bugün

tanıyorum seni yüreğimin ortasına
konan ince belli bir yalnızlıksın sen
sessizliğinden tanıdım seni
yokluğundan tanıdım seni
gece, gündüz sevmemden tanıdım

gidipte dönmemenden tuttum seni
çocukluğundan öptüm sonra
şimdi sevgilim şuralarda bir yerlerde bir özlem
oluyorsun bir sen varsın bir ben varım
senin en çok evvela gözlerin var
benim geldikçe aklıma gülüşlerin
en çok ağlamalarım var
Avucumda bir kelebeksin
Sen de bir gün uçuğ gideceksin
Bir daha geri gelmeyeceksin
Ama ben de buralarda kalacak değilim.
Kimbilir ne kadar uzaktasın şimdi,
Oysa ben dibimde isterken seni,
Ne tebessümler harcıyorsundur kimbilir boşu boşuna,
Kaç kahkahaya boğuyorsundur hiç bilmeyecek olana kiymetini,
Kimbilir belki çocuklarının babası bile ben gibi sevmeyecek seni,
Her neyse gül guzeli,
Eser belki deli poyraz ve belki yine bulur yeniden...
Unutamıyorum

Bazen soruyorum kendime olsan
yani olsa yani olsaydık biz yanyana
ne kadar güzel olurdu ki diye,
sonra saçlarının omuzlarıma dökülüşü,
başını dizime koyuşunun,
ellerimi tutup gözlerini kısışın,
fısıltıyla karışık seni seviyorum deyişin canlanıyor gözümde,
susuyorum ve bir sigara yakıyorum,
dumanla karışıp uçup gidiyorsun hayal meyal
bir kaç dakika sonra yine aynı terane..
s!ktir git

Bazen öyle bi geliyorsun ki olmayan aklıma,
Bazen öyle bir giriyosun ki sol yanıma,
iki kelime saplanıyor dudaklarıma,
Defalarca söylüyorum aynada suratıma,
Ama söyleyemiyorum çıkıp karşına,
Vee Hele şükür söylüyorum yüreğimdeki sana,
S.kt.r git, s.kt.r git, s.kt.r git.
Geceleri sokak lambaları yanmıyor buralarda
Her yer karanlık,
Sanırım bu hayatım boyunca düşlediğim
Muazzam yalnızlık.

-05.09.2013-
Şiir yazmayi cok seviyorum fakat burada paylaşmam.
En güzel havam
Çok da uzak olmayan bir yerlerden duyduğum
Sonra benim saydığım
Kasırgalar estirirken inadına
Güneşler açtığım.

Dizlerinde uykuya dalmak
Güzelliğe uyanmaktır birazdan
Çepeçevre sarmalandığım o yerde
Aydınlığım
seninle.
bunu ona yazmıştım ama artık göndermekten vazgeçtim. belki de hiç hak etmemiştir bilmiyorum. al sözlük bari sen oku:

11 Gezegen

 
istediğin gibi gerçekçi, bir iddia sahibiyim.
11 gezegen dönerken etrafında güneşin,
Donarken belki sessizce gece
Oraya yollanan uzay maymunu ben olmalıyım.
Nefessiz yazmalıyım belki de aralıksız yazmalıyım.
11 gezegen dönerken, ikisi benim etrafımda
Başım eşlik eder onlara

Keşfedilmemiş olanların sayısı ne kadar umrumda?
Hiç mi değil, biraz umrumda.
Neil deGrasse Tyson’ın ne kadar umrundaysa Plüton?
11 gezegen dönerken
ikisi dönerken ve başımı döndürürken…

Ne tür bir teleskoba ihtiyacım var keşfetmek için? Söylemelisin.
Sen konuşsan ben her türlü dinlerim.
Oraya ulaşmalıyım atmosferini yanmadan aşıp.
iki gezegen, tek atmosfer.
En canlı yaşam kaynağı orada olmalı
Yanılamam bu sefer.
Bu iddiam sağlam mı cevap ver.
iki homolog gezegen, bana vahşi doğalarını göster.
Ya da beni istediğim şeyden koru.
11 tanesi dönerken
9 tanesi dururken, iki tanesi benimleyken;
Dünya umurumda değil Kuiper kuşağının berisinde.

içim yanıyor ya yörüngemdelerse
Güneş tutulur ya hani bilirsin.
Biliyorum. Yoksa bu başka bir sistem mi?
Bu düşünce ne kadar rahatsız edici?
Hala estetik mi? Hala etik mi?
Beynimi plazma haline getirmen adil mi?
Biliyorum, 11 gezegen dönerken senin olanları
istiyorum.

