bugün

Hayatımın özeti; Tükendim.
Gün be gün etkisi daha da artan ruhsal çöküntü hali.
Toplum, olaylar, yapılması gerekenler ve yapılmayanlar biriktikçe birikir.
Bir zaman sonra amacınızın bu olduğunu zannedersiniz ve Bir türlü son raddeye ulaşamamak sizi daha da yorar.
Öyle Sosyete hastalığı değil, bildiğin gariban lokmasıdır.
yani mesele şu ki zamanında çok kurtuluş yolu arıyorsun, çabalıyorsun ve her seferinde yürüdüğün yol kapanıyor.
hangi dala elini atsan kuruyor..

şimdi hal böyle olunca insan diyor ki be kardeşim böyle de olmaz ki?
sonra salıveriyorsun her şeyi.
sonra yavaş yavaş yavaş, tükeniyorsun.
insanın; hayatın zorluklarına karşı , bütün duygu birikimlerini kullanarak, sonuçsuz kalma durumu.
tabii bu söylediğim tam manasıyla bir tükenme. ama insan, kendini bildiğini ve yeterince mücadele ettiği kanısına vararak tükendiğini sanıyor, lakin bu düşünce teslim olma, kendini bırakma bence.
denizde aniden panikleyip gereksiz yere nefes alıp verme (hiperventilasyon) sonucunda bitkin düşme ve boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalma hali.
Dibe vurum noktası. Evet.
abbasağa parkında bir basketbol maçı esnasında üzerine oldukça derin bir cümle duyduğum olgudur.

maç esnasında bir arkadaşımız pota altına oturarak ''ben bittim'' diyerek maçı bıraktı. diğer bir arkadaşı da yanına gelerek :

''insanın ne kadar güçlü olduğu ne zaman bittiği ile ilgili değildir, bittim dedikten sonra ne kadar dayandığıyla ilgilidir'' dedi. saha kenarında kalakaldım. o günden beridir de bu cümle hep aklımdadır.

güçlü müyüm tartışılır ama ya bittikten sonraki gücümü kullanıyorum ya da gerçekten de daha bitmedim.
üretirseniz tükenmezsiniz.
bütün her şeyini harcayarak değildir aslında tükenmek. harcamayarak tükenmek var ya. o işte illet olanı, kötü olanı. ya da kendini tüketmektir bu bilemedim. ama bildiğim bir şey var. bile bile kendi hayatınıza zarar vermek kadar kötü bir şey yok. çevreden gelen olumsuz etmenler hani bizi üzer ya bazen. hiç değilmiş. asıl insan kendi kendini üzmesin, mahfetmesin, izin vermesin ki, ondan sonra kendini koruyabilsin.
Devamli zamanin hizli gecmesini dilemek, daha hizli gecmesini. Sanki zaman hizli gecince her seyin daha iyi olacagini umit ederek icinde bulundugumuz andan yasadigimiz mutsuzlugun ve bezginligin sanki Sona erecegi hayaliyle insanin kendini tuketmesi.

Hayallerin bitmesi, umitlerin bitmesi, adim atacak dahi enerjinin kalmamasi. Her sabah sevmedigin, normal kosullarda sumugunu bile atmayacagim amip beyinlilerle dolu bir ofise, 2 saat trafik cilesi cekerek gitmek, mecburen nefret ettigin insanlarla eyvallah cekmek. Her gun isten ayrilma dusuncesiyle uyanmak ve gece ayni dusuncelerle yataga girmek.

En ufak bir market alisverisinin 100 tl tuttugunu gorunce u sonsuz sarmalda tukenmenin daha iyi bir secenek olacagini dusunecek kadar caresiz bir loser olmak.

Tukenmek dibe vurmaktir. Hayatta yeni bir sayfa acmanin buyuk bir risk oldugu gercegiyle yuzlesip yillarin hizlica gecmesini dileyecek kadar dibe vurmaktir.
Etrafımda o kadar çok bitmiş ruhu ile gezen beden görüyorum ki...

Acizlik mi, bence evet. Nefes aldığın müddetçe, önce kendin için, tükenme lüksün yok.

Tanım; Asalak olarak yaşamaktır.
tükenmek bize haram.
bitmek demektir.
iki çeşidi olan tecrübe.
ilkinde vücut yorgunluk ve hastalıklara, ikincisinde ruh insan egolarına ve toplumun saçmalıklarına dayanamaz.
hatta bazen her ikisi de aynı anda gerçekleşir ve o zaman bir süre ortadan kaybolman gerekir. başka türlü bu saçmalıklar bütününe katlanamazsın.