bugün

(bkz: aşkale sürgünleri)
tek tip insanlarla yaşamak zorunda kaldığımız şu günlerin en büyük nedenlerinden biri ve başlangıcı. gayrimuslimlerin çoğu istanbulu ve anadoluyu terketmiştir bu vergi yüzünden... ben muhafazakar müslüman türküm ama şu topraklarda onlar da olsaydı ve kendimizden farklı insanlarla karşılaşınca o kadar şaşkına dönmez ve vizyonumuz geniş olurdu diye düşünüyorum.
http://gundem.milliyet.co....2011/1359610/default.htm
(bkz: varlık dergisi) *
kara leke değildir. zorunlu olarak yapılmış bir uygulamadır. varlık vergisi ve yine aynı dönemde çıkan toprak mahsülleri vergisi sayesinde 315 milyon lira para toplanmış bu paranın 30 milyonu gayri müslimlerden, 130 milyonu yabancı uyruklardan ve kalan 155 milyonu türkler'den toplanmıştır. Başka söze hacet yoktur.
http://www.tersninja.com/...ru-saracoglu-mu-lefter-mi
cumhuriyet tarihinin en büyük ayıplarından birisidir. hukukun önünde herkesin eşit olma ilkesinin ihlali ve çifte standart örneğidir.
ödemeyenlerin toplama kamplarına ve sürgünlere gönderildiği faşist vergi.

http://galeri3.uludagsozl...c4%b1k-vergisi_200074.png
15 mart 1944 tarihinde çıkarılan bir kanunla varlık vergisinin hukuken tasfiyesi yapılmıştır.
http://liberalgelecek.blo...rn-mulkiyet-haklar-5.html
şükrü saroçoğlu yönetimindeki chp hükümeti tarafından çıkarılan utanç ve zulüm vergisi.
her topluluk, hükümet hata yapabilir. özür dilensin geri verileck bişeler varsa verilsin ufak tefek, az çok verilsin. tekrarı olmasın. birazda çözüm üretelim.
hakkında hiçbir şey bilmeyenlerin ahkam kestiği konu.

2. Dünya Savaşı'nda Türkiye'nin hali ...

KÖŞEMiZDE yer alan " Struma gemisi için kim özür dilesin ? " (12 Eylül) yazısı ile Taha Akyol'un aynı günkü Struma ve Boraltan Köprüsü üzerine yazdıkları kamuoyunda yankı uyandırdı. Özellikle bu konu, sosyal medyada ilk 10 yazı içinde yer aldı. Nazi zulmünden kaçan 768 Yahudi'nin bulunduğu gemiyi Karadeniz'de Stalin mi batırmıştı? Aras Nehri'nde 148 Azeri Türkü neden kurşuna dizilmişti ?

Özellikle Struma olayını saptıran çevrelere karşı bir ders niteliğindeydi bu yazılar. Tarihe ışık tuttular.
" Sizde çıkan yazıyı yazanın eline sağlık " diyen eski bir Maliye mensubu okurumuz, biraz kitap okumuş, belgelere girmiş. " Genç insanların bilmediği ve okumadığı 2. Dünya Savaşı sırasında, savaş, siyaset ve ekonomik koşulları ' rakamlar ' ile size aktarmak istiyorum. Zira bu döneme ilişkin, 2012 yılı verileri ve anlayışı ile bakıp o günkü CHP ve Milli Şef (inönü) eleştirileri, ucuz ve yanlı kalır! " diyerek yaptığı araştırmayı gönderdi.
Geçmişin yaralarını insafsızca kazıyıp kanatarak " Özür dilesin, özür dilemesin! " tartışmaları ayrı bir vaka ... Bunları da " sahibinin sesi "ne bakıp anlamak kolay ...

