bugün

2002-2015 arası türk dış politikası diye bir seri devam ediyor bölüm,bölüm, ben beğendim onu takip etmekte fayda var, Ak parti dönemi değişen dış politikayı işliyordu. harunresitaydin.com ( 2002-2015 arası Türk Dış Politikası )
kimse gucumuzu test etmeye kalkmasin diyerek putinle obama ozel toplanti yaparken bunlardan gunlerce randevu bile alamayanlarin kendi ic dunyalarinda cizdigi sozde dis politikadir, buna politika deniliyorsa tabi.
son 13 yıldır insanlık tarihinin en basiretsiz, en bahtsız, en zavallı dış polikasıdır.
Size mi kalmış politikadır.
batının ipi ile kuyuya inen her daim çuvallar özeti bu .
Olmayan şeydir. Zira Amerika yön verir bu politikaya.
konsolos taşımacılığından ibaret.
dışarıdan öğrendiğin politikayı dışarıya ortadoğu mantığıyla satmak.
ak partimiz döneminde altın çağını yaşayan siyasi alan.

türkler dış dünya ile böyle bir maslahat istiyordu. neyi beğenmiyorlar anlamıyorum vallaxi.
birbirimizi kandırmaya, oradan buradan ilke uydurmaya gerek yok. türk dış politikası, nato üyeliği kalkanı ile proaktif davranmanın, bu kalkanı aşan durumlarda ise birkaç istisna dışında tornistan etmek ekseninde icra edilen manevralardan oluşur.

bu ayıp bir şey değil. buna zaten o yüzden politika diyoruz.
(bkz: yok ki)
stretejik sıçışlar içerir. yoksa stratejik derinlik miydi.
Cevap:
Hangi dış politika?
(bkz: qandırıldık)
ilişkileri iyileştirmek kavramından anladığı şey el en ense samimi olup, ailecek görüşülen kanka moduna sokmak olan tayyip'in, ilişkiler bozulunca gözünü kapatarak ana avrat sövmesi, seviyesine kadar düşen evcilik oyunudur.

Dış politika hiç bu kadar kişiselleşmemişti. Adam bildiğin mahalle komşusuyla kurulan ilişkiye döndürdü.
Esad kardesimizle iyi kotu gecinirken amerika'nin dolmusuna binip adami indirmeye calistik. Sonra amerika kardesimiz esad kalmali diyince got gibi ortada kaldik.

Ne bok yicez simdi, zararin ucu gotumuze girdi.

Boyle dis politikanin ebesini atlamak lazim.
Yok ki öyle birşey amk.
Bir dizi temaslarda bulunmaktan öte gidemeyen politikadır.

Napıyorsunuz biraraya gelip tren mi yapıyorsunuz amk.
son zamanlarda olanları bir özetleyelim:

Türkiye mahallenin delikanlısıdır. efendi efendi takılır ve mahallenin meşhur kızına* aşıktır. her ne kadar beraber aynı arkadaş ortamında* takılsa da bayağı uzaktır.

mahallenin piç çocuğu diyeceğimiz bir serseri* vardır. uyuşturucu, hırsızlık, tecavüz v.s. her türlü halt vardır ama mahallenin kızı abd buna tutuktur. abd türkiye'nin yanında pkk'nın hakkında ileri geri konuşsa da kızların efendi adam yerine piç adam tercihi gereği pkk ile gizli sevişmeye devam eder türkiye'nin uyarılarına rağmen.

sonra 15 temmuz denen süreçte bu abd mahallede başka bir serseri olan fetö ile türkiye'yi soymaya kalkmıştır ama başarısız olunca araları bozulmuştur. bu arada mahallenin tek meşhur kızı abd değildir, birde rusya isimli slav kızı vardır ki tam bir afettir. abd'den daha güzeldir ve birbirleriyle hiç anlaşamazlar. türkiye'ye yapılan haksızlıklar yüzünde rusya türkiye'ye yanaşmaya başlamıştır.

