bugün

eğer kanat üzerine denk gelmediyseniz muazzam bir tablo sizi beklemektedir.
kanadın hemen önünde iseniz eğer ki, kanada bakarak uçağın yol içinde yapmış olduğu değişiklikleri de görme şansı bularak bazen bulutları bazen de geçilen şehirleri izleme fırsatı bulabilmek demektir.
otobüste cam kenarına oturmak arasında fark vardır. bu fark ağaç yerine bulut görmek gibi birşey değil.
gece uçuyorsanız eğer hiçbir anlamı olmayan hadise.
ilk uçağa bindiğimde özellikle ekstra ücret verip özellikle cam kenarı istemiştim.
ne gerek varsa işte.
gece uçuşu esnasında camdan bakarken, kanadın üzerine tutunmuş sırıtan bir yaratık görme akabin de uçağa yıldırım çarpması
riskini göze almaktır.
tadından yenmez.
(bkz: uçakta koridor tarafında oturmak)
tırsdığım için tercih etmediğimdir. koridorda daha rahat olunur.
uyumak icin doğru tercihtir..
camlar koltuların tam kenarına gelmediği için iğrençleşen hadisedir. ya yaslanacaksın dimdik ya da kambur olacaksın. pis!
kanatin hafif asagi veya yukari donmesi ile hafif panikleyebilirsiniz ama olur oyle seyler takmayin.
idoda cam kenarına oturmaktan revadır.
taksi şoförü tadında bir pilota denk gelindiğinde, çok zevkli olabilecek hadisedir.
Sizin manzarayı, yaninizdaki 2 kisinin de sizi izlemesi demektir.
uçakta cam kenarında oturmak güzel ama camı açamıyoruz necati abi. kolumu çıkarmak istiyor içimdeki şahinci.
inislerde pir dikkat camdan disari bakarak inis anindaki o hoplama ziplama saga sola yalpalama gibi durumlar biraz bertaraf edilebilir. yoksa aslinda ozellikle pegasusta got kadar koltuklarda ve o zar zor calisan havalandirmada en kosede nefes almak biraz zor oluyor ama takilmayin o kadar. yaninizdakiyle konusun dergi bakin uyuyun vs.
enayiliktir. özellikle yurt dışı uçuşlarında. uçaktan son çıkar pasaport kuyruğunda bekle allah beklersiniz. koridor candır. 10 saniyelik keyif için 1 saat beklenmez. evet.
Bir süre sonra sıkılıp dergi karıştıracağın için gereksiz bir çabadır.
kıtalararası yolculukta pek akıl karı olmayan seçim. uzun yolculuk süresi boyunca tuvalete gitmek için sürekli yanınızda oturanları ayağa kaldırıp pardon pardon diyerek gider gelirsiniz ve yolculuğun ortalarında altınıza işemek üzereyken yanınızda horul horul uyuyan amcayı uyandırıp küfür mü yesem, uyandırmayıp altıma mı işesem diye düşünürken bulursunuz kendinizi.
Açık havada iniş yapılan Sabiha Gökçen e, adalar ve Marmara manzarası tadından yenmez.