Okurumuz savaş döneminde Türkiye'nin acı halini şöyle anlatıyor :

Türkiye 2. Dünya Savaşı başında çöken bir Avrupa, dünyayı Sovyetler ile paylaşma hazırlığındaki bir Almanya karşısında neredeyse işgale uğramamış tek ülkeydi. Nüfusu
18 milyon, bunun tarım kesiminde olanı kısmı ise 13.5 milyondu. Nüfusun ancak yüzde 24'ü okuma-yazma biliyorken, savaş koşullarında
4.5 milyon genç insanı silah altında tutmaktan ekonomik üretim neredeyse yarıya düşmüştü. Bütün milli gelir içerisinde ulaştırma ve haberleşmenin payı yüzde 0.5, kişi başı elektrik tüketimi 20 kilovatsaat (bugün 3000 kilovatsaat/kişi) bütün ülkede 5 bin kişiye bir telefon düşmekte idi. Ve milli gelir ise yüzde 54 tarım, yüzde 16 sanayi ve yüzde 30 hizmetlerden oluşmaktaydı !

O günün kurucu Cumhuriyet kadroları, başta ismet inönü, Mareşal Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir, Rauf Orbay ve onlarcasının çabası böylesine ağır ekonomik koşullardaki ülkeyi 1939 - 46 arasında baskılara ve tehditlere rağmen savaşa sokmamaktı! Evet, o dönemde birçok haksız vergi salındı, başta Varlık Vergisi olmak üzere ... Ama geriye dönüp Varlık Vergisi üzerinden bu milleti ve onun kurucu kadrosunu, Cumhuriyet'i ' suçlu ' ilan edenler nedense aynı dönemde konulan ve Varlık Vergisi'nden daha ağır olan vergilerden bahsetmezler!

Milli Koruma Kanunu gibi, Toprak Mahsulleri Vergisi gibi, Hayvanlar Vergisi gibi! Neden acaba? Bu vergilerin mükellefleri farklı ve savunanı olmadığı için mi?
O günlerin ağır ekonomik koşulları ve savaşın finansmanı için Türkiye dahil dünyanın her yerinde bu ve benzeri vergiler konmuştur.

ABD ve Avrupa'da hangi vergiler alınıyordu

Amerika'da bir defaya mahsus olmak üzere şirketlerin kazancı yüzde 94 oranında vergilendirilmiştir. Adı da Wealth Tax'dır (varlık vergisi). ingiltere'de olağanüstü kazançların ( Excess profit tax ) vergi oranı yüzde 100 olmuş, vergi savaş süresince uygulanmıştır. Yani kurumların kazancının tamamı Hazine'ye alınmıştır. isviçre ' tek vergi ' adıyla servet vergisi almış, sınırlarına gelen sığınmacı Yahudilerin mal varlığına el koyarak kabul ederken, içerideki Yahudiler için ayrı bir ' Yahudi vergisi ' adı altında vergi uygulamış, malı olmayan göçmen Yahudileri de ülke içindeki çalışma kamplarına yollamıştır. Avrupa'nın hemen her ülkesinde bu ve buna benzer vergiler konmuştur. Almanya, Polonya, Rusya ve Fransa'yı saymıyorum bile! Orada olanlar tarihin kirli sayfalarında yazılı.
- Daha bugünlerde Fransa'da ekonomik kriz nedeniyle varlık üzerinden alınmaya çalışılan bir vergi gündemdedir! Ülkenin en zengin adamı, Belçika vatandaşı olacağını ilan edince gördüğü tepkiler üzerine ' Ben böyle bir şey söylemedim ' demek zorunda kalmıştır ama kimse de inanmamıştır.

TC tarihini çarpıtıyor

- 2. Dünya Savaşı döneminde şirketlere ve üretime el koyma ve zorla çalıştırmayı da kapsayan Milli Koruma Kanunu ile sizin de yazdığınız gibi binlerce kişi madenlerde çalıştırılmıştır. Savaşın başında 2.3 milyon ton olan kömür üretimi 1 milyon ton artırılarak 3.4 milyon tona çıkarken, bedel olarak kömür karasına insan kanı karışmıştır. Tam 419 kişi ölmüş ve binlerce kişi yaralanmıştır. Kimse de bunlar üzerinde hüzün ve aşk romanları ile tarihi çarpıtan trajedi ve yalan filmler çekmemiştir !

