türkiye nin kalkınması için yaratıcı fikirler

tek yol devrim.

Toplumun ihtiyacını tüketime göre değilde üretim bazında gidermesi.

türkiyenin %80 ninin fikrini sormayalım mesela o zaman zaten bu ülke kalkınır. Anlamak zor olmasa gerek.

teknoloji fikirleri varsa özelden alabilirim (elektronik mühendisiyim).

Kendimizi eğitelim. Her alanda uzmanlaşalım. Ve yazılı eserler (kitap) verelim. Bu eserin kalburüstü olanlarını hemen diğer dillere hızlı bir şekilde çevirelim. Böylece kültürel olarak yayılışımızı sağlayalım. (Ama hemen herkes kitap yazacak.. )

4. SANAYi DEVRiMiNE (ENDÜSTRi 4.0) iLiŞKiN OLARAK SADECE ROBOTLARIN ÜRETiM YAPTIĞI FABRiKALAR KURALIM. gENE TARIMI DA PLANLI ŞEKiLDE ROBOTLAR YAPSIN.

Herkes en fazla 2-3 tane ev alabilsin. Böyle yatırım ayağına tapuları doldurmasın. Tasarruflar üretime gitsin. Üretimden gene insanlara gelsin. Gene aynı şekilde finans sektörüne sınırlama getirilmeli. Kaynaklar üretime sevk edilebilmesi için.

işte aşırı şekilde çoğalmak yasaklansın. (en fazla 2-3 çocuk) Ülkenin vatandaşına iyi bir eğitim, iyi bir yaşam sunabileceği kadar nüfusu olsun. Bence şu anki nüfus bile fazla.

böyle böyle....

Sevabına da olsa milleti bi' güzel sikiştirmek.

Anadolu ve Trakya menşeili kalkınma hareketi olabilir.Katı tavırlarla Marmara bölgesine yatırımı kesip iç ve doğu bölgelere gerçekten aşırı derecede teşvik yapılmalı.Demiryolu ağı genişletilmeli.(yük taşımacılığı için). mühendislik fakültelerinin çoğunun kapatılıp önlisans ve ara eleman yetiştirmesi yapılmalı.hayvancılık ve tarımda vergiler düşürülmeli yeri geliyorsa devlet memuru gibi çiftçi ve hayvancıların kadroya alınması.Tarımı devletin yapması olabilir.Halciler ortadan kalkmalı tedarikçi devlet olmalı.Her şehre özel kalkınma adımları atılmalı.(Gümüşhane madencilik,Erzurum kış turizmi,Kars lojistik merkezi, Tunceli enerji merkezi vs.vs...).Her ne kadar karşı çıksakta yerel yönetim güçlenmeli.yerel bölgeler kendi istihdamını artırmalı.Eğitim kalitesi temelden artırılmalı.inşaat sektörü yerine sanayii ve teknolojiye yatırım yapılmalı.Turizm şehirlerinde sanayileşme ve göç yasaklanmalı.istanbulun nüfusu 5 milyona inmeli ve vize getirilmeli.(ihtiyaca göre göç alımı.). Türkiye tek ayak üzerinden değil dengeli büyümeli.Asgari ücretli çalışandan SGK primi kesilmemeli.(asgari ücret alıyorsan devlet senden vergi almamalı).Devlet bütün ibadethaneleri ihtiyaca göre yapmalı ve personel istihdam etmeli.(kilise, cemevi,sinegog vsvs.).Kısaca diyanet işleri başkanlığı yerine daha kapsayıcı bir kurum kurulup özerk olmalı.israftan kaçınmalı.Bir ailenin ilk arabası vergisiz olmalı.mtv artmalı.(araç kolay sahip olunup zor binilmeli).Bu sayede bisiklet ve toplu ulaşım tercih edilmeli.nüfusu 50 binin üzerinde her kente raylı sistem yapılmalı.Hukuk sistemi elden geçirilmeli.homojen bir sistem olmalı.Katı disiplin kuralları uygulanmalı (örneğin en ufak darpa haklı veya haksız ağır para cezası verilmesi gibi.).Seçim barajı kalkmalı...benim düşüncelerimin bir kısmı diyebilirim.yanlış yada doğru.çok eksiğimiz var.

"Al-sat" işi yapan marketler ve mağazalar zincirlerini kapat, doğan boşluğu üniversite bitirmiş işsiz gençliğe ,küçük dükkanlar halinde ticaret hane olarak doldur. 7000, 6000, 5000 şubelerinin olmasıyla övünen ensesi kalınları sanayiye yönlendir. Hayvancılığı ve tarımı patronların elinden al, olması gereken yere, yani köylüye ve kırsal kesime tekrar iade et.

Köylünün ve çiftçinin üretmiş olduğu ürünlere aracılık yaparak fiyatı tarla fiyatının 10 katına çıkaran kan emici parazitleri aradan çıkar, kooperatifçiliği yaygınlaştır, tamamdır.

Bak bakalım tek kişi işsiz, fakir, bekar kılıyor mu?

10 yıl sonra bu ülkeyi tutabilecek kişiye helal olsun.

Duyduğum en güzel öneriyi yabancıların türkiye'ye hindi demelerini eleştiren yılmaz erdoğan tarafından 1998 yılında yapılmıştır..

--spoiler--
Onlar bize hindi diyor. Bırakın desinler. Bi akıllıca çıkıp "evet biz hindiyiz adımız hindi ama dünyanın en lezzetli hindisinide biz yetiştiriyoruz" deyip yi başında bunlara bilmem kaç tane hindi satsat ülkenin ekonomisi boyle mi olurdu..
--spoiler--
Yılmaz erdoğan/Cebimde kelimeler/ 1998

(bkz: yürüyen uçak)