bugün

herkesin bildiği malum durum.
o 'bana mahkumsunuz ibneler, hayatınız benim elimde' yavşaklığından bahsediyorum. asistanından profesörüne kadar-istisnaları hariç tutalım-genel tavır bu doktorlardaki. hadi şunu anlamak mümkün. dalında uzmansındır, işini çok iyi yapıyorsundur, gayri ihtiyari hafif bir göt kalkıklığı olabilir. hatta hafiften yakışır bu durum, biz de hoş karşılarız. ama sen daha, soğuk algınlığına bile elindeki kitaba bakarak ilaç yazıyorsun. havan kime zibidi?
çok indirmişliğim vardır o egoyu.
bizim insanımızın okumuş insandan korkma ve haklarının bilincinde olmamasından kaynaklıdır. kimse, işini yapmasa bile doktora kafa tutamaz ne yapması gerektiğini söyleyemez bu ülkede.

not:sözlükte de vardır seri eksi vermektedir şuan.
(bkz: beni türk doktorlarına emanet ediniz)
şimdilerde zaviyesi -nisbeten- azalmış olan kalkıklıktır. çok değil on yıl önce durum daha da iğrençti.
herkesin gözününüstlerinde olmasından kaynaklanır. doktor milletine "mükemmel eş" gözyle bakan bir ton doktor meraklısı olduğu için kişisel egoları çok yüksektir. erkek doktorlara kadınlar "yok" demez, kadın doktorlara da "doktor kız daha ne olsun" diye bakılarak hiçbir erkek menzilinden çıkmak istemez.
mesleki egoları da hakettiklerinden dolayıdır. her mesleğin iyisi kötüsü vardır elbettte ama bi' okuyun siz bakalım o kadar sene nasıl bir canavara dönüşüyorsunuz. çalışma ortamları ve saatlerinden bahetmiyorum bile.

mesleki egolarda sıkıntı yok ama kişisel egoları da hiç çekilmiyor yahu derseniz kırabilmek çok kolay. ilgi manyağı olan her insana yapmak gerektiği gibi umursamayacaksın. bak nasıl törpüleniyorlar.. arkadaş bile olunabiliyor doktorlarla o kadar söyleyeyim..
milletin işsizlikten kırıldığı işi olanın da geçinmek için mandrake gibi sihirbazlaştığı bir ülkede çok büyük miktarlarda para kazanan insanların nerden geldiklerini unutmalarının ürünü fiziksel ve ruhsal gerzekleşme durumu.
uzun seneler okumaktan dolayı göt artık sandalyedeki deseni almıştır. uzun süre sandalye teması sonrası götteki kılcal damarlar hasar görmüş ve sandalyaden her kalktığında götün kalkık olduğu izlenimini vermektedir. buradaki olay, bayanların gölgede selülitli gözükmesiyle aynıdır. sadece ışık oyunudur.

şaka len şaka. bildiğin götü kalkmıştır. ama birader doktor bu boru mu? onun ki kalkmasın da kimin kalksın?
türk halkı hastanede eczacı kalfası görse bile korkuyor, gariban millet hayatı boyunca korkmuş. devlet dairesine her gittiğinde fırça yemiş.

gölgesizler filmi gibi, bu halk.
normal olan durumdur. 6 yıl üniversite okuyan kaç babayiğit var lan?
(bkz: doc dr c sinan sagiroglu)
(bkz: trust me i am a doctor)
tam gün yasası iptal edilmeseydi olmayacak olan durum.
her türk kızını geçmişte en az bir doktor ve bir mühendisin istemiş olması ile alakalı olabilir...
devlet hastanelerindeki doktorlar, günde yüzlerce hastayla ilgilenmekten mütevellit böyle bir imaj yaratıyorlar istemeden. özel hastanelere gelecek olursak. *
türk halkından kaynaklanan bir durumdur. ama başka geleneklerle de ilintilidir. mesela "hayat kurtarmanın kutsallığı"...bu gerçekten kutsaldır birçok kültürün geleneklerinde. bir hayat kurtaran insan halkin gözünde "kahraman" dır. e mesleği hayat kurtarmak olan bir şahısta herhalde ezelden itibaren "kahraman" addedilmelidir, mantığına dayanır, doktorun böyle bir duruşunun olması.

mesela enterasandır, batı kültürlerinde bu böyle değildir. çünkü onların dinlerinin söylemlerinde "et" dünyevidir ve "pis" tir. ondan dolayı da doktorlar "meslek sahibi" adamlar olarak görülürler.

bazı meslek gruplarının toplumdaki yerleri o toplumların bazı değerlere bakış açısından kaynaklanır.