bugün
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım13
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
görsel
görsel
görsel
görsel
Varka ile Gülşah Selçuklu Dönemi Aşk Minyatürü.
13. yy'a ait 71 adet minyatür Nakkaş Abdülmümin El Hoyi tarafından yapılmıştır. Eser bugün Topkapı Sarayı'nda bulunmaktadır. Nakkaşın adı Konya Karatay Medresesinin vakfiyesinde geçmektigi için yapıldığı yer ve tarihi kesin olarak bilinmese de 1250’lerde Konya’da yapıldığı tahmin edilmektedir.
Bol entrikalı bu hikaye islam sanatındaki resimli nadir aşk konulu minyatürlerindendir. Hikaye Hz. Muhammed’in döneminde Arabistan’da geçer. iki kardeş çocukları (kuzen) küçük yaşlardan itibaren birbirini severler ve 16 yaşında evlenmeye karar verirler. Düğün törenlerinde Gülşah, daha önce geri çevirdiği kabile reisi tarafından kaçırılır. Gülşah kabile reisini, Varka reisin oğlunu öldürür tam kurtulup kavuşmuşlarken; Gülşah'ı geri almak için savaşta babasını kaybeden ve fakirleşen Varka'ya aile kızlarını vermek istemez.
Varka bekleme sözü alır yeniden zengin olmak için yollara düşer, Gülşah'ın ailesi söz vermiştir ve tabi sözlerinde durmazlar ve altın, gümüş, deve ve köleler karşılığı Şam Şahıyla evlendirirler. Varka'ya koyun ölüsü koydukları mezarı gösterip öldüğünü söylerler. Şam Şahı'nı ziyaretinde karşılaşırlar bu acıya dayanamayan Varka ölür Gülşah'da mezarının başında kendini öldürür. Bundan sonra trajedi mucizevi bir şekilde değişikliğe uğrar. Hz. Muhammed aşıklara mutlu bir hayat bağışlar.
Hikayenin kökeni Emeviler döneminde Benî Uzre kabilesinden Urve b. Hizâm ile amcasının kızı Afrâ arasında geçen aşk macerasından uyarlanmıştır. Ayyuki tarafından kaleme alınan Farsça mesnevide; isimleri değiştirilmiş, Varaka’nın katıldığı savaşlar, gösterdiği kahramanlıklar, ölen iki sevgilinin daha sonra Hz. Peygamber’in duası ile dirilerek kırk yıl mutlu bir hayat sürmesi gibi eklemeler yapılmıştır.
Bu minyatürde zenginleşmek için Yemen'e gidecek Varka'nın Gülşah ile vedalaşması konusu işlenmiştir. Sarılmalarından ya bir buluşma ya da bir veda olduğu anlaşılıyor.
Önce iki sevgiliyi birbirinden ayıralım üstlerinde yazan isimleri görmeden es geçersek Hangisi Varka Hangisi Gülşah?
Üstlerinde yazan isimler ayırımı sağlıyor ama iki figür birbirine çok benzer. Kıyafetlere detaylı baktığımızda ayırt edici özellikleri fark ediyoruz. Varka’nın başında sarık, ayaklarında çizmeleri var. Gülşâh’ın başında altın taç, yakası açık elbise, geniş paçalı iç pantolon ve çarıkları görülüyor. Yüz ve saç şekilleri ise hemen hemen aynıdır. insan tipleri ve kıyafetleri Selçuklu çağının karakteristik özelliklerini yansıtır.
Gelelim minyatürdeki sembolik anlatıma ;
Sağdaki narçiçeği, sonsuzluğu, ebediyeti ve ahreti anlatır. Soldaki porsuk ağacı ölümsüzlük anlamındadır. Servi ağacı, yine uzun yaşamı ve ahreti anlatır, üzerindeki kuş ayrılık anlamı taşır. Ağacın altında farkedilmeyen tilki kurnazlıkla kendini saklamıştır korkaklık, kurnazlık ve yalnızlık anlamlarını taşır.
Buradaki horoz figürü Varka’yı asalet , sabır, nezaket, cömertlik anlamlarıyla sembolize eder. Tavuk ise; zarif, kibar ve sevgi dolu kabul edilir. Tavuk ev hayatının sembolüdür. Kendisini ailesine sunar. Gülşah'ın özelliklerini sembolize ettiği düşünülür. (Pek tavuğa benzemiyor ama kaynaklarda bu şekilde yorumlanmış) Minyatürdeki figür, bitki ve hayvanlar ana konu sarılmanın vurgusunda kıvrık hareketlerle uyum içerisindedir.
Varka ile Gülşah Mesnevisi 16. yy da Osmanlı Döneminde Mustafa Çelebi tarafından tekrar ele alınmış ve daha geniş bir anlatımda yazılmıştır. Bu da islam edebi sanatı içerisinde konunun çok sevildiğini Emeviler döneminden Osmanlı'ya bu aşk hikayesinin yer aldığını göstermektedir.
https://www.facebook.com/...3/posts/1685526428502068/
görsel
görsel
görsel
Varka ile Gülşah Selçuklu Dönemi Aşk Minyatürü.