Bildiğim en büyük yer çekimi ivmesi,
Hesaplayamayacağım kadar kuvvet uyguluyor bana
içim yanıyor ya karşımdalarsa
Dönüyorlar ya etrafımda hani,
Kalbim de bir yıldız bu durumda füzyon yerine kan pompalayan.
Ya da basit bir turta yenmeyi bekleyen.
Eğer biterse yakıtı, soğur ve köz olur. 
O ikisi. 11 gezegen dönerken parçalanır birisi.

Okyanusları var mı? Yağmurlar yağar mı?
Keşfetmeme izin ver. 
Keşfetmeme izin ver.
Uyandığım yer olsun o gezegenler.
Ya da beni istediğim şeyden koru.
Pınarlarında ne kadar kaynak var?
Sorun değil eğer seçmekse zoru
11 gezegen dönerken, ben ikisinde gezerken…

Duyuyorum 9 taneler diyen.
Öyle yazıyor nereye baksam bu güneş sistemi için
Kafayı yemişler, siz hepiniz tekim ben.
Üçünde yaşam var benim için

Üç harfli bir kelimeydi üç demişken başından beri unuttuğum,
Neydi beni yeni tanımlara iten?
Gezegen,
Gözegen?
Göz? Göz. 
Evet en çiftinden, en güzelinden.
11 Gezegen var benim için. ikisi senin gözlerin.

6 Mayıs 2016
Daha önce bir şiirde kimya, fizik, biyoloji ve coğrafya bilgilerini bir arada hiç görmediğimden ve bu derslerden de nefret ettiğimden şiirin kısa süreliğine bir kalp çarpıntısı yapmadı değil. *
En telaşeli, hoyrat zamanlarında
Dingin bir yolcu olabilmekti marifet
Hayaller, biçare uğradıkça hüsrana
Harbe çıkar düşünceler biter metanet
Tanıştırır zaman kalbini hicranlarla
Alıştırır gözyaşlarını dökemeden yakmaya
En unutulmazları saklamaya, gülüşlerin ardına
Kirpiklerin titrerken tebessümüne beğeni almaya
Amansız kor alevlerde hissederken yüreğini,
Öğrenirsin kabullenmeleri, göz ardı edilmeleri
Dostunun acımasızlığını, aşkının anlamsızlığını
Can bildiklerinin riyakarlığını hissettiğinde
Kanar, iyi niyetlerinin açtığı ihanet yaraların
Tanınmaz gülüşlerine gizlenir içindeki çocuk
Velhasıl kelam acımasızca öğretir hayat
Duvarların önünde, hislerin gizlerinde
Budandıkça güçlenen ağaç gibi yürümeyi
Usul usul öldüren sigarada sustuklarını çürütmeyi.
Bir şiir,
imgesi kendinde saklı.
ilk iki dizesi ,
Sadece vicdan müessesesi.

Bir şair,
Kendiliğinden korkak,
Kalemi kılıç,
Sadedi ahkam meselesi.

Bir şiir ve şair,
Buluşmaları ürkek,
çatışmaları mefruk,
Maksatları kalp hazinesi.
BENiM DEDEM BiZANSTAN
iSTANBULU ALANDIr
FRANSAYA ÜÇYÜZ YiL
DANSI YASAKLAYANDIr

BENim DEDEM iT DEĞiL
ÇAKAL DEĞiL ARSLANDIr
BENim DEDEM FATiHTir
YAVUZDUR ALPARSLANDIr

BENim DEDEM ADALET
DAĞiTIr ZALiM ASAR
SiZiNki ULU ORTA.
ULEMA ALiM ASAR.
Yok öyle
Yaşanmaz öyle
Sevebilme ihtimali falan yetmez bana
Olacaksa ihtilal gibi olacak
Sevecekse
Öylesine değil
Feryat figan
Salya sümük
Darma duman
Ölesiye sevecek
Dünya duracak
Devran dönecek
Baktı olmadı
Çekip gidecek
Sessizce, efendice
Bilecek ki
Ne sevmek lütuf ne özlemek
ihtimali falan yetmez bu işlerin
Yok öyle!
Bugün bekledim gelmedin
Sana ne ettim görmedin
Böreklerimi açtım yimedin
Elin gızlarına Mı gönül virdin?

