bugün

depresyona giren kişilere bu süre zarfı içinde neler yaşayacaklarından, nasıl bir organizmaya dönüşeceklerinden söz eden ifadedir. örnekler birçok şekilde türetilebilir. depresyonu genel olarak yaşamından zevk alamama hali olarak tanımlarsak e sizde tahmin edersiniz ki bunun ilk sebebi olsa olsa gönül meseleleridir. bir zamanlar deli gibi sevdiğiniz, onu hayatınızın anlamı olarak gördüğünüz kişi bir anda yaşamınızdan çıkıp giderse ne olur? depresyon! peki depresyon nasıl yaşanır, incelikleri hatta olmazsa olmazları nelerdir?
ilk olarak hayatta hiçbir şeyin sizi ifade edemediğini söyler durursunuz. hiçbir şey sizin derdinize ortak olamaz lakin iki şey dışında. nedir bunlar?
alkol ve gayet dokunaklı sözlere sahip şarkılar.
olmazsa olmazlarımız arasında ilk sıraya bunlar oturur. içinizdeki kaybolmuş o anlamı şarkılarda ararsınız ararken iki tek atmayı ihmal etmezsiniz tabi.
günler geçer uykularınızdan olursunuz ya da bünyeye göre aksi olur sürekli uyursunuz. bir de bunun yemek mevzusuna bulaştığı olur ki o da epey bir tehlikelidir. ne olur efendim ya yemeden içmeden kesilir sararıp solarsınız ya da aksi olur deli gibi yer duba* olursunuz. vücudunuz gün geçtikçe adeta bir yumurta* şekline bürünürken siz bunu ancak depresyondan çıktıktan sonra farkedersiniz. hiç merak etmeyin bunun şokuyla tekrar depresyona girmekte olasıdır.
kısacası; bir zombi kıvamında, eve kapanan, şarkılardan fal tutan* bireylerdir depresyon içindeki tipler. lakin bu mevzunun faydalı bir tarafı varsa kişiyi gerçekten dinlendirdiğidir. bir rehavet, zihinde bir arınma söz konusu olabilir. hatta bu konuyla ilgili olarak şöyle bir ifade de mevcuttur, bilmem ne düşünürsünüz; "dibe vurmadan yüzeye çıkılmaz" kimbilir belki de bu, yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul edilmelidir.
(bkz: hırka)
herşeyin aşırısına kaçıyorsa o artık depresyondadır.
(bkz: aşırı yemek yemek)
(bkz: aşırı uyumak)
(bkz: aşırı gezmek)
(bkz: aşırı yürümek)
(bkz: aşırı koşmak)
(bkz: aşırı yazmak)
(bkz: aşırı susmak)
yeni baslayanlar için depresyon hafif aglak slow parcalar dinlemektir. ileri safhalara ulasan depresifler ise ismail yk ve derken ibrahim tatlıses dinlemeleriyle tanınırlar. mazide saplanıp kalmıssa "bu aksam ölürüm beni kimse tutamaz" vari sarkılarda dinleyebilirler.
bu duruma kim, ne, neden sokmus olursa olsun gececegini bilmektir. gecmiyecegini dusunebilirler ama gececektir.
bu depresyon denilen şeyi bilmeyen insanlar depresyona yakalanmıyor gibi hissediyorum. ben bu bok yiyen illeti yaşayan akrabalara sahip olmasaydım, depresyon benim ebemi belleyemeyecekti. madem sen benim ne olduğumu biliyorsun başına geleyim de sen de çek beni dedi ve gırtlağıma yapıştı.

depresyonda olduğunu hissedenlere en büyük tavsiyem bu realiteyi kabul etmemeleri. reddetmeleri. asla depresyondayım dememeleri. depresyon girdap gibidir. çektikçe içine çeker insanı. o yüzden depresyon geçiren insanların başlarına gelen davranış bozukluklarını hiç dinlememeniz, bilmemeniz tavsiye edilir. yoksa tüm semptomları bir bir kendinizde görürsünüz.

depresyon koskoca bir hiçtir, düşünceye bulaşan virüstür. ama beyin tüm vucudu kontrol altına aldığı için fiziksel zararları da olur. hele bir de çareyi psikiyatride bulmaya çalışırsanız düştüğünüz girdap büyür. her gittiğiniz psikiyatrist aklınıza başka şeyler atar. verdikleri ilaç yanlış ise o zaman yandınız. doğru ilacı bulana kadar benim gibi 10 çeşit ilaç denersiniz. ilaç değişikliklerinin kişiye verdiği zarar da tecrübeyle ortadadır.

