bugün

insanın içini parçalayan bir haber. apolitizasyonla uyuşturduğumuz genç beyinleri uyuşturucuyla yok ediyoruz. bu ülkenin ve gençlerimizin uyuşmaya değil üretmeye ihtiyacı var.
(bkz: uyuşturucuya hayır)

ortadogugazetesi.net/habergoster.asp?id=4574
uyuşturucu ile yeterince kararlı ve ciddi micadele edilmediği takdirde çok değil 5-10 yıl sonra ülkenin en büyük problemi haline geleceği açıktır.

genç nüfusun bu kadar çok olduğu, istihdam olanakları yaratılamayan, sürekli göç alan büyük şehirlerde kimliksiz ve amaçsız gençliğin olduğu ve uyuşturucu yollarının kavşağında bulunan bir ülkede kolayca büyüyecek bir bataklıktır bu.

emniyet önlemlerinin yeterli olmadığı bellidir. nasıl olur da istiklalin arka sokaklarındaki uyuşturucu satanlara isteyen çok rahatlıkla ulaşabilirken polis ulaşamıyor? gösterilerde öğrencileri coplarken alabildiğine cevval olan polis bu konuda yetersiz kalabiliyor?
mutsuz, üretmeyen, yarınından umudu olmayan ve sevgisiz büyüyen bi gençlik yetiştiriyoruz bu yüzden de aslında bu gibi durumların ortaya çıkması kaçınılmaz hale geliyor ve burada ebeveynlere büyük görevler düşüyor. daha bilinçli annne babalara ve eğitmenlere ihtiyacı var bu ülkenin.
hayaller aleminde yaşayan gerçeklikten uzaklaşmak isteyen, üretme yeteneği kısıtlanan bir toplum yaratmak için yapılabilecek en kötü şey. ailelerdeki ilgi eksikliği, medyadaki saçmalıklar, gençlerin sorumluluklarından kaçmaları gibi faktörlerin etkisiyle meydana gelen durum.karşı çıkılması gerekilen,önlenmesi için ne yapılması gerekiyorsa yapılmalı olan durum.
ülkede bu gibi sorunlar varken siyasilerin insanların düşünce özgürlüğüyle uğraşması da cabası.
uyuşturucu uyuşmuş beyin demektir ve bu ülkenin ihtiyacı olan kesinlikle bu değildir.
otun uyuşturucudan sayılması durumunda söz konusu olabilecek hadise. *
ülkemizde uyuşturucu bağılılığı 80 darbesinden sonra da hızla bir artış göstermiş ve yürek parçalayan bir durumdur.Uyşturucu bağımlılığı bir ekoamik gücü sağlamak için küçücük çocukları kandırarak hap niyetinde verilmektedir.
bunun tek sebebi ailelerin cocuklarina sahip cıkmamasıdır. biri bes cocuk yapiyor salıyor sokaga. cocuklarin sokaklarda bu illete ulasmamalari imkansiz birde bunlarin aile durumlarini dusunursek bu cocuklar birer suc makinasi oluyor. birde varlikli ailelerin cocuklari var. bu aileler cocuklarıyla sadece parayla iletisim kurmak istiyor, her ihtiyaclarini karsiliyorlar. paranin cocuklarini koruyacaklarini dusunuyorlar. turkiyede bu ailelerin cocuklarinin var oldugunu dusunursek bunlarda cocuklarina ayni felsefeyle bakarsa vay halimze vay.
iki gün önce radyoda 14 diye dinlediğim haber.

bir karar verin amına koyim!

ciddi tanım: yeterince tedbir alınmadığının göstergesidir. hem aileler, hem devlet kafaya takmalıdır bu meseleyi.
daha konuşmayı öğrenmeden televizyonla başbaşa bırakarak çocuk yetiştiren(!) insanların yaşadığı bir dünyada fazla şaşkınlık uyandırmamalıdır.