bugün

'edebiyatla da düşünülebileceğini gösteren bir roman.' açıklaması yer almaktadır kitabın arka kısmında ve çok yerinde çok başarılı bir açıklamadır. insana çok şey katabilecek nitelikte bir kitaptır.
tamamen kurgu olan bir senaryo nasıl bu kadar yaşanmışcasına anlatılabilirin örneğini sergileyen efsane eser. ayrıca piskanalizmin nasıl ortaya çıktığı hakkında da ayrıntılı bilgiler edinebileceğiniz kitaptır.
puslu kıtalar atlasının ecnebisi kolay hazmedilen yararsız kraker kitap.
nietzsche'yi kıçından anlamış yazarın zırvasıdır.
mutsuz zamanlarda okunması gereken kitaplardan. mutluluk veren bir kitap falan değil. beyninizi oyle meşgül eder ki mutsuz olduğunuzu unutursunuz. deneyin lan.
tanrı yı görmüş olabilir.
Pinchas Perry'nin başarısız bir şekilde sinemaya uyarladığı Nietzsche'yi bir nebze anlatan Irvin Yalom başyapıtıdır. Egoya kuvvet...
http://www.imdb.com/title/tt0760188/
freud dr. breuer e ilk kez hipnoz tekniğini denemiş adamın aklı başına gelmiştir.
irwin yalom un nietzsche hakkinda kitabi.
--spoiler--
dr joseph breuer ve yardimcisi freud psikanaliz uzerine deneyler yapiyorlar,ki breuer baca temizleme diye adlandirilan psikanalitik yontemin babasi olarak bilinir,freud de neyin babasidir artik asikardir.
altini cizdigim,bana soguk dus etkisi yaratan cumleleri:

1-umut en son kotuluktur,zira iskenceyi uzatir
2-siddetli basagrilari icin nietzsche-bunlarin beynimin dogum sancilaridir.
--spoiler--
bibliyoman olduğumun bir başka göstergesi...
nietzsche'yi sevmememe(lan?!) rağmen, okuduğum güzide kitap. Yeni bitti ehehe.
kitaptan çıkarılacak sonuç ise: "belki de kaybettiğinizi sandığınız o değerli şeylerin hiç bir değeri yoktur. ağlayacaksanız onu kaybettiğinize değil, aptallığınıza ağlayın."
--spoiler--
Ve tabi ki: bdsm 1882'de bile varmış.
--spoiler--
dr. breuer olasınız geliyor bu kitabı okuduğunuzda. birazcık da olsa kendi terapinize katılmak, kendinizi başkası ile özdeşleştirerek belki de ona dair yalanlar uydurmak. nasıl da farklı bir boyut bu işin. ilk psikanaliz ve bilinçaltı araştırması. freud burnunu soktu mu işe, işte o iş iştir. birisinin sakalını diğerinin bıyığını öpmek şart.
filmi kitabına sadık değildir.
(bkz: baca temizleme)
Hakkında " Okumak için peygamber sabrı gerekir" denilmesine rağmen bir çırpıda okuyup bitirdiğim kitaptır.
Son derece akıcı bir üslubu, aşmış psikolojik tahlilleri, gerçeğe yakınlığına artı olarak isabetliliğiyle zaman zaman ürkütebilen rüya yorumlarını da içinde barındıran kitap.
Freud' un Dr. Breur' u hipnotize ettiği ve Breur' un Salome' yle tanıştığı bölümler çok çarpıcıdır.
Okunduktan sonra ' Ben Nietzsche' yi biliyorum' triplerine girmek yersizdir.
' When Nietzsche wept' adıyla da bilinir.
Her kitaplıkta bulunmalıdır.
Irvin Yalom' a saygılar diyerek bu entiriye son veriyorum.
Saygılar.
2 kere okunması gereken kitaptır.
başlangıçta sıkıcı olan fakat sayfalar ilerledikçe sizi kendine bağlayan kitaptır. hele son sayfaları fenadır, bitmesin istersiniz. karışık bir felsefe kitabı da denilebilir aslında. nietzsche'nin iç dünyasını mükemmel bir şekilde yansıtmıştır yazar kitaba. ayrıca kitapta psikanalizin ilahı freud sigmund'ında çaylaklık dönemini görmek mümkündür.
bir yakınını kaybetmiştir.
filmi izledim kitabını da okudum. ikisi de çok iyi bence. filmdeki kadın için ağlamayacak erkek yoktur. senin olsa bile ağlarsın birgün öleceğeni bildiğin için.
filmde nietzsche'nin bütün sorumluluklardan kaçması onun mutlu olma sebebi olarak gösterilmiş ve filmdeki doktor nietzsche'ye özenmiştir fakat daha da mutsuz olmuştur.
gerçekten de nietzsche hiç evlenmemiş çoluk çocuğa karışmamıştır böylece ona göre gereksiz olan aile yükü vb. sorunlardan uzaklaşarak hayatı gözlemleyebilmiştir.
sanırım üç defa okuduğum bir kitap olur kendileri.ilkini ortaokulda iken okumuştum, hayran kalmıştım, fakülteye başlayınca ilk okuduğumdan birşey anlamamışımdır aslında diyerek tekrar okudum.Fakülteyi bitirirken de tekrar.bana ders kitabı olmuş bir nevi, her okuyuşumda da farklı bakış açılarıyla anlam katmıştır bana.hayır klasik bir nietzsche kitabı değil,yani bir nietzsche hayranı aradığını bulamayabilir bu kitapta o yüzden.
kitap çok iyidir. alır götürür adamı. fakat filminin çok verimli olduğunu sanmıyorum. yine de izlenir.
--spoiler--

— cinsel arzu, aslında, karşındaki insanın zihni ve bedeni üzerinde mutlak hakimiyet kurmak için duyulan arzudan ibarettir.
— bu bana doğru gibi gelmedi. benim duyduğum arzu böyle değil!
— öyle, öyle diyen nietzsche ısrarlıydı, daha derinlere bakarsanız, bu arzunun da tüm diğer insanlardan daha üstün olma arzusu olduğunu görürsünüz. ‘aşık’, ‘seven’ kişi değildir; aslında o, sevdiği kişinin mutlak sahibi olmayı amaçlar. bütün isteği, tüm dünyayı o değerli malından soyutlamaktır.

--spoiler--
http://static.ideefixe.com/images/27/27826_2.jpg
bütün kitap boyunca aslında insanların mutluluk için yaşadıklarını söyler nietzsche. ama kendi hastalığı, ona hayatı zehir ediyor olmasına rağmen tedavi olmayı kabul etmez. sebebi ise "öldürmeyen güçlendirir"*. diğeri de; onu yüz yıl sonra anlayacak insanlar için bu acıyı çekmesi ve mutsuz olması gerektiğine inanmasıdır. adam sen ne deli misin?* bütün kitap boyunca insanları, en çokta kadınları aşağılayıp sonra da küçük gördüğün insanlar için hayatından vaz geçiyorsun. samimi değilsin nietzsche. aslında sen insanları seviyorsun. *