- Toprak mahsulleri vergisi, matrahı üretimin kendisi olan, oranı ise mahsul üzerinden yüzde 10 olarak kesilen ayni bir vergi idi. Ödenmeme halinde cezai müeyyidesi ise 6 ay ile 3 yıl arası hapisti. Bu vergi 1939-46 arasında uygulanmıştır. Alenen Osmanlı'dan kalma bir nevi ' aşar ' vergisidir bu! Meraklısı o dönemin Meclis tutanaklarına bakarsa yasanın çıkışı sırasındaki tartışmaları görür, gerçeği anlar. ( Tabii tarihi çarpıtmak isteyenler için bu geçerli değildir .) Varlık Vergisi ise 1942-43 arasında sadece bir yıl uygulanmış, ödenmeme halinde ise cezai müeyyide sadece devletin belirlediği yerlerde kamu hizmetinde çalışma zorunluluğu olmuştur. Hayvanlar Vergisi ile köylünün iki öküzünden birine, iki ineğinden birine el konmuştu. Bu verginin tahsili için Anadolu'yu arşınlayanların çokça gördüğü sahne, tarlalarında üretim için karasabana koşulmuş sıska bir hayvanın yanındaki insanlardır. Bu, savaşta yaşadığımız acı ve sefaletin yüzü idi! 1939 - 46 arasında Toprak Mahsulleri ile Hayvanlar Vergisi'nde toplanan rakam tamamı tarh edilen ve tahsil edilen rakam 415.9 milyondur. Örneğin 1945 yılı devlet gelirlerinin yüzde 87.2'si sadece bu iki vergiden oluşmuştur !

Neden Aşkale

- Varlık Vergisi'nde tarh edilen rakam 424.9 milyon, tahsil edilen toplam 314.9 milyondur. Bunun 130 milyon lirası gayrimüslimlerden, 33 milyon lirası da yabancılardan tahsil edilmişti ! Varlık Vergisi'nde ödenmeyen 109 milyon için de 1400 kişi yasa uygulaması sonucu Aşkale'ye çalışma kamplarına yollanmış ve sonrasında 21 kişi ölmüştür. Elbette ki bu vergiler kabul edilemezdi !
Milli Koruma Kanunu 1950'lerin ortasına kadar yürürlükte kaldı.

Ahkâm kesenler bunu biliyor mu?

Savaşta tek can vermedik

2. Dünya Savaşı'nın acımasız koşulları, insanlık tarihinin yüz karası bu dönemde 25 milyonu asker
40 milyonu sivil 65 milyon kişi öldü. Milyonlarca yaralı, kayıp verildi. Ülkelerin sınırları değişti! Şimdi 70 yıl geriye giderek ahkâm kesmek, zanlı yaratmak, hedef göstermek kolay!
O karanlıkta biz ' bir tek savaş kurbanı ' vermedik!
Bir tek kişi soykırıma maruz bırakılmadı, Nazilere teslim edilmedi!
O dönemin en ağır yükünü çeken, askere giden, boğaz tokluğuna çalışan, bu milletin insanları Yozgat'ta, iç Anadolu'da, Balkanlar'dan gelen mültecilerle karneye bağlanmış ekmeğini paylaştı!
Kimse Anadolu insanının bu hikâyesini yazmadı!

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21477329.asp

edit : ayrıca :

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21442084.asp
Yokluk ve varlık

SONUÇTA ne oldu?