Dipnot; sinirim bozuldu.
tek lambalı sokaklarda yürürken hemde 1 küçük rakıyla bütünleşmişken düşüncelerim hep senden oluşuyor,
sadece senden oluşuyor,
ne yürüdüğüm yol düşündürüyor ne de gecenin soğukluğu üşendiriyor,
hiç bıkmadan yürüyorum, aşk; yürüdüğüm sokaklarda seni görebileceğimi düşündürüyor.
ben gökyüzümü kaybettim kaybedeli,

kuşlarım uçmayı unuttu.

gökyüzümün kuşları,

hasretimin kuşları,

sevdamın kuşları...

her biri kırdı bir kanadını,

bir kanatları kırık,

gökyüzümün kuşları,

hasretimin kuşları,

tek kanadı kırık,

şiirimin kuşları.

tek kanatla uçmaya çalıştılar,

tek kanatlı göküyüzümün kuşları,

hasretimin kuşları,

sevdamın kuşları...

tek kanatla koşmaya çalıştılar,

koştular koştular, takıldılar.

gökyüzümün bulutları,

hasretimin bulutları,

sevdamın bulutları,

çelme taktı tek kanatlı,

hasretimin kuşları,

hasretimin kuşları,

sevdamın kuşları,

düştüler bir denizin en dibine,

tek kanatlı kuşlar,

yüzmeye çalıştılar,

göküyüzümün kuşları.

her biri,

her birinin bir kanadı kırık.

griden siyaha çalan tüylerinin olduğu kanatları

kırık,

masmavi denizin en derininde,

tek kanatları kırık,

uçmaya çalıştılar,

hasretimin kuşları.

masmavi denizin dibinde,

tek kanadı kırık

sevdamın kuşları.

koştular tek kanatlarıyla,

eşsiz gökyüzüne tekrar ulaşabilmek için,

sevdamın beyaz kuşları.

ve artık,

ne o gökyüzü bana aitti,

ne masmavi denizin en dibi.

masmavi denizin en dibinde,

tek kanadı kırık

şiirimin kuşları.

her kuşun tek kanadı kırık,

artık sahipsiz kalmış,

gökyüzümün kuşları.

artık ne uçmaya gerek kaldı,

ne şiir yazmaya.

tek kanadı değil,

kalpleri kırık

hasretimin kuşları,

şiirimin kuşları,

sevdamın kuşları.

sevgilerle, k.
sözlük yazarlarının yazmış olduğu şiirlerdir.

(bkz: #30408685
ağır ağır geçtik kalabalıklar arasından atarken kalbimiz serçe kanadı hızında
kaldırım taşlarında gördüm gözlerinin öne eğilmiş başımı gördüğünü,
gördüm sessizliğin dümdüzlüğünü.
yüzümü yüzüne tutamam korkutur beni yüzün.
boğulurum elalarında! gençliğim yok artık.
yok artık kulaç kulaç sarılarak aştığım yaşların.
yok artık bembeyaz bir çarşaf duruluğun.
ilk kez sokağa çıkan bir çocuk gibi sanki ölüm…
belki senin omuzundan dağılan, benim uzanamadığım saçın..
belki toprağa süzülen yağmurun kokusu boynun…
Hayır! hiç biri.
Birbirini tanımayan iki yabancı gibi solumdan geçişin ölüm...

