümüzdeki parlemento seçimlerinde Lübnan halkının en doğru seçimi yapacağını ümit etmekten başka bir şey yok gibi. inşallah Lübnan, okyanus aşırı batılı kuklalara rağmen kalkınma ve refaha yürür. Yaşasın Lübnan!