bugün

görsel
Bizim öğrencilerimiz kadar kitap okuyan sanırım dünyada yoktur. Bir üniversiteyi kazanabilmek için üç yıl boyunca günde 8 10 saat okur bizim öğrencilerimiz. Birde okulu bitirdikten sonra yeni engel; kpss yi kazanmak içinde 3 yıl boyunca günde 8 10 saat okur öğrencilerimiz .
işini gücünü aldımı daha kitap defter tanımaz, Artık dergilerden, fantazılerden takınır bizim insanımız.

Haa! Bu arada, üniversite ve kpss sınavlarını kazanmak için bu kadar ders çalışan başka bir millet varmı dünyada? Bir diğer soru, bu kadar çalışmamıza rağmen neden daha yeni yeni ilk 500 ün içine girdi üniversitelerimiz? Birde tabiki neden dünya çapında bilim adamlarımız dışarıya kaçıyor?

Nedeni " aç ayı oynamaz " kardeşim. Ama acı olan tarafıda, bu halden kurtulabilmek için aç karnına oynamamız gerektiğidir.
Ülkenin bu duruma gelmesinin en büyük nedenlerinden biridir.
çok seviştiklerinden fırsat kalmıyor.
bende sorgulayıcı bir metin sanıp entry içerisine girdim ve kitap okumama nedenlerinden dolayı sebepleri araştırıyor sandım. ancak fazlasıyla yanılmışım.

cahilce açılan içi boş gereksiz bir entry.
Yaş gruplarına yakın olduğum için 17-22 yaş arası için konuşacağım.

Ergenler, yani beyinleri tam açılmaya başlamış, tam düşünce akımlarını keşfetmesi gereken yaşa gelmiş insanlar bu ülkede hiçbir düşünceden etkilenmeye zaman bulamaz.

-YGS' ye çalışacaktır.
-lys' ye çalışacaktır.
-okuldaki sınavlara çalışacaktır.
-dershanede denemelerden denemelere koşacaktır.
-dershanede derslere girecektir.
-okul ödevlerindeki 10 sayfa angaryadan 1 sayfalık özet bilgi yani gerekli bilgiyi ayıklayacaktır.
-vizelere çalışacaktır.
-erasmus ile ülkeden biraz kopmak için herşeyi deneyecektir.
-finallere kasacaktır, belki hüsranla sonuçlanacaktır finalleri.
-iş arayacaktır, bulamayacaktır.
-asgari ücret veya yakın bir paraya geçinmeye çalışacak, asla sinemaya gitmek istediğinde para bulamayacaktır.

Çok sıkıntısı vardır bu yaştaki gençlerin. Ya part time çalışıp okul okuyacaktır, ya özel sektörde 12 saat çalışmak zorunda kalacaktır.

Bu şartlarda kitap okuması çok zordur.
herkesin kitap yazacak bir hayat hikayesi olmasından kaynaklanır.
kitap okumayi gereksiz goren bir kesim var malesef bu cok net.sosyal medyanin yayginlasip yasam alanimizin tam ortasinda durdugu surece kitap okumak yerine facebookta unlu yazarlarin sozleri paylasilmaya devam edilecek.bunun aksi cok mumkun dilerim ileride kitap okumaktan yoksun bir toplum olmayiz.ayrica maddi olanaklar sebebiyle alinamayacak kitaplarda pek yok artik 5 liraya cok guzel kitaplar var ayrica cok guzel kutuphanelerde var cuzi miktarlara uyelik soz konusu.
bu okumama olayını maddi durumla ilişkilendiren sığırlara , doğudaki kardeşlerimizin adisyonu bile okumaya can attıklarını hatırlatmak isterim , bunun maddi durumla alakası yoktur bu bir tercihtir , aslında tercihten ziyade içten gelen bir duygudur belki de . insan okumayı bir zorunluluk , getirisi olan bir durum olarak görmediği zaman okuduğu şeyden zevk alır . yoksa okumak için illa paraya ihtiyaç yoktur , sokakta her yer yazılarla afişlerle , değiş tokuş kitapçılarla dolu . yeter ki istensin .
tek sorumlusu tvdir.
açılan başlıkların niteliğindende anlaşılabileceği gibi okunmasını ve desteklenmesini istediğim durumdur.
aslında zannedildiği kadar büyük bir sorun veya eksiklik değildir. hatta türk insanı zamanını etkin kullanır ve gereksiz şeylere de çok fazla kafa yormaz bu sebeple de kitap okumaz denebilir. türk insanı gerek olursa okur. örneğin hiç beklemediğiniz bir insan mesleki bir kitaba gömülebilir veya hakkında dava açılan türk dötü sıkışır sıkışmaz bir gecede ticaret hukuku kitabını hatim edebilir. bunun dışında kalan yok romandır yok alacakaranlık serisidir vb. kimseye bir fayda sağlamayan gereksiz entel kitapları okumakla zaman kaybetmez. benim vatandaşım ne okuyacağını bilir.
uludağ sözlük yazarlarına bakılıp hazin sonuçları görülebilir.
tv ve sinemaları kahvehaneleri kapatın bakın nasıl okuyorlar. gerçekten acınacak haldeyiz ortalam bir türk ancak hapishaneye düştüğü zaman düzenli kitap okuyor...
okuyana da uzaylı görmüş gibi bakmalarına neden olan durum.
sonuçları her yerde görülür.

- kelime hazinesinin zayıflığı

- kendini ifade edememe

- okuduğunu anlayamama

- hızlı okuyamama

- muhakeme yapamama

- konuşacak 2 çift laf bulamama
maddi durum ile alakası yoktur bir çok kırtasiyenin önünde bir liraya bile ikinci el kitap satılırken bizim milletimiz dönüp bakmaz bile ama bir sigaraya günde 7.5 lirayı hiç acımadan verir.
maddi durumlarıyla yakından ilişkilidir.
okumayı zaman kaybı ve beyni bulandıran bir alışkanlık olarak görmelerindendir. bunun yerine cep telefonunu kurcalama, boş yerli dizilere boş boş bakma gibi çok daha eğlenceli ve anlamlı buldukları etkinliklere yönelirler.
kitap okumanın zor kazanılan bir alışkanlık olduğunu düşünürsek, türk insanının daha çok film sever olduğunu düşünürsek bizi pek de hayretlere düşürmeyen durum. kötü durum.
araştırmaya göre bir japon yılda ortalama 27 kitap, fransız 13, bir alman 7, bir türk (sıkı durun!) 10 yılda! 1 kitap okuyormuş.

ne acı.
okumak sadece spor sayfasından,magazinden,yalan haberlerden,ders kitaplarından ibaret olmasaydı keşke dedirten olay. xenon1453 arkadaşım sahaflar boşuna mı var? 4-5 liraya birsürü kitap okuyabilir insanlarımız.
karı, kız fotoğraflarıyla dolu gazetelerin, 500-600 bin satması, bu olaya örnek teşkil edebilir. biz milletçe okumaya konsantre olamıyoruz, illa uygulamalı anlatılacak.
türk toplumunda kitap okumak her zaman 2. sınıfta kalmıştır. hatta ilber ortaylı, matbaanın osmanlıya geç gelmesinin sebebini de türklerde ki okuma alışkanlığının olmamasına bağlar. türk toplumunda kitap okuyanlar, "alim mi olacaksın" tarzı cümlelerle aşağılanırlar. yani, kitap okumamamızın nedeni, kitapların pahalılığı falan değil; kitap "okuma alışkanlığı"mızın olmamasıdır.
(bkz: turklerin yuzde yetmisinin hic kitap okumamasi)