bugün

3. selim’in harem’deki ünlü tahtını kendi lojmanına taşıtmaya çalışan topkapı müzesi müdürü yusuf benli'nin yapmaya çalıştığı hareket. bereket lojmanın kapısından geçmemiş de sarayın deposuna kaldırmışlar. adam tahtı çekyat olarak kullanacak, üzerinde portakal, mandalina yiyip tv karşısında uyuklayacak. belki de o taht üzerinde fantazilerini gerçekleştirecek. ülkemizin güzide yöneticilerindendir kendisi.

ilgili haber: http://gundem.milliyet.co....2011/1398069/default.htm
padişahı misafirliğe bekleyen müdürün bütün misafirperverliği ile yaptığı hareket.
cemaatin ve akp'nin ortak prodüksiyonu olan "nerde kara cahil bir badem bıyık varsa olmadık yerlere getirelim" kampanyasının vizyondaki son filmi.

--spoiler--
"Yağmur altında taşındı
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a giden ihbarı Radikal ele geçirdi. iddiaya göre, Topkapı Sarayı Müze Müdürü Yusuf Benli, Harem Hünkâr Sofrası bölümünde bulunan 3. Selim tahtını müze içinde oturduğu lojmana taşıttı. Yağmurlu havada gelişigüzel taşınan eşsiz eser, lojmanın giriş kapısında sonradan ekleme yapılan bölmelerden geçmeyeceği anlaşılınca bir süre kapıda bekletildi. Bu sırada yağmurdan korunmak için de tahtın üzerine beyaz branda örtüldü.

Müze Müdürü Benli'ye tahtın geçmediği söylendi. Benli, sonradan ekleme bölüm için "Yıkın yine de içeriye sokun" talimatı verdi. Görevliler ekleme bölümü yıkmaya hazırlanırken, lojmanın iç kısmındaki orijinal kapının da dar olduğunun farkına varıldı. Sonradan ekleme kısım yıkılsa bile tahtın geçmeyeceği müze müdürüne bildirildi. Böylelikle taht lojmana girmekten kurtulup depoya götürüldü."
--spoiler--

sultan selim-i salis han hazretleri'nin taht'ına evinde oturmayı hayal edebilmiş bir ne oldum delisi zübük. çok pis küfür edicem de zor tutuyorum yeminle.

kürtçü-islamcı burjuva ihalelerle, talanla, soygunla ne kadar zenginleşirse zenginleşsin hala öküz işte. dünyanın en önemli kültürel miraslarından birinin başına getirmeye çalıştıkları sığıra bak. bir de bunun için ilber ortaylı'nın başını yemeğe kalktıydı zaman ve şalvarı boklu saidi köpekleri.
(bkz: orospu çocukluğu)

(bkz: bu memlekette göte göt denir)
kusura bakma...
(bkz: sıfatına sıçılası insan müsveddeleri)
böyle giderse genele yayılacak olan durum.
görgüsüzlüğün, medeniyetsizliğin, saygısızlığın, sonradan görmeliğin, cahilliğin ne olduğunu ifşa eden davranış biçimi.
reenkarne olmuş sultanın müze müdürü olarak yaşadığı yerlere geri dönüşünün sonucudur.*
neresinden tutayım bilemedim.
kapı dar gelince tahtın depoya taşındığı olay.

allahtan kapıdan geçmedi diye, tahtı yanlarından yontmaya çalışmamış. çünkü onu yapan zihniyet bunu da yapacak kapasiteye sahiptir.
eğer bunu karısı istemediyse ben de sözlüğü bırakırım diyorum. kesin salon da iyi durur filan diye yemiştir adamı.
bu durumun ortaya çıkmasıyla beraber kültür bakanlığı müfettişlerinin o kapıdan geçebilecek tarihi eserlerin olup olmadığını araştırmaya başlamasıdır.
Bir otelden dönülürken, kişimizin* hatıra götürmek maksadıyla sabunlardan başlayıp, televizyon, buzdolabı, duş kabini kapıları diye devam ederken en son oda servisçisinin kafasını da yanında götürmesiyle eşdeğer olan hede.
kendisine daha az muhteşem yüzyıl dizisini izlemesini öneririm. bu nasıl bir harekettir arkadaş, hani yuh artık.
--spoiler--
dua edelim topkapı sarayına taşınıcam dememiş adam, yakında o da olur...
--spoiler--
"ayranı yoktur içmeye, taht taşıttırır lojmanına" felsefesini benimsemekten kaynaklanan durumdur.
en sonunda tahta çıktılar diyesi geliyor insanın.
müze müdürü Yusuf Benli'nin yeni vukuatı. bu zat daha önce de "ilber ortaylı misafirleri karşılamakla görevlidir" diye bir sıçış sergilemişti.

kültür bakanı bu superman'e dur demezse, yarın bu herif vip misafirleri fatih'in zırhını giyip kılıcını kuşanarak karşılar, demedi demeyin.
bahsi geçen değerin ne olduğunu merak eden şurdan bakabilir.

http://kafaradyo.tumblr.c...st/6140294506/iste-o-taht

hem hırsız hem salak olmanın da kitabı yazılmış resmen. a be köpek ! ecdadın malını gaspa niyetlendin bari taşıtmadan önce ölçüsünü aldırmayı akıl edeydin beyinsiz. ya o hazine taşınırken zorlanırken kırılıp döküleydi?

hala çok pis küfretmeye devam ediyorum.
-aaa süreyya hanım bu ne ayol.

+heeeç benim bey aldıydı, antika mıymış neymiş.

-körolasıca, benimkine de söyledim geçenlerde pahalı diye almadıydı ayu. kaç para bu sahi?

+valla hedayeymiş, bey öyle söledi. allah devlete zeval vermesin dediydi birde.
sakal-ı şerif'i arap şeyhinin ayağına götüren bir hükümetin iktidarda olması ve en büyük destekçilerinin de dini bütün geçinenler olması kadar şaşılacak bir olay değildir.