Geçen çarşamba ve perşembe günü çıkan, Struma gemisi olayı ile başlayan, II. Dünya Savaşı ile birlikte 1939-46 döneminin yoksulluğunu sergileyen biri bankacı diğeri maliyeci olan iki okurun sergilediği tablonun özeti şudur:
O ağır ekonomik koşulların süregelen 6 yıllık yıkıcı yükü, CHP hükümetlerine son verdi! Aynen ingiltere’yi zafere taşımasına rağmen Churchill'de olduğu gibi!..

Tek parti ve ' Milli Şef ' iktidarı kaybetti ama bu ülke insanının çocuklarını ve topraklarını kaybetmedi! Tam aksine demokrasiye geçiş sürecini hızlandırdı. Bugün, Varlık Vergisi, Toprak Mahsulleri Vergisi, Hayvanlar Vergisi gibi dönemin vergilerini makul görmek elbette ki mümkün değildir. Dün için de bu yargı doğrudur. Ancak bu vergilerin sanki dönemin şartları ile hiçbir ilgisi yokmuş gibi, havadan gelmiş gibi bakmak fikir ahlakı ile bağdaşmaz!
Varlık Vergisi'ni vergicilik açısından savunabilmek mümkün değildi, ama sosyal yönden ne döneminde ne de şimdi reddedilemezdi! Bugün bile varlığa yönelik vergilendirme dünyanın her yerinde uygulanmaktadır. (Örneğin Bugünlerde Fransa'da yapıldığı gibi.)

EN BÜYÜK YALAN

" Efendim vergi sadece gayrimüslimlerden alındı! "

Söylenen en büyük yalanlardan biri de budur ve utanmadan hâlâ söylenir. Evet, en fazla vergi onlardan alındı. Ancak o günün koşullarında ülkedeki varlığın, ticaret ve sanayinin % 87 oranındaki sahibi onlardı. Doğal olarak da ' varlık ' üzerinden alınan bir verginin en büyük mükellefleri onlar oldu. Oysa Varlık Vergisi benzeri ağır etki yapan diğer vergiler ise Anadolu'nun yoksul köylü ve çiftçisinden alındı. Yani tam anlamıyla ' yokluk ' üzerinden alındı. Sözlerimizi Varlık Vergisi'nin uygulayıcısı ve dönemin istanbul Defterdarı Faik Ökte'nin sonradan siyasi nedenlerle çarpıtarak yazdığı ' Varlık Vergisi Faciası ' kitabında söyledikleriyle bitirelim. Ökte, azınlıkların ödediği verginin çok üstünde, köylünün nafakasından ve tohumdan arttırarak ödediği verginin Varlık Vergisi kadar niye gürültü koparmadığına şaşar.
Sonra da kendine göre 5 neden belirler. En acı olanı 3. maddedir. Ökte diyor ki " Bu toprak mahsulleri vergisini ödeyenler zaten fakir kimselerdi, biraz daha sefalete girmeleri çok önemli değildir! " (Age, s. 202)

Bu insanların acılarını kim yazdı, savundu? Hiç kimse!
Ülkemiz tarihinin bir de böyle bir yanı vardır. Tabii görmek isteyene...
(Yazılarda kullanılan veriler şu kitaplarda bulunabilir: Faik Ökte: Varlık Vergisi Faciası; Yahya Sezai Tezel: Cumhuriyet Döneminde iktisadi Tarih; Cahit Kayra: Savaş, Türkiye Varlık Vergisi; Korkut Boratav: Türkiye’de Devletçilik; Arslan Başer Kafaoğlu: Varlık Vergisi Gerçeği; Hüseyin Perviz Pur: Varlık Vergisi ve Azınlıklar; Zeki Kuneralp: 2. Dünya Savaşı'nda Türk Dış Siyaseti; Ahmet Faik Barutçu: Siyasi Anılar; Rıfat N. Bali: Devletin Yahudileri ve Öteki Yahudiler ve Musa'nın Evlatları Cumhuriyeti Yurttaşları; Bension Pinto: Anlatmasam Olmazdı; Ayhan Aktar: Varlık Vergisi ve Türkleştirme Politikaları; Yalçın Küçük: Varlık Vergisi ve Onomastique Disiplin; Bilal N. Şimşir: Türk Yahudileri; E. Benbassa–A. Rodrique: Türkiye ve Balkan Yahudileri Tarihi.)

