bugün

Giresunda bir kahraman olarak görülen ancak devlet kaynaklarına hain olarak geçen vatana çok sayıda katkılar sağlamıiş bir dönem mustafa kemal atatürkün baş korumalığını yapmış kişi.
1883 giresun doğumludur. istiklal harbi sırasında karadeniz bölgesinde gönüllülerle beraber pontusçulara karşı savaşmıştır. daha sonra çıkan isyanları bastırma görevleri verilmiştir kendisine. gösterdiği başarılardan dolayı Atatürk kendisini çok severdi, arkadaşlarıyla beraber Atatürk'ün ve meclisin muhafız alay komutanlığına getirildi.

fakat 1923 yılında nedeni tam olarak da bilinmemekle, beraber Ali Şükrü Bey'in kaçırılıp öldürülmesinde suçlu bulunmuştur. aralarında çıkan bir münakaşa ve Ali Şükrü Bey'in Atatürk ile evvelinde kavga etmesi sebep gösterilmiştir. bu nedenle muhafız alay komutanlığından alınmış ve yargılanmıştır. 2 nisan 1923 gecesi ismail Hakkı Tekçe komutasındaki yeni muhafız alayı kendisini, çankaya'da çıkan çatışma sonucunda ağır yaralı olarak ele geçirir. kısa bir süre sonra öl(dürül)müştür.
giresun 'da sevilen ve heykeli bulunan bir zat. hakkında çeşitli söylentiler ve değişik yorumlar söz konusudur. giresun 'da bir eşkıya, bir çete lideri iken, atatürk topal osman 'a "çeteni topla, ülkeyi savun!" emri vermiş ve topal osman atatürk 'e sadık bir ülke savunucusu olmuştur.

değişik kaynaklar kendisinin giresun 'da rumlara karşı yaptığı -bir hitler gibi- katliamlardan söz edip onu bir sadist olarak lanse ederken; birtakım kaynaklar da onun tam bir halk kahramanı olduğunu ve kurtuluş savaşı 'nda ülkeye önemli hizmetlerde bulunduğunu belirtmiştir.

onunla ilgili nesnel yargılara gelince,osman ağa, atatürk 'ün, lozan barış antlaşması 'nın muhalifi ali şükrü bey'i öldürmüş ve sonra da asılmıştır...
ali şükrü bey i vuran ve daha sonra bileti kesilen şahıs.
(bkz: topal osman)
1920'lerde erzincan'da alevi köylerini basıp köylüleri öldüren, evleri yakan kişidir. kendisi hakkında çizilen o vatansever görüntünün arkasında soykırımcı bir karakter vardır. bunlar iddiadan öte, gerçektir.

düzenleme: bu köylerin seçilmesinin tek sebebi, bağlı oldukları mezheptir. topal osman sünni köylere dokunmamıştır.
mezarı giresun merkezinin en yüksek yeri olarak bilinen giresun kalesinde olan istiklal savaşı gazisi.
istiklal harbinde büyük cesaret ve kahramanlıkla savaşmış bir komutan, kendisine imtiyazlar verileceğini zannetmiştir. bu da olmayınca hissi duyguları ile atatürk'e saldırmıştır bence normal bir durumdur.
yaptığı katliamlardan onyıllar sonra "yaptıklarının normal olduğunu!" birilerine manasız bir biçimde düşündürten faşisttir...
+
bu memleketim tüm unsurlarıyla bir olduğunu özümseyemeyen faşizan zihniyetin ayak takımında vuku bulmuş halidir..
olaylari oldugu yillar ve kosullari icinde degerlendirme gerekliliginin yukarida yazilanlar gercek te olsa uygulanmasi gereken kisidir.evet acimasizdir. trabzon samsun vapurunda esir ettigi rum cete üyelerini diri diri vapur kazanina atip yaktirmistir.bir cok insani gözünü kirpmadan öldürmüstür,ama onun sagladigi güvenlik sayesinde mustafa kemal kongreleri toplayabilmis ,cetelerden biraz basini kurtarip bati cephasi ile ilgilenebilmistir.ancak kendisi siyasi degil de daha cok ilerde mevki beklemis,bu da gerceklesmiyince bizzat cumhuriyet in basina saldirmis bu da onun sonu olmustur.
"topal osman da en sonunda nizamlı ordunun kıta kumandanlarından ismail hakkı tekçe tarafından ve mustafa kemal'in emriyle çankaya sırtlarında vurulmuştur"

