bugün

komedi diyebileceğimiz bir amerikan sinema filmi.

(bkz: yaşayan ölülerin dönüşü)
Şavasta resimleri çekilmiş çoçuklardir,çocuklarını korumaya çalışan okuma yazması olmayan annelerdir onlar.
Bakarsınız resimlerine ve içlerinde koca bir acı boşluk görürsünüz.Yaşam için en ufak bir pırıltı yoktur.
Ve en önemlisi hayalleri yoktur.Hayalleri olmayan o çocukları gördükçe içim parçalanır.Bir çocuğun gözleri nasıl gülmez,nasıl oyun oynayamaz,nasıl hayalleri olmaz!
Sonra Allah'a ne kadar az sükrettiğimin farkina varırım.
Ama ne fayda.Annem "insanoğlu ciğ süt emmiş" der.Yine en ufak bir aksilikte,biz yaşayan ölü olduğumuzu düşünürüz.Ama onlar biz değiliz
türkan saylan.

hala konuşuluyor, hala tartışılıyor, hala "misyoneri" faaliyetleri dillere pelesenk oluyor ve hala aklamak için bu kadını diziye bile konu edenler var. gitmedi, ruhu burada sanırım.
tüm ünlü olmuş, ölmüş kişiler .
kenan evren.

muhtemelen kendisi öldü ama hala bedeni gözüküyor millete. bir insan bu yaşına kadar yaşamayı nasıl becerebilir?
çocukluk dönemimizde ortaya çıkmış, hepimizin aklını başından almış olan korku filmi. şimdi ise gülüp geçiyorum. efektler güzelmiş felan diye yorumlar yapıyorum. ilk çıktığında cidden öttürüyordu yani o derece.
(bkz: bazen ben susardım ölüler konuşurdu) şems-i tebrizi.
(bkz: zombies)
Çok güzel bir film 2002 senesinde izlemiştim.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek? dizelerini hatırlatan başlıktır.
Benimdir belki konuşmak istersiniz.
(bkz: cansız canlar)
Bir komşumuz canlı cenaze derdi..
(bkz: Uludağ sözlük yazarları)
görsel
her insanın dönemsel yaşadığı hayattan zevk alamadığı anlar vardır. bu bir tek sana bana olmuyor herkese oluyor. yaşayan ölü gibi olabilir ama bir gün mutlaka dirileceğiz. hiçbirimiz toprağa kök salmadık çevremizi ve rengimizi değiştirebiliriz. bunu hayattan gram zevk almadığım ve psikologlarda zaman harcadığım bir dönemde söylüyorum. çünkü geçeceğini biliyorum.