Struma gemisi

iSHAK Alaton, sanırım ismet inönü'yü Yahudilere, Yahudi oldukları için önem vermedi havasında ... Ben II. Dünya Savaşı'nı yaşadım. Kazakistan'dan kaçmış adı Alim Almat olan bir arkadaşım anlattı. Savaşın en hızlandığı aylarda Türk asıllı fakat Rus ordusunda çarpışan Türk ırkdaşlarımızdan Berlin Büyükelçiliği'ne sığınmak isteyen fakat kabul edilmeyen çok sayıda Türk, Büyükelçiliğin kapısında intihar etmiş. Sorun Yahudi, Türk sorunu değil Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası sorunudur. Halûk TARCAN

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21492449.asp
cahit kayra'nın kitabı okunursa neyin kimden ne kadar toplandığı iyice anlaşılır. varlık (yani servet) üstünden elbette o dönem zengin olanlardan paralar daha fazla toplanmıştır. lakin aynı verginin kanunuyla ortaya çıkan tmv ise fakir çifçiden toplanmış ve her iki verginin toplanmasından ortaya çıkan meblağın %60'ı bu toprak mahsulleri vergisinden toplanmıştır. tabi müslüman fakir türk'ten toplanan paranın kimse derdine düşmemiştir.
görsel
chp ürünü bir vergidir.

canı sağolsun chpnin. maksat tekel kazansın.
istanbul merkezli karaborsanın gelişimine neden olmuş olan uygulamadır. kimi büyük ölçekli firmaların gelişimini hızlandıran vergi, bilhassa orta seviyedeki işletmeleri kötü yönde etkilemiştir.
yokluğun gözü kör olsun sözüne tepki olarak çıkartılmış vergidir.
devletin gayrı müslimlere yapmış olduğu zulümdür.
bunun en gerçekçi tanımı şu olacaktır;

(bkz: yağma)
2. dünya savaşı sırasında ekonomik sıkıntı çeken hükümetin almanlara "bak azınlıklara neler yapıyoruz", ruslara "bak zenginlere nasil davranıyoruz" demek ve bütçe açığıni kapatmak için çıkardığı vergidir. savaş sonunda almanların yenilmesi, sovyetlerin topraklarımızı istemesi ve sermaye sahiplerinin ülkemizden kaçması sebebiyle ters tepmistir. ayrıca abd bize şüpheli yaklaşıp yeni kurulan natoya kore savaşına kadar almamıştır. yani neresinden bakarsak elimizde patlamış yasadır.
"düşünüyorum öyleyse varım." sözüne müteakiben akplilerden alınmaması gerekendir. düşünme yetisi yok bunların.
bu öyle insafsız bir vergidir ki bu vergiyi tasarlayan ekipten bir şahsın üniversiteden hocası kendisini aramış ve şunu sormuştur "evladım gazetelerde okudum ama orada kanun metnini eksik vermişler. sende tam metni var mı?" söz konusu şahıs (ismini hatırlayamadım), hocam okuduğunuz metin, tam metindir deyince de hoca şaşırmış. evladım demiş, kimden ne kadar alınacağıyla ilgili bir limit yok. adam cevap vermiş, işte hocam bu öyle bir yasa.

özellikle de bu vergiyi ödeyemeyecek durumda olanlar devlet tarafından alıkonulup çalıştırılmışlardır. tarihimizde yüzleşmemiz gereken suçlardan birisidir.
"kürtler fatura ödemiyor, 10 tane çocuğun vergisini nasıl ödeyecek, onların vergisini de biz mi ödeyecez ananızı bacınızı......" diye isyan ettiren vergidir.
güncel Önemli Başlıklar