the day after tomorrow

orjinal adı The Day After Tomorrow olan 2004 yapımı sinema filmidir.filmin yönetmeni Roland Emmerich.
küresel ısınma sonucunda buzul katmanlarınında meydana gelen erimeler neticesinde dünyada buz çağı başlamıştır.giderek şiddetlenmekte ve dünya çapında tehlike arzetmektedir.bu sırada bir grup genç bir kütüphanede mahsur kalırlar.
film son dönemlerde de dünya kamuoyunu yakından ilgilendiren bir konu olan küresel ısınma ve etkilerini konu aldığı için ilgi görmüştür.aat bir sinema filmi olarak o kadar başarılıdır diyemiyeceğim.kanımca filmde büyük mantık hataları vardır.mesela dünyada her yer donarken kütüphanedeki çocukların kitapları şöminede yakarak nasıl hayatta kaldıkları bir soru işaretidir.tabi aynı zamanda küresel ısınmanın sonuçları bu kadar keskin olarak ortaya çıkmaz uzun süreçler geçişl dönemleri yaşanır öncesinde.ayrıca filmin kurgusundada bazı hatalar olduğunu düşünüyorum.
yinede bu kadar güncel bir konu hakında bir fikir edinmek isteyen herkesin izlemesi gerekir diye düşünüyorum.

konusu küresel ısınma olan, ilk yarısı belgesel havasında, ikinci yarısı biraz aksiyon serpiştirilmiş, 2004 yapımı Roland Emmerich 'in yazıp yönettiği film.

dünyanın aşırı soğuması ile, ısıtıcı sistemi çalıştıracak yakıtları kalmayan bilim adamları ellerindeki scoch 'u oda sıcaklığını arttırmak için kullanmaya kıyamaz; zaten değişen bir şey olmayacağının da farkındadırlar. herkes kadehini tek tek havaya kaldırıp "oğluma" "sevgili karıma" gibi göndermeler ile şerefe derken "to manchester united" diyen adam gülmekten yarar.

roland emmerich'in son yumurtası...
yine felaket senaryosu, yine abd'nin kurtardığı bir dünya...
ama bu defa sağlam gibiydi film...
sevdim ben.
efekt filmi diyip geçmekte fayda var aslında...

zaten kurtulmak üzere olan insanların kurtarılması için, insanların öldüğü bir film daha ama yine de etkileyici bir kaç sahnesi vardı.

Bir saybia şarkısı. Aşık birinin karşı cinse acılamamasının derdinden bahseder. ''Evet söylicem söylicem'' der ama cesaret edemez. Sözler ve müziğin uyuşması da hoştur.

Sözleri ;

please tell me why do birds
sing when you're near me
sing when you're close to me

they say that i'm a fool
for loving you deeply
loving you secretly

but i crash in my mind
whenever you are near
getting deaf, dumb and blind
just drowning in despair
i am lost in your flame
it's burning like the sun
and i call out your name
whenever you are gone

please tell me why can't i
breathe when you're near me
breathe when you're close to me

i know, you know i'm lost
in loving you deeply
loving you secretly
secretly

but i crash in my mind
whenever you are near
getting deaf, dumb and blind
just drowning in despair
i am lost in your flame
it's burning like the sun
and i call out your name
whenever you are gone

tomorrow
(say it all tomorrow) i'll tell it all tomorrow
(say it all tomorrow) or the day after tomorrow
(say it all today) i'm sure i'll tell you then

well, i crash in my mind
whenever you are near
getting deaf, dumb and blind
just drowning in despair
well, i am lost in your flame
it's burning like the sun
and i call out your name
whenever you are gone

mantık hatalarının dalağını yarmış , gözünü çıkartmış film , bütün dünya aniden ısı düşüşüyle donarken , senin bulunduğun odanın kapısı bile donarken sen o odada nasıl ateşe kitap atarak hayatta kalıyorsun kardeşim!!!sen soğuğun suratına kapıyı kapatarak içeri girmesini engellediğinmi sanıyorsun *

amerikalıların her zamanki gibi önce dünyada büyük bir felaketle yüzyüze kalması, sonra da cesurca ve akıllıca bu felaketten kurtuluşlarını konu alan filmlerden biridir. ancak görsel efektler hoş olduğu için izlenesi filmlerdendir.

hatalar zinciri felaket filmi:

filmin bir sahnesinde aniden yükselen soğuk hava yüzünden new york'taki bütün camların bir bir patladığı gösteriliyor, ama gerçekleşmesi imkansız(mış). bu olayın meydana gelmesi için içerdeki basınç ile dışardaki havanın basıncının çok farklı olması gerekir(miş).

ayrıca filmin en can alıcı sahnelerinden birinde yine aşırı soğuk hava yüzünden düşen askeri helikopterin kapısını açan pilot, 3 saniye içinde buz kesip donuyor. bu olayın gerçekleşmesinin ise dakikalar alması gerekiyor(muş).

filmde çok var bu tarz hatalar ama yapılan bir söyleşide senarist, fizik kurallarına uymadıklarının farkında olduklarını fakat izleyicilerin iyi vakit geçirmesi adına bu etkeni görmezden geldiklerini söylüyor. başarılı oldular da bence. zira ben filmi izlerken çok ama çok keyif almıştım.

saybia'nın en güzel parçalarından biridir. * * *

acep bizim memlekete neler oldu diye düşündüren film.

efektler ve ses olarak süper bir film fakat insana arada bir siz orada onca gün kaldınız * hiç mi sakalınız falan çıkmaz * hep mi aynı tarzda kalırsınız sorusunu sorduruyorlar illa ki *.

arkadaşına aşık olmak durumunun getirdiği, hiç bir şey yapamamanın verdiği dayanılmaz acıyı anlatan, öldüren bir şarkıdır. şarkıyı dinlerken çok iyi bir arkadaşınıza aşıksanız vay halinize.*

kısaca, konusu itibariyle güncel bir soruna değinen ve bunu görsel efektlerle süsleyip, ''vaaaooooooov adamım yaaaa'' gibi söylemleri peşisıra getiren güzel bir filmdir. ben sevdim şahsen.

an itibariyle star'da yayınlanmakta olan, küresel iklim değişikliğini konu alan ve küresel ısınma konusunun altından girip üstünden çıkan film. independence day ve daha yakınlarda izlediğimiz 2012 filmlerinin yönetmeni tarafından çekildiği için, görüntü ve efekt konusunda efsane, ancak senaryo konusunda rezil film. gene de severek izliyorum o ayrı.

bugün için çarşamba olacak gündür..

tv de çok sık dönmeye başlayan film. bir hafta fox diğer hafta star tv.

ne fedakar babaymış adam kar kış demedi wasington dan newyork a kadar yürüdü ve oğlunu
kurtardı. bu senaryo içimi baydı.sevmedim ben bu filmi.

yarindan sonraki gün.

bir amerikan filminde en çok kaç klişe olabilir yarışmasında ödül almış filmdir.

south park'ta parodisinin, "two days before the day after tomorrow" bölümünde izlenebileceği film.

görsel efektleri güzel, fakat içerik açısından vasat filmdir.

http://www.haberturk.com/...yilin-en-sert-kisi-kapida

bir şekilde adam haklı çıkıyor beyler.

suların şehri basma sahnesinin çok benzerinin crysis 2 de kullanılacağı film.

bu filmi yaz günü sinemada izlediğimi ve çok üşüdüğümü hatırlıyorum. hayır, