bugün

eşyanın, sesin, kokunun zaman içinde hatıralarımıza sinerek yıllar sonra görüldükleri, koklandıkları, duyuldukları veyahut da hatırlandıkları zaman yüreğimizin bir köşesini tarumar etmeye yarayan, izlerdir.

izli mermiler vardır, bilirsiniz. giderken kendisini takip edebilmek için havada bir yol çizer kendine. vaktin izleri de öyledir. gözle görülmez izler bırakırlar geride, sonraları farkedersiniz onları.

zamanın izleri de diyebilirdik doğrusu, vaktin izleri dememizin sebebi, o izlerin bir sürece değil, tek bir an'a tekabül etmesindendir.

ben mesela ne zaman horoz şekerini hatırlasam, bir ramazan akşamı geliyor aklıma. babam işten çıkmış, dilinde riyasız bir şükür, ezandan beş dakika önce dönüyor köşeden. açlığı susuzluğu unutmuş, elindeki horoz şekerini görünce yüzüme yayılacak mutluluğu erkenden bilmenin huzuru ile geliyor. hey benim babam...

ne zaman bir at arabası görsem, kesme taşlı sokağımızdan geçen bir at arabasının arkasına asılmış buluyorum kendimi. arabacının kamçısından saklana saklana en uzağa gitmenin keyfi...

vaktin izleri bize bir süreci değil, bir an'ı hatırlatıyor. biz o fotoğraf karesi gibi tek bir an'ın sağını solunu da dikkatlice inceleyince daha güzel şeyler farkediyoruz. öyle ki o an'ın yaşandığı gün bile farkına varmadığımız güzellikleri...

yabancı bir şehirde ilk defa dinleyip çok sevdiğiniz bir türkü o şehri hatırlatır hep, ilk sevgilinizle buluşmaya giderken kulandığınız parfüm hep o tazeyi...

vaktin izleri vardır. ardından gelen kaybolmasın diye...
güncel Önemli Başlıklar