(bkz: falih rıfkı atay)
Mustafa Kemal'in TBMM'deki en güçlü muhalifi olan Ali Şükrü Bey'i öldürmek suçundan, Topal Osman hakkında tutuklama emri çıkartılır. Topal Osman'ın nasıl teslim alınması gerektiğine dair harekat planını bizzat Mustafa Kemal hazırlar ardından eşi Latife Hanım'la birlikte Çankaya Köşkü'nden ayrılıp, istasyon civarındaki eve çekilir. Alınan tedbir yerindedir, çünkü Topal Osman Ağa teslim olmayı kabul etmediği gibi Çankaya Köşkü'ne gidip öfke ile her yeri kırıp döker.

Çankaya sırtlarında vurularak öldürüldüğü veya yaralanıp hasteneye götürülürken öldüğü şeklinde iki görüş vardır. Ölü ya da yaralı, yakalanır yakalanmaz kafası kesilmiş ve alelacele gömülmüştür. Fakat Meclis'in Topal Osman hakkında idam kararı vardır. Bu yüzden başsız ceset mezardan çıkarılarak Ulus'ta ayağından darağacına asılır.

Kaynak: Birikim Dergisi, 19.02.2006
abdullah çatlı'nın selefi.
tarihteki garipliklerden biridir,tarihi olaylar o zamanın özellikleri göz önüne alınarak incelenmelidir tezini en iyi doğrulayan olaydır.
milli mücadele yıllarında doğu karadenizin güvenliğini sağlamış atatürkün kuvvetli savunucusu ve destekcisidir öyleki mustafa kemalin baş koruması olmuştur,atatürke en muhalif kişi olan trabzon mebusu ali şükrü bey'i (kimi iddiaya göre atatürk tarafından kimi iddiaya göre doğu karadenize kendinden başka bir gücün oluşmasına tahammül edemediğinden ve savunucusu olduğu atatürke muhalif olmasından dolayı kendisi)öldürmüştür.
bu olaydan sonra hakkında tutuklanıp idam edilme kararı çıkarılınca sinirlenip atatürke('ben seni severdim sen bana infaz kararı mı çıkarttın?' ve veya 'sen vur dedin vurdum şimdide benimi vurdurtacaksın? diyerekten) saldırmıştır,
çankaya köşkünde atatürkü sıkıştırmıştır doğruluğu tartışılan iddiaya göre atatürk bu saldırıdan topal osmanın köşkteki kadın ve çocukların dışarıya çıkarılmasına izin vermesinden yararlanarak çarşaf giyerek kaçmış ardından içeriye giren topal osman atatürkü bulamayınca ortalığı yıkıp dökmüş,
nihayetinde vurularak öldürülür(kafasının kesilip bedeninden ayrıldığıda söylenir) cesedinin uzunca bir süre dar ağacında ibreti alem olsun diye (kimi iddialara göre ayaklarından asılmıştır öyle ya kafası kesilmişti) sallandırılmıştır.

çetecidir,acımasızdır,milliyetcidir,topaldır,komutandır,giresunludur,kahramandır,haindir....
Kendisi kimilerine göre katliamcı kimilerine göre ise kahramandır bana göre ise olağan üstü durumlarda ortaya çıkan olağan dışı bir insandır, peki katliam denilen olaylar durduk yeremi yapılmıştır, bu olaylara bakılmadan kendisi asmış kesmiş demek yargısız infaz olur , bu olaylar nelerdir. Batı cephesinde yunan ordusunun tarruza geçtiği sıralarda başlar olaylar.