teselli etmek için kendinizi sürekli şunu düşünün. depresyon sonu olan bir hastalıktır ve er geç geçecektir. bugun bitmesine x gün kaldıysa yarın x-1 gün kalmıştır.
hayatta başarıya ulaşamayan, umduğunu bulamayan insanlardır. çaresizlikten doğru hareket edemezler akabinde depresyon belirtileri başlar.müzik eşliğinde gözlerini nemlendirirler.
kadın dırdırı çekmektir.
(bkz: gamsız girilmez)
"laroksil" kullanılması tavsiye edilir.
ilk ders: hayattan nefret et.
ikinci ders: insanlardan nefret et.
üçüncü ders: kendinden nefret et.
son ders: intihar et *
son noktaya gelenler için depresyondan kurtulma teknikleri
ilk ve son ders: iyilik yap.
uzun hırka alın. kolları sarksın en az iki beden büyük olsun. gri olması tercih edilir. depresyon hırkasız olmaz. bir de saçlarınız karmakarışık olsun. bayanlar için toplu olacak saçlar. açık saçlı depreşik olmaz. erkekler için de söylüyorum kirli sakalsız depreşik olmaz. bunlar kesin olmalı.
(bkz: learn how to cope with it)
sezen aksu'nun bir şarkısında bahsettiği üzere;

"Kan ter içinde uykularından uyanıyorsan eğer her gece
Yalnızlık sevgili gibi boylu boyunca uzanıyorsa koynuna
Olur olmaz yere ıslanıyorsa kirpiklerin artık herşeye
Anneni daha sık anımsıyorsan hatta anlıyorsan"

şeklinde açıklanabilecek durumdur. herkesten, herşeyden uzak durup kendi küçük mutluluklarını yaratmaya çalışıyorsundur... geceler ise daha bir sıcak gelmeye başlamıştır kararmakta olan ruhuna.
kalın bol kazaklar, dağınık saçlar, aşırı yemeye bağlı oluşan sivilceler, kilo artışı, sürekli şikayet, insanların senden kaçması, internete girdiğinde artık sıkıntı dinlemek istemeyen ve başta sana elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışmış kimselerin kaçacak delik araması sonuçlarını doğuran gereksiz hadise. eğer illa ki depresyona girilecekse tek başına, insanlardan uzakta girilmesi önerilir.
girmeden çıkmanız tavsiye edilir. *
öneri: sakın saçlarınızı kesmeye kalkışmayın, kredi kartının dibine vurup alışverişe de sarmayın. alkol de çözüm değil. girmeyin girmeyin.
miski amber.
ilaç kapitalizmi tarafından uydurulmuş tv deki 3-5 dangalak doktor sayesinde bütün topluma pompalanan bu sayede peynir ekmek gibi psikiyatrik hap satarak paranın sülalesinin amınakoyan 21. yüzyıl sahtekarlığıdır.
çoğu bireyin sadece basit bir özgüven terapisi ve antistres terapisi ile basitlikle halledebilceği sorunlardır .
moral hafiften bozukken depresyona girilmeye çalışılır. içilecek ve depresif müzikler dinlenecektir. ancak yavşak bir insan olmaktan dolayı mp3 olarak en hüzünlü şarkı two princes - spin doctors vardır. ayrıca içildikçe efkarlanılmaz; aksine çakırkeyif ve şen şakrak olunur. en sonunda depresyon, uzmanlarına bırakılır ve yüzde silinemeyen, kalıcı tebessüm eski yerini alır.
depresyon geçici bir durum/hastalık değildir, aksine yeni bir oluş halinin başlangıcıdır. bizi depresyona iten en büyük itici güç sosyal konumumuz yahut sosyal sebeplerdir; her bitiş sanrısı yeni bir varoluşun başlangıç evresindeki durgunluk döneminden ibarettir.
öncelikle kendiniz kasmanız gerekmekte. ne kadar çok kasarsanız o kadar çok ilerler depresyon. bir de sizi depresyona iten şey ne ise onu sürekli düşünün, kafanızdan atmayın. sağlam bir depresyon için yeterli sebebiniz yoksa, gereksiz yere herşeye trip atın. durduk yere dağa küsebilirsiniz mesela. sizi rahatlatacak herşeyden uzak durun. bol bol sigara alkol çay triosuna takılın. daha da yetmezse, kafaya bi kutu vermidon dikin.**
holycrap cosmopolitan dan bildirdi. söz sende birand.
insanların dönemsel olarak ruhsal çöküntülerinin getirisi olan kısa metrajlı trajik film kesitleridir. Geçici olması sadece kişiye bağlıdır. Depresyonu hayatının bir parçası haline getirip ilaç bağımlısı olunabilir.