bugün

türkiye'de kalitesiz yerli dizilerin sayısının gittikçe artmasından dolayı yapılması gerekenlerdir.

yerli dizi sürelerinin 45 dk ya da en azından 1 saate indirilmesi, daha yaratıcı senaryoların yazılması, daha iyi oyuncuların dizilerde yer alması gibi revizyonların yapılması gerektiği artık fazlasıyla ortada.
dizilerin, amaçlanan ticari sonuçlara ulaştıkları yeterince açık olduğundan, izleyiciyi değil sadece bu sektörün çalışanlarını ilgilendirmesi gerekenlerdir.
bir kere zemin çekimleri minimuma indirilmeli. çok itici. arka sokaklardaki gibi ortama heyecan katmak için kadrajın belli bir odakta kalmaması ve sürekli bir kişiye yakınlaşıp uzaklaştırılması ortama heyecan katmaz sayın yönetmenler. bir de o gerçek hayatla uzaktan yakından alakası olmayan bakışmalar. çoğu duygusal bazlı dizilerden bakışmaları çeksek 25 dakika falan kalıcak koca bölümden. bunlar yapımcıların da fark ettiği konular, ama neden düzelmiyor anlamıyorum. sonra diyorlar insanlar neden amerikan dizilerini seviyor. adam gibi dizi yapın izleyelim dimi.
allahını seven orjinal bir senaryo bulsun biraz elimizde izlenebilir dizi olsun yarasını ortaya çıkaran bir acı gerçektir.
cahil izleyici kitlesinin televizyondan arındırılması gerekir ki saçma sapan diziler tutmasın, bu da imkansız ; akp reyting in değerleriyle oynaması ve nüfusu 30.000 den az olan yerler de belirleyici unsur rolüne bürünmesiyle büyük bir çöküş bekliyorum.
the walking dead,spartacus,prison break vb gibi dizileri baz alacak olursak herşey.
gayri ahlakiye döndüğü için (erotik filmden farkı yok) toptan kaldırılmalı.
dizi dediğin max 1 saat olacak zaten reklamlarla 1:30 yaparsınız siz onu. özet max 5 dakka olacak hatta olmayacak. dizinin aksiyonlu taraflarındaki ayrıntılar iyi düşünülmüş olacak. aksiyon olmayan taraflarıda merak uyandıracak izleyici birazdan nolcak diye merak edicek izlemeyi bırakmayacak.

yabancı diziler izlenip örnek alınırsa o dizi paraya para demez.
eğer aramızda yönetmen var ise: http://www.yabancidiziizle.com, http://www.dizimag.com
(bkz: toplum bilinci)
ekrana getirilen diziler türk insanının genelini yansıtmalıdır.

Farkındaysanız hangi diziyi izlerseniz izleyin hepsinde bir holding sahibi veya köşkte yaşayan zengin, geçim sıkıntısı olmayan buna rağmende derdi bitmeyen, para sıkıntısı yaşamadığından çalışmadığı için aylak aylak gezmek yerine amcasının karısına atlayan falan filan. Bizde bunları izliyor hallerine üzülüyoruz.

70 li yıllarda böyle değildi. halkın dostu memur kemaldi. Çöpçüler kralı abdiydi. , kapıcılar kralıydı. Fabrika sahipleri genelde kötü rolde oynatılırdı. insanları fabrika atıklarıyla zehirledikleri için bekçiler kralı ondan hesap sorardı.

( gerçekler bunlardı. Hala bunlar.)

Günümüzde söylediklerime uyan tek dizi Öyle bir geçer zaman kiydi. fakat 2. sezon onlarda holding sahibi oldular.

Annelerimiz de bu dizileri izlerken gerçek geçim derdini unutup akşamları zengin dostlarıyla barbekü yapan şampanyaları çalkalayıp göt deliklerine fışkırtan ama içlerinde bir dünya gereksiz dert olan dizi karakterlerini izleyip üzülüyorlar.
amerikan dizilerinin taklidi değil orijinal senaryolar gelmeli.
karakterlerden her birinin teker teker ard arda bölümlerle hastanelik olmaması lazım. (bkz: adını feriha koydum)
dram dizilerinde hep bir psikopat karakterin olmaması lazım.
daha derin diziler lazım. hamileyim, kardeşine aşığım klişelerinden kurtulmak lazım.
komedi dizilerinde entellüktüellerle, sanat dallarıyla dalga geçilip espri yapmaya çalışmamak lazım. (bkz: çocuklar duymasın) (bkz: alemin kıralı)
oyuncuların güzelliğine, fiziğine göre değil yeteneğine göre seçilmesi lazım. beren saatler, fahriye evcenler, tuba büyüküstünler her sene bi yerde başrol oynuyor. berna laçinler dolunay soysertler reklamlarda oynuyor.
dizi oyuncularının her bölümde üç dört tane yavrulamaması gerek.
cıvık olunmamalı.
gülme efekti ne lan ayrıca. bi siktirin gidin be diye bağırası geliyor insanın.
kesinlikle dizilerin süresi biraz azaltılmalıdır.
izleyici kitleye mesajlar veren içerikler kaldırılmalıdır. nedeni ailecek izlenecek dizide, yaş itibariyle ufak kesim çocukların aklını karıştıran eylemlerin bertaraf edilmesi. çizgi diziler bu konuda başı çeker küçük çocuklar etkilenmiş olmalı ki sokak ortasında diziye konu olan karekteri örnek almışlar.
Fazla uzatıp b... çıkarmasınlar.
kaliteli ve iyi dizilerin süre ile alakası yoktur efendim. 45 dakikaya indirilsin süreler ki iyi oynayalım iyi çekelim bla bla bla. arkadaş bırakın bunları ya, ya biraz insan olun ne olacak sanki? set işçisi yedi yirmidört sette hayvan gibi çalışırken günde 20 liraya şükrederken neden oyuncu tayfası ve yönetmen: aga 45 dakika olsun güzel olsun diyo? hasiktirin lan. asıl konu dizilerin kısıtlanması değildir asıl konu yapımcıların pintiliğini bırakıp kesenin ağzını açmamasıdır. bir oyuncu bölüm başına 50 milyar alır 45 dakika olsun der,bir set işçisi günde 50 milyon alır hayvan gibi çalışır ses çıkarmaz.
"tuttu bu" diyerek sezon sayısını (k)abartmak.
içeriğinin değişmesi gerek. Hep aynı olaylar .Hep enrikalar. Bazen bi sonraki bölümde ne olacağını tahmin edebiliyorum .
senaryolar tek dzelikten kuratarılıp daha yaratıcı olmalıdır. ayrıca manken oyunuculara bi çare bulunmalıdır.
tv kanallarında sürü sepet aptallar için yapılmış dizi dönüyor.herşeyden önce 1.5 saat boyunca süren dizi olmaz.olursa birkaç bölüm sonra saçmalamaya başlar.dolayısı ile bilinçli seyirci bu işin olmazsa olmazıdır.aksi halde ne versen gider.ucuz polemikler,klişe hikayeler ve belli değerlerin sömürüsü etrafında onlarca bölüm süren diziler dönmeye devam eder.
(bkz: vasatlık)
dram ve gözyaşından biraz uzaklaşmaktır. memleketin dizilerle gülmeye ihtiyacı var. lakin birol güven ve gülse birsel haricinde bu işi yapmaya çalışan adam yok.* hadi biraz da şafak sezer. komedyen sıfatındaki kişilerin tamamının bu sektöre bir şekilde el atmasını sağlamak gereklidir.

bıktık amk. nereye dönsek ölüm, ayrılık, entrika, gözyaşı...