***********************************************************************************
temmuz 1920 yılında mısto kumandasındaki koçgirili kuvvetler zara'nın çulfa ali türk karakoluna baskın düzenleyip askerleri esir alırlar. bu hareket koçgiri isyanı olarak tarihe geçer.
20 ekim 1920'de dersimden hareket eden bir kuvvet, giresun'dan eğin'e gelmekte olan türk cephane kuvvetlerini kuruçay ilçesinin kamlo bölgesinde kuşatıp, cephanelere tamamen el koyarlar.

meço ağa, diyap ağa, mustafa bey, kol ağalıktan emekli ve uzun zamandır sivas'ın aziziye kazasına yerleşmiş karabal aşiretinden kango oğlu ahmet ramiz, binbaşı hasan hayri, dersim milletvekilliğine tayin edilirler.

6 mart 1921'de sivas ümraniye merkezi kuşatılır. buradaki türk alayı teslim olmaya mecbur kalır. alay komutanı halis, oluşturulan harp divanı(!) tarafından ölüme mahkum edilir ve ümraniye merkezinde kurşuna dizilir. türk alayının tüm top, makineli tüfek ve askeri donanımına el konur.

8 mart 1921'de ovacık pezgewr aşireti reisi bıra ibrahim, maksudan reisi polis munzur, çırpazin nahiyesi müdürü mustafa, arslan aşiret reisi mahmut ağalarla alişer'in kumanda ettiği 2500 mevcutlu bir kuvvet koçgirililere yardım için hareket eder. munzur dağlarını ve kışın karını hediklerle aşarak kemah'a varırlar. kemah merkezini işgal edip, hükümet konağını yakarlar. kaymakam ve jandarma komutanını esir alırlar. daha sonra kuruçay ilçesini de işgal edip buranın derbeylerinden şehsivar oğlu mahmut ve arkadaşlarını tutuklayarak kaymakamla birlikte ümraniye merkezine götürürler. bu kuvvetler refahiye ilçesini, divriği bölgesi nahiye merkezlerini, koçhisar ilçesinin celallı nahiyesini de ele geçirirler.

14 mart 1921'de hükümet bölgesel seferberlik ilan eder. 15 mart 1921'den itibaren sivas, elazığ ve erzincan vilayetlerinde sıkıyönetim ilan edilir.

20 mart 1921'de giresunlu topal osman'ın çete alayı refahiye üzerinden koçgiri'ye cephe açar.

21/22 mayıs 1921 gecesi 400 kişilik bir kuvvetle dersimliler kemah'ın güneyine, 30 mayısta da 500 kadar bir güçle ilıç'a saldırırlar. dersim'den koçgiri'ye yardım maksadıyla giden 500 kişilik kuvvet, 2 haziran 1921 günü yenilir. bunun üzerine alişan bey ve arkadaşları 17 haziran'da teslim olurlar. koçgiri isyanı böylelikle bitmiş olur.
Dönemin şartlarında, müslüman köylerine baskın veren rum çetelerine, köy öyle basılmaz böyle basılır, rum çetelere çetecilik öyle yapılmaz böyle yapılır diye ders vermiştir. Tabi ölülerin alacağı ders ne kadar yararlıdır o da ayrı bir konu. Koçgiri isyanını çok şiddetli bastırmış densede Rum ve Ermenilere gösterdiği Şevkati(!) bu isyancılara göstermemiştir.
(bkz: yezid)
O olmasaydı Giresun, Trabzon, Ordu belki de Tüm Karadeniz, Rum'ların vs. azınlıkların sömürgesi altında kalacaktı. Ama olmadı Osman Ağamız böylelerine cevabı verdi ve karadeniz'de tek bir yabancı bırakmadı. Ve diğer önemli bölgelerde de çok yiğitçe savaşmasını bildi ayrıca Türkiye'nin baş kahramanlarından tıpkı; Sütçü imam vs. gibi...
Atatürk'ümüzün de koruması olmuştur... Tekrar anıyor ve huzur için yatmasını diliyorum.
hainlik ile kahramanlık arasındaki ince çizgide gidip gelen kişidir.

