canın sıkılması.
kalabalıkların beyni ve kalbi yormasıdır. gönül yorgunluğu dediğimiz olguyu yaşadığımız zamanlar...
etrafındaki kalabalığın gerçek olmadığını anladığın zaman .
kafa dinlemek ve sessizliğin sesinden uzaklaşmak istemek.
sağlıklı karar verebilmek için ihtiyaç duyulan anlara tekamül eder yalnız kalmak.
bunun yanısıra, huzur bulmak, kafa dinlemek ve belki de kendince eğlenceli birşeyler yapabilmek için sığınılır yalnızlığa.

evde donla dolaşmak, müziğin sesini yükseltmek, duşa girip kapısını açık bırakmak ve bağıra bağıra şarkı söylemek için de ihtiyaç duyulur.
gürültü, hayat maratonundan yorulmak, bir olaya canının sıkılması başlıca gerekçelerdendir.
evde en sevdiğiniz yırtık pijamanızla dolanma isteği.
yalnız kalmak için uydurulan her türlü bahane sıralama durumudur.illa canının sıkkın olması gerekmez.senden geçinen birini uzaklaştırmak için bile olabilir ki bu da mantıklıdır.
insanın kendini kendisiyle sorgulamak istemesi olabilir.
üst üste kızlardan red cevabı almak.
insanların sahteliğinden yorulduğundan bir süre kendi kafasını dinleme isteği.
agresif ve kompleksli olmak.
yorgunluk.
insanın doğasındandır... doğarken de ölürken de yalnız olmak...
ruhundan gelin sesi dinleme isteğiyle beraber, yanındaki kalabalığı uzaklaştırmak amaçlı sunulan bahaneler listesidir.

kimi zaman kızgınlığı, kimi zaman sevinçleri, kimi zamanda yanlızlığı bile sorgulamak ister içinde insan.

kendi kendimize kaldığımız , sabah çevremizdeki tüm insanlar için taktığımız o maskeyi çıkartıp dinlenmek ister. bu anlarda çok kısıtlıdır zaten. sabah kalktığımız andan itibaren düşünmeye başlarsak iş ortamında takılan ,güçlü karakter iş bitirici kimliğiyle iş maskesidir yüze takılan. arkadaşlar arasında bir başka ben oluverir insan. derken o yorgunlukla akşam üstü gittiğin bir pubda bir başka sen. sevgilin gelir veya eşin; roller tamamiye değişir ve bu kadar kimlikle yorulur benim diyen tüm yaratılan. beden yorulur, ruh yorulur, hatta takıp çıkartılan maskeler bile eskir yorgunluktan...

bu gibi durumlarda yalnız kalıp düşünmek ister ve bütün bu anlar içindir üretilen tüm bahaneler.
31 çekmek.
suç işlemek olabileceği gibi ibadet yapmak da olabilir. lakin her insan, gün içinde biraz yalnız kalmak ister.
yalnızlığın değeri; kalabalık içinde her an birini boğazlayacakmışsın gibi hissetmeden, her hangi biriyle ikili muhabbette " ulan amma kafamı skti yaa" diye iç geçirmeden, her hangi iki kişinin uzaktan duyduğun saçma sapan araba-karı kız- futbol triolu muhabetlerinin içinde olmadığın için kendini şanslı addetmeden, herkes gibi olmadığının farkına ve zevkine varmadan ve en önemlisi hayatının en önemli döneminde -yani kendini, benliğini ve kişiliğini oluşturduğun dönemde- yalnız olduğun ve bunu yalnız başardığın için duyacağın ya da duyduğun hazzı tatmadan anlaşılmaz...

saçma sapan, yalnızlığı eziklikmiş gibi, sanki dünyanın sonuymuş gibi yorum yapanlar yalnızlıkla zorunlu olarak takılanlardır ..asıl konu, yalnızlığa bir sonuç olarak ulaşmak değil, yalnızlığı seçmektir..
insan müzesinde manken olmak istememek.
*kendini özlemek....
yalnızlığın kader olması has gerekçesini kabullenip, rıza göstermektir...
hiç kimse!
herkese kafanın bozulması(arada oluyor).