uludağ sözlük ile ekşi sözlük arasında kalan yazar

yıllarca* uludagsozlukde yazmıs yazarın bir anda eksisozluge girerek aynı nickte aldıgı hesapla kaldıgı durumdur, zordur. bir secim yapması gerekir ya eski dostlarını, eski entrylerini bir tarafa bırakır yeni bir yazarlık hayatına dogru ilerler yada sozlugünü satmaz ve devam eder, ulu bir yazar oldugu icin sükreder. ama özel mesajlarla desteklenmelidir, aklı öbür tarafa kayabilirdir her an.*

eksinin ilk olmasının cazibesine kapılmış, fakat uludagdaki aile ortamının tadına varmış ne yapacagını bılemeyen yazar kişisidir.
profesyonelce dusunulurse* eksının, duygusal dusunulurse uludag kararı verileceği tahmınımdır.

böyle yazarlar çoktur. * bunun sebebi ekşi' nin okunur uludağın yazılır bir yer olmasıdır ama uludağ sıcaktır ekşi ise bir farklı.

vaktinin çoğunu buraya harcaması gereken yazardır. çünkü burada yazarlar ekşiye göre daha tutarlı sebeplerden uçurulur. burada yazılan yankı bulur, okunur. orası ise ingiltere ligindeki tuncay yalnızlığına sokar insanı. halbuki tuncay fenerbahçe'de yıldızdı.

fennnntezi yapan yazardır.

amatör ligde oynarken brezilya milli takımına çağırılan futbolcunun o anki ruh hali gibidir. nere neresi takdir allah' ın olmasa bile sizin gibi durmktadır kanımca diyorum.

erkekse ek$i'ye gidesice, hatunsa uludag' da kalasica yazardir.

özgürdür.

ajan yazar...
burdan oraya, ordan buraya başlık ekleyen yazar...

iki zencinin arasında tost olmuş yazardır. *
(bkz: yazık lan)

ekşi sözlük'e daha yakın olan yazardır. ne zaman ekşi'yi bırakıp ulu'ya gelse yüzü buruşur, troller mekanında ne işi olduğunu merak eder; ama sonuçta uludağ da kalitelidir lakin ekşi ile boy ölçüşebilecek seviyede değildir.

(bkz: ay bak ben bilemedim şimdi)

kapının yerini bilmiyorsa yardım edeceğim yazardır.

ben olsam, beni ilk kucaklayana, beni ilk bağrına basana yani uludağ sözlük'e ihanet etmem. ama bahsi geçen o yazar "soğuk" ekşiyi tercih ederse bilemem.
beni aylarca beklettikten sonra yazar yapanı ben ne yapayım?

iki yazar arasında kalan yazardan iyidir kanımca. Dipnot: Belden aşşağı vurulmasın. *

finodur. ekşi'nin sıra bekletmesi sadece ssg'nin fantezisidir, yoksa uğraşılsa çözülmeyecek bir sorun değil biliyoruz. fazla büyümekten midir bilmiyorum, bir üyesini umursamama var ekşi'de. halbuki bir tek yazar da olsa o senden faydalanıyorsa onun mutluluğu için uğramak gerek diye düşünüyorum, onlarla büyüdün sen zaten. çaylaklık dediğin iki gün, bilemedin bi hafta sürer. bir buçuk yıl birini bekletmek sadece fantezidir, ne zevk alıyorlar bilmiyorum. ama beni biri keyfince bekletse ben onun peşinden gitmem, evcil köpeği değilim. ekşi'deki hesabımı kapattırdığım için hiç pişmanlık duymadım, çünkü tutumlarının saçmalık olduğunu düşünüyorum. bir de buna uyan salak yazarlar var, yazacaksan kafana uyabilecek tonlarca sözlük var arkadaşım. ekşi'nin şu an diğerlerine göre avantajları sadece (yer yer dezavantaj da olan) kalabalıklığı ve eskiliğinden kaynaklanan arşivi. bunlar zamanla diğer yerlerde de oluşacak şeyler. hani demem o ki, ekşi'ye yüklenmenin bir mantığını görmüyorum.

bir de bir şey paylaşacağı zaman aynı konuyu ekşi'de arayıp da o linki facebook'ta, twitter'da paylaşanlar var ki, onlara diyecek lafım dahi yok.

(bkz: ekşi de çaylak sırası bekleyen uludağ yazarı)