çok araştırdım , çok okudum. şahsi kanaatim; topal osman cahil,saf ve gözü kara bir vatanperver , korkusuz bir kahramandır. Dönemin politikaları onu hain gibi göstermek istemişse de günümüz insanı onun kahramanlığının idrakindedir.
atatürk'ün korumalığını yapmış olan eski bir çeteci.

kurtlar vadisi'nde aslan amca, duran emmi'yi vurmuştu. nedense bir an aklıma geldi... kv seyrediyorum be! yok yok kesin faşikim ben.. faşik kuzu..
ataturk'un muhafizligini yapmis olan, cumhuriyet doneminin bilindik eskiyalarindan. ali sukru bey'i cankaya koskunde oldurmus, yakalandiktan sonra infaz edilmisti. ali sukru bey'in oldurulmesinden bir kac gun once mecliste, ataturk'le sert bir tartismaya girmesi, aklima kotu seyler getiriyor.
giresun'da doğmuş büyümüş ve o yılları birebir yaşamış dedemin, babaannemin anlattıklarına göre savaş yıllarında rumlar, ermeniler türkleri öldürüyormuş çoluk çocuk demeden, yakarak, tüfek süngüsüne bebekleri tutarak. o da aynısını yapmış: kiliselere doldurup çoluk çocuk demeden yakmış. ki bu kısmı bize kahramanlık olarak anlattılar haklı olarak çünkü onları ölümden kurtarandı topal osman, bebeklerini, soylarını yaşatandı. bana göreyse; al birini vur ötekine zihniyeti. yani ne mazlumu oynayan, soyumuzu kırdılar diyen ermeniler masum ne de biz. hangimiz daha haklı o meçhul! ya da şu soru hiç soruldu mu: ilk kim başlattı?
Kayıkçılar kahyası yahya faşisti Mustafa Suphi ve arkadaşlarını öldürdükten sonra işin sorumluluğu tek başına üzerine yüklenilince korkmuş ve olayda beraber olduğu ve emir aldığı kişileri açıklama tehditi savurmuştur. Atatürk'ün ve Kazım Karabekir'in de isimlerinin kuşkusuz bu adam tarafından zikredileceği bir gerçektir. Mustafa Kemal işte boşboğazlık yapıp gerçekleri açıklama niyetindeki kahya yahya'yı koruması olan topal osman'a öldürtmüştür.
aga, eğer bir methiye sıfatı olarak kullanılıyorsa topal osman, aga olmaktan çok uzakta birisidir. aga bildiğimiz ağa sözcüğünün anlamına denk düşüyorsa zaten söylenecek bir şey yoktur.
topal osman zamanının kirli işler ustasıdır. ermeni ve rumlara ve de alevi ahaliye yaptığı zalimlikler bilinmektedir. Hatta uzunca bir zaman mustafa suphi ve ethem nejat'ların katliamında parmağı varmıydı şeklinde araştırmalar yapılmıştır.
ancak, sabit olan resmi yazışmalar ve icraatlar bence kişilik ve şahsiyeti tanımlamak için yeterlidir. buna eklenecek bir şey olabilir o da; heykelinin dikilmesine öncülük eden şahsiyetle ilgilidir. Bu şahsiyet bugün cezaevinde yatan tuğgenaral veli küçük tür. Veli küçük hakkında ise bir şey yazmaya 20 yıldır çok iyi(!) tanıdığım için gerek duymuyorum. Bilenlerce zaten malumdur.
milli mücadelede ermeni, kürt ve rumlarla mücadelede merzifon'a kadar gelip türk kadınlarını iğfal edilmekten, çocuklarını canlı canlı süngülenmekten kurtaran insan. karadeniz kendisine minnetini bin yıl geçse ödeyemez.