13. yy'a ait 71 adet minyatür Nakkaş Abdülmümin El Hoyi tarafından yapılmıştır. Eser bugün Topkapı Sarayı'nda bulunmaktadır. Nakkaşın adı Konya Karatay Medresesinin vakfiyesinde geçmektigi için yapıldığı yer ve tarihi kesin olarak bilinmese de 1250’lerde Konya’da yapıldığı tahmin edilmektedir.
Bol entrikalı bu hikaye islam sanatındaki resimli nadir aşk konulu minyatürlerindendir. Hikaye Hz. Muhammed’in döneminde Arabistan’da geçer. iki kardeş çocukları (kuzen) küçük yaşlardan itibaren birbirini severler ve 16 yaşında evlenmeye karar verirler. Düğün törenlerinde Gülşah, daha önce geri çevirdiği kabile reisi tarafından kaçırılır. Gülşah kabile reisini, Varka reisin oğlunu öldürür tam kurtulup kavuşmuşlarken; Gülşah'ı geri almak için savaşta babasını kaybeden ve fakirleşen Varka'ya aile kızlarını vermek istemez.
Varka bekleme sözü alır yeniden zengin olmak için yollara düşer, Gülşah'ın ailesi söz vermiştir ve tabi sözlerinde durmazlar ve altın, gümüş, deve ve köleler karşılığı Şam Şahıyla evlendirirler. Varka'ya koyun ölüsü koydukları mezarı gösterip öldüğünü söylerler. Şam Şahı'nı ziyaretinde karşılaşırlar bu acıya dayanamayan Varka ölür Gülşah'da mezarının başında kendini öldürür. Bundan sonra trajedi mucizevi bir şekilde değişikliğe uğrar. Hz. Muhammed aşıklara mutlu bir hayat bağışlar.
Hikayenin kökeni Emeviler döneminde Benî Uzre kabilesinden Urve b. Hizâm ile amcasının kızı Afrâ arasında geçen aşk macerasından uyarlanmıştır. Ayyuki tarafından kaleme alınan Farsça mesnevide; isimleri değiştirilmiş, Varaka’nın katıldığı savaşlar, gösterdiği kahramanlıklar, ölen iki sevgilinin daha sonra Hz. Peygamber’in duası ile dirilerek kırk yıl mutlu bir hayat sürmesi gibi eklemeler yapılmıştır.
Bu minyatürde zenginleşmek için Yemen'e gidecek Varka'nın Gülşah ile vedalaşması konusu işlenmiştir. Sarılmalarından ya bir buluşma ya da bir veda olduğu anlaşılıyor.
Önce iki sevgiliyi birbirinden ayıralım üstlerinde yazan isimleri görmeden es geçersek Hangisi Varka Hangisi Gülşah?
Üstlerinde yazan isimler ayırımı sağlıyor ama iki figür birbirine çok benzer. Kıyafetlere detaylı baktığımızda ayırt edici özellikleri fark ediyoruz. Varka’nın başında sarık, ayaklarında çizmeleri var. Gülşâh’ın başında altın taç, yakası açık elbise, geniş paçalı iç pantolon ve çarıkları görülüyor. Yüz ve saç şekilleri ise hemen hemen aynıdır. insan tipleri ve kıyafetleri Selçuklu çağının karakteristik özelliklerini yansıtır.
Gelelim minyatürdeki sembolik anlatıma ;
Sağdaki narçiçeği, sonsuzluğu, ebediyeti ve ahreti anlatır. Soldaki porsuk ağacı ölümsüzlük anlamındadır. Servi ağacı, yine uzun yaşamı ve ahreti anlatır, üzerindeki kuş ayrılık anlamı taşır. Ağacın altında farkedilmeyen tilki kurnazlıkla kendini saklamıştır korkaklık, kurnazlık ve yalnızlık anlamlarını taşır.
Buradaki horoz figürü Varka’yı asalet , sabır, nezaket, cömertlik anlamlarıyla sembolize eder. Tavuk ise; zarif, kibar ve sevgi dolu kabul edilir. Tavuk ev hayatının sembolüdür. Kendisini ailesine sunar. Gülşah'ın özelliklerini sembolize ettiği düşünülür. (Pek tavuğa benzemiyor ama kaynaklarda bu şekilde yorumlanmış) Minyatürdeki figür, bitki ve hayvanlar ana konu sarılmanın vurgusunda kıvrık hareketlerle uyum içerisindedir.
Varka ile Gülşah Mesnevisi 16. yy da Osmanlı Döneminde Mustafa Çelebi tarafından tekrar ele alınmış ve daha geniş bir anlatımda yazılmıştır. Bu da islam edebi sanatı içerisinde konunun çok sevildiğini Emeviler döneminden Osmanlı'ya bu aşk hikayesinin yer aldığını göstermektedir.
https://www.facebook.com/...3/posts/1685526428502068/
güncel Önemli Başlıklar