bugün

Münih'in batısındaki Trappentaustrasse Caddesi'nde bulunan anahtarcı dükkanı açılalı iki hafta olmuştu ki 15 Haziran 2005 akşamı bir cinayete sahne oldu.

Öldürülen kişi, dükkanın sahibi, 41 yaşındaki Theodoros Boulgarides'ti.

Yunanistan'ın Bulgaristan sınırındaki bir köyünde 1964'te doğan Boulgarides, sekiz yaşındayken ailesiyle Münih'e göçmüştü.

Evinin ön cephesini anahtarcı dükkanına çevirmişti.

Akşam dükkana giren iki saldırgan, kafasına üç el ateş ederek öldürdü.

Polis, Boulgarides'in eşini, iki kızını ve kardeşini maktulün değil, suçlunun yakınları gibi sorguladı.

Soruyordu, yüzleri mahkeme duvarını andıran Alman polisleri:

Acaba Boulgarides, Türk mafyasıyla mı ilişkiliydi?

Uyuşturucu ve fuhuşa mı bulaşmıştı? Kumar? Silah kaçakçılığı?

Polisin aklına, Boulgarides'in ırkçı bir cinayete kurban gittiği ihtimali gelmedi.

Ta ki…

Yedi yıl sonra Eisenach şehrinde banka soyulana kadar…

https://www.sozcu.com.tr/...-oldurulen-yunan-6083238/
Hey gidinin dünyayı tireten nazileri şimdi anahtarcıyla bokcuyla püsürükçüyle uğraşıyor. Gerçi isimden gayrı bir alakaları da yok. Hatta nazizmin tekrar yükselmemesi için bilerek yönlendirildiklerinden şüpheliyim.
Almanyada O günlerde Nsu nun (faşist neo nazi yeraltı örgütü) türklere yönelik bu meşhur cinayetleri devam ederken kendi kendime demiştim ki bu işin arkasında mutlaka içeriden (alman istihbaratı) birilerinin desteği var. Yoksa çoktan yakalanırlardı. Tam da dediğim gibiymiş meğerse. içeride 35 ajanı varmış..
Fatih akın filmlerinde ince bir türk yunan dayanışması teması vardır. Çünkü batılı br ülkede göçmen olarak ortak kadere sahiptirler. Benzer acılar yani. Belki de gerçekten vardır bu, bilemiyorum.