/BedBin
Gökyüzün sönükse maviden,
güneşin doğmuyorsa pencerenden,
yıldızların dahi yoksa gecende,
nefes alıyorsan dahi, sen ölmüşsün arkadaş.
Hüzünler dağılıyor sokaklara yine
Demek ki bu gece ışığım hiç yanmayacak
Sigaramı bile avucumda saklayıp saklayıp içeceğim
Ve karanlıkta kaybetme korkusunu yaşayacağım
Sabaha dek…
Söndürdüm işte ışığımı
Lakin…
içim daralıyor ötesi yok
Utanıyorum…
Bu ben değilim
Sigaramın dumanı gibi uzağım erişilmeyen
Özleme sarılmış mektup
Güneşe açılmış tomurcuk
Umut…
Evet sen ve ben
Belki biraz eksik ve kıyısındayız, sevdanın
Biz belirlemiyoruz çizgilerini kabul
Ne önce…
Ne şimdi…
Ne sonra…
Yapay mı desem
Alelacele konduruluvermiş renkleri
Bütün işe yaramaz gemilerin Haliç’e terkedilişi gibi
Tükenişin çoğalan çelişkilerimi desem
Hani herkes içine saklamış savaşları
Hüzün öncesi akşam yorgunluğu ile sarmaş dolaş
Fırtınaları dışlayarak
Kağıt, cam ve hayal arkalarına
Sessiz ve rahat
Lakin,
Hep başkalarının belirlediği dünyalarda
Yarın bizim bi’tanem yarın bizim
Acılarımızı derimizde soluması gibi
Yarın bizim…
Terini silmeyi unuttuğumuz alnımızın
Acelesiz ıslanması gibi yağmurda
El ele ve sevgiye doğru
Evet…
Sevgi: Utanmadan yaşayabilmektir
Belki uykuda gülümseyen çocuk yüzü
Alıp başını gidebilmek belki
Duvar diplerinde kurşuna dizilmek
Güzel bir sevdayı yaşarcasına
Belkide…
insanca ölmeyi bilmek…
mutluluğu her zaman, her fırsatta kovalıyorum.
her seferinde nefesim kesiliyor, tıkınıyorum.
mutlu olmak, sevmek, sevilmek bu kadar zor mu?
peşinden koştuğumuz düşler hiç bir zaman yorulmuyor mu?

bu kadarı yeter. sonrası mahreme girer.
Dalgaların ruhuyla, denizin müziğiyle karışmış bir gece,
Sevgisini anlatamayan bi kadın,
Yüreğini saklamış bir adam.

Kum taneciklerinin uçuştuğu bir sahil,
Kalbimin unutamadığı tek yaz günü,
Bi çift kahverengi göz,
Gözlerimi alamadığım.

Öyle doyasına bakıyorum ki,
Bir daha bakamazsam diye,
Öylesine korkuyorum ki,
Ona bir daha sarılamazsam diye.

Sonra ne mi oluyor?
Ona bir daha öyle bakamıyorum,
Bir daha öyle sarılamıyorum,
Bir daha öyle sevemiyorum.

Bazı zamanlar hayal ediyorum,
Yanımdaymış gibi,
Saçımı okşuyormuş gibi,
Mutlu olduğu zamanki gibi.

Ama olmuyor,
O geceyi unutamıyorum,
Dalgarın sevgime eşlik edişini unutamıyorum,
Bana sarılışını unutamıyorum.

Mutluyum derdi bana,
Ne kadar mutluydu?
Her yastığa başımı koyduğumda,
Hep bunu düşünürdüm.

Sonradan anladım ki,
iki gün sonra bırakacak kadarmış.

Şimdi geriye dönüp bakıyorum,
Tüm yaptıklarıma , pişmanlıklarıma,
Belkide onu sevgime inandıramadım diyorum.

Hikayenin sonunda ,
Adam yüreğini saklamaya devam ediyor,
Kadın ise,
Her gece onu düşünmeye.
Marka köpek

Hastasıyım marka köpeğin, onu sokakta gezdirmenin
Dik kulaklı dobermanlar, serin kanlı rottweilerlar
Hastasıyım ben marka köpeğin.
Bazısı der kırmalarda can, olma marka delisi
Onlarda can ama olurmu süt gibi beyaz dogo gibisi

Lanet olsun seviyorum işte alamam ben kırmasını,
Aldım mı alırım yanıma yakışanını
Geniş ağızlı american bulldoglusu, presa canariosu
Deli olurum cane corso gibi marka köpeğin
(bkz: isim söyle şiir yazıyım işsiz kaldım ne yapıyım)