bugün

genelde karma derdi olmayan, mesaj derdi olan yazarlar tarafından yapılır. söyleyecek kayda değer sözleri varsa, bunu da okunabilir bir şekilde yazabiliyorsa, ne mutlu ona. kendi adıma, tek kelimelik entry görmekten bıktım açıkçası.
Yazılan yazının önemli görünmesini sağlamak.
okuyanın göz sağlığını bozabilir. bu yüzden kısa entryler girmeliyiz. o zaman moderatörlerimiz bizi çok sever. ve pek tabii de userları.
kimisi var sonuna kadar okutup helal dedirtir, kimisi var ikinci satırda ha siktir dedirtir. uzun yazı yazmak her kesin harcı değildir.
iyi hissetmektir, o konudaki tüm düşüncelerini bir yerlere dökmektir. boş bir kağıda yazıp yakabilirsin de, sözlüğe antry niyetine de girebilirsin, duygusallaşılan anlarda meditasyon gibi bir şey olur. sözlükte oylandığını görmek mutluluk verir.
özellikle eşkisözlük, uludağsözlük gibi sayfalarda karşılaşacağımız durumlardan biridir. Fakat hassas bir nokta vardır ki önemli olan uzunluğu değil içeriğidir.

(bkz: Önemli olan oyu değil işlevi)
bazen bir konu hakkında satırlarca yazasım geliyor.

o konuyu irdelemek detaylı bir şekilde anlatmak.

ama nedense yazımın bitimine doğru sıkılıyorum ve yazdığım o kadar yazıyı silip ekle tuşuna basmıyorum.

her yazımda aynı olay var. şu an bile bu yazıyı ekle tuşuna basmadan sileyim dedim. ama vazgeçtim ekliyorum.
uzun bır paragrafı sonuca bır ıfadeye yada anlama bağlıyan yazarların, yazıda kendı ıclerındekı mesajı karşıya yansıtma ve dıkkatı doğru olana cekme uğruna yazdıkları yazılardır.

edit : https://www.uludagsozluk.com/e/29210022/

https://www.uludagsozluk.com/e/31927413/
bir türlü beceremediğim aktivite. lisede de beceremezdim kompozisyon yazmayı.
gerçi konuşmayı da sevmiyorum , sanırım o yüzden.
Zaman kaybı boş insan işi. Düşünecek yapacak daha kaliteli şeyler vardır elbet her insan için. Ekmeğini mürekkepten çıkaranlar hariç.