yatıya kalmak

Kızlar kendi arasında yaptığı zaman insanın kendini helak ederek sabaha kadar oturması beklenen ama hayatına ertesi gün hiçbir şey olmamuş gibi de devam ettiren olaydır.

hayal meyal hatırladığım, döşeklerin koltukların hatta yer yataklarının ortaya çıktığı pek keyifli ortamlardı. bu devirde hayatta olmaz insanlar bu kadar uzaklaşmışken birbirinden.

uykusuz gececegi garantilenmis , bir o kadar da keyifli gecelerdir.

bayram icin memlekete * babaevine gitmektir.

aileyle gece boyu geyik yapmaktan ve gulmekten ceneler agrir. sabah ezanindan sonra yatilir , ertesi gun ikindi ezani sesine uyanilir. cok keyiflidir cok.

kuzenlerle bir araya gelindiği, sabaha kadar kıkır kıkır gülündüğü, annenin 'kızıııım yatın hadi sesiniz evde çınlıyo!' uyarısına kadar muhabbetin tavan yaptığı o odada her şey kahvaltıda konuşulmamış sanki herkes 11de tavuk gibi uyumuş gibi davranılır. konuşulanları yumurtlaması muhtemel tıfıl uyuyana kadar havadan sudan konuşulur o uyuyunca derin mevzulara girilir. kışın daha bir zevkli olur nedense.*

ilk defa kalınıyorsa gördüğün rüya gerçek olur derler, bir heves yatarsın, rüya falan görmeden kalkarsın.

tedirginlik vericidir. yatma saatiniz misafirliğe gittiğiniz ev halkı tarafınca karar verilir. yatarsınız uyuyamazsınız sonra çişiniz gelir rahat rahat tuvalete kalkamazsınız. susarsınız sabah içerim dersiniz. en önemlisi de gece yarısı mideniz kazınır ama buzdolabını karıştıramazsınız. sonra çarşaflar kullanılan detarjan farklılığından bir garip kokar gibi olur. sanki ev her yerden daha sessizdir ve ossuramazsınız bile. sözün kısası başkasının evinde kalmak rahatsız edici bir eylemdir, zorunda kalmadıkça tavsiye edilmez.

arkadaşlığın samimiyetini kendiliğinden ilerleten eylemdir.

akabinde insanın kendi evi gibisi yoktur nidaları yükselecektir.

Yatıya gidilen şehirde hastalanınca otele tıkılıp, haftalardır beklenen en berbat uçuş yatısıdır. Allah belamı verdi mi veriyor.

Hakettim. Otur !