mahallenin tek serserisi martı kaşlı pkk değildir bunun yanında uzun sakallı ışid denen ayrı bir bela vardır. el kaide isimli bir diğer manyağın abd'ye tecavüzü sonrası doğmuştur, pkk ile hiç anlaşamaz sürekli kavga ederler hatta bütün mahalle ile kavgalıdır. ayrıca mahallenin* muhtarı vardır esad isimde mahallesinde kan gövdeyi götürmektedir. rusya'nın dayısıdır. eskiden yan mahalle* muhtarı olan saddam'ı indirmek için abd ile mahalleyi basmışlığı vardır ama o mahallede abd tecavüze uğradığı için esad'tan nefret etmektedir. abd muhtarlığın öso isimli yeşil beyaz giyinen kızın hakkı olduğunu savunmaktadır. öso türkiye'ye çok yanıktır hatta aynı eve çıkmışlardır.

olaylara dönersek türkiye 15 temmuz sonrası abd'ye tavır koymuştur bu yüzden abd'nin ilgisini cezbetmeye başlamıştır. geçen hafta iyice fıttıran türkiye dayanamamış, pkk ve ışid'e meydan dayağı atmaya başlamıştır. esad her ne kadar benim mahallemde ne kavga ediyorsunuz demekte olsa da içten içe "iyi yaptın lan bu pezolara" diye düşünmektedir. öso ise gözleri kalp olarak izlemekte ve mahalleyi temizleyen türkiye'nin en büyük yancısı olmaktadır. abd ise türkiye'nin gücünü görünce pkk'yı "fırat caddesinin doğusuna geçsene oğlum" diye uyarmaktadır. rusya aynı şekilde olayları desteklemekte hatta türkiye ile arada yemek yemeye başlamaktadır. türkiye-rusya arasındaki flirt mahallenin çok ilgisini çekmektedir bu yüzden abd "türkiye ile beraber dövüyoruz serserileri" demektedir.

muhtemelen yakın gelecekte türkiye ile rusya flirt etmeye devam edecek abd kezbanı ise büyük balığı kaçırdım diye üzülecektir ve türkiye'ye yıllarca "gösterip vermeyen" kankası ab ile rusya hakkında dedikodu çıkarmaya devam edecektir. türkiye ise mahallenin bıçkın delikanlısı sağ koluna öso, sol koluna rusyayı takarak mahalleyi temizleyecektir teröristlerden.
http://www.youtube.com/watch?v=VohAxpboJAs
türkiye cumhuriyeti devleti tarihsel süreç içerisinde anadoluda var olmuş olan tüm devletler gibi doğu ve batı statükosu olmak üzere iki statükolu bir devlettir. bu iki statükodan herhangi birinin bozulması türkiye' yi ciddi politik, askeri, ekonomik ve kültürel ciddi meydan okumalarla başbaşa bırakacaktır.

başbuğ mustafa kemal atatürk' ün 1930' lu yıllarda balkanlar ve batı asya coğrafyasında kurduğu ittifak ilişkileri bu iki statükonun korunmasına işarettir.
iibf lerde özellikle siyaset bilimi ve kamu yönetimi ile uluslararası ilişkiler öğrencilerine dayatılan kaliteli bir ders. çok şey öğretmiştir bana. baskın oran'ın ve faruk sönmezoğlu'nun elinden geçmek insana çok şey öğretiyor.
önce kavga et sonra barış mantığıdır, yani 0-8 yaş çocuğu mantığı.
Diplomasiye uygun politika güdülmez.
Tehdit, öfke, yükselen ses, sen kimsin nidaları...vs
Bugünkü durum bu.
hollandayı protesto etmek için, hollanda büyükelçisini çekmeyeceğiz ! diyince..

kedilerin bile güldüğü politikadır...

https://www.youtube.com/watch?v=17hEcSsv57g