bugün

3-4 yıl öncesine kadar sivil havacılıkta thy nin tekel olması ve akabinde fiyatların anormal şişmesi ile korkunç rakamlara fırlayan uçak bilet ücretlerinin, ulaştırma bakanının sivil havacılıkta vergileri kaldırmasıyla tepetaklak düşmesi ile uçağa binmek artık her türk vatandaşının gerçekleştirebileceği bir olay haline geldi. yalnız, bundan 3-4 yıl öncesine kadar sadece elit! kişilerin binmesine alışkın olan bazı ukela dümbeleği şerefsiz zengin kitle bu durumdan rahatsız hale geldi. mesele nerede ise halk plajlara hücum etti vatandaş denize giremiyor noktasına geldi. bu durumun neticesinde bu snob ve ukela arkadaşlar uçak yolculuklarında gerek havada gerekse bekleme salonlarında sergiledikleri şımarık ve hırçın tavırları ile kendilerinden illallah dedirtmektedirler. yazar, izmir-istanbul uçağını beklemekte ve bir yandan da insanları izleyip sözlüğe yazmak için malzeme toplamaktadır. orta yaşlarda bir kokoş ile yanındaki jigolosu uçağı beklemektedir. izmir in insanı terleten ılık bahar havasında bile kürk giymekten vazgeçmeyen kokoşumuz pencereden inen uçağı izlemektedir ve akabinde körüğe yanaşmasını hayret ile karşılar. hemen epey yüksek bir ses tonu ile bir görevli yok mu kim bakıyor buralara tavırları ile ufaktan feryat moduna geçer. yazar ise bakalım ne olacak hayreti ile gözlemlerine devam etmektedir. kokoş bulduğu görevliye der ki :

- şimdi bu yeni gelen uçak mı bizi istanbul a götürecek.?
- evet hanımefendi...
- olur mu öyle şey canım.aaaaa...uçak şimdi indi. hemen nasıl kalkar. çabuk genel müdürünüzü bulun. yeni bir uçak koysun buraya..
- ?????????
- size söylüyorum . niiiiii....çabuk bana yetkili bulun. sizleri süründüreceğim. rezil edeceğim.

tüm salon ve görevliler mavi ekran modunda kokoşu izlemekteyiz. yazar, akabinde ihtiyaç gidermek için yerinden kalkmış ve geldiğinde yolcuların körük önünde sıraya girdiklerini görmüştür. kokoş ise.. yanlış tahmin etmediniz. kuyruğun en önünde jigolosu ile beklemektedir.
güzelim italyan soslu makarnaya, köpek maması demesi. eşşek hoşaftan ne anlar!
gözlükle uçağa binen kadın ve erkekler, ya da louis vuitton çakması el bavullarını yere koymaya kıyamayan kırocanlar için şımarık değil normal sayılabilecek tavırlardır.
eskiden buralar dutluktu ben vardım siz yoktunuz tavırlarıdır. sıçmaya bile uçakla gittiğini ima etmek bu dangozların doğal hareketlerindendir. terbiyesizlik diz boyu diyerek içinden oldukları halkı aşağılarlar. onlara göre uçakta onun dışıdaki herkes banliyö insanıdır ve bu şekilde ulaşımı haketmezler.
büdüt: harf
hosteslerin ve hostlarin cektikleri cile. sirf sirnasiklik olsun diye yukaridaki dügmeye basarak hostes ablami sinir eden adam veya abazanlar toplulugu. O dügmeyi oradan söküp gözlerine monte edeceksin ki; o dar alanda millet hem rahat yolculuk yapsin hem de rahatca görevini yerine getirsin.
uçuş bitiminde daha uçaktan terminale gitmeden, telefonunu açan ve konuşanların da normal halleridir.

(bkz: sarhoş değil ki aklı başında değil diyesin)
(bkz: ayık halleri böyle)
(bkz: yazık)
burhan altıntop tavırları gösteren yolcu.

- anaaaaaam ogada pıra virdik, şampanya yohmu.
öndeki yolcu teyzenin koltuğunu yatırması. ve hep de sizin koltuğunuzu yatırma aparatınızın bozuk olması. bunu kibarca dile getirince, bu benim sorunum değil diyen bir kadın.

(bkz: erkek olsa reddeder miydi zaten)*
ünlü ya da medyatik bir kadın ya da erkeği görüp dakikalarca süzmeler.

(bkz: hayır kendimden biliyorum)
(bkz: çok sıkıldım ilgiden)*
(bkz: business)
(bkz: nerde benim portakal suyum)
"önceden beyoğlunda erkekler şapka takım elbise, bayanlar tuvaletleriyle gezerdi."
(bkz: önceden buralar dutluktu)
bu tavirlardan biri de ucaga binince vejetaryen olmaktir. gelen etli yemek geri cevrilir "ama ben vejetaryen menu istemistim" falan ayagina, yalan aslinda..artistilik yapiyor belli, orda biz etoburlara hava atiyor yani "hem s.cmaya bile ucakla gidiyorum, hem yogami aksatmam, hem de vejetaryenim.. bildiginiz sosyetikim lan ben" demeye calisiyor. oysa yesene lan iste mis gibi kofte var, patatesli hem de, efendim tavuk var ohhh soslu moslu..ne hava atiyosun bana kardesim? hayir burada gercek vejetaryenler alinmasinlar onlara degil sozum lakin yinede gozum uzerinizde, sizden de hafif killanmiyor degilim yani. hayir noluyo onca et yemegi ben ona yaniyorum, napiyolar acaba? ziyan olmuyodur insallah.. bir kac kez dedim hosteslere sunlarin geri cevirdigi et yemeklerini de bana getirin ziyan olmasin yazik gunah arkamizdan aglar dedim, lakin pek sicak bakmadilardi onerime.
Sonradan görmelerin lüxü hazmedememe,kendini bir dışkı olarak görmesi sonucu ortaya cıkan durum.
-anlamıyorum! bu ne ilgisizliktir anlamıyorum!. Tur şirketine dedim, 50 kere söyledim, uçakta kanat üstünde koltuk vermesin diye. yine de kanat vermişler. Ayrıca uçakla gideceğimizi sanıyordum ne bu böyle minicik uçak demeye bin şahit ister, yürürken hostes kızın poposu ağzıma girecek neredeyse daracık koridoru!
(bkz: malev airlines)
yanında sevgili adı altında ezik bir karakter taşıyan kokoşların girdiği tavırlardır.

- neh? koridor mu? ben cam kenarı istemiştim? hayrettin ne biçim iş yapıyosun canım sen? iptaliptaliptal..özel uçağımı kap gel bana, şurda bekliyorum seni..
+ tabi şirinem hemen.
uçak sağ salim indiğinde alkışlamıyan tiplerdeki genel tavırdır.
''uçağa bindim.uçağın kanadıyla benim de popom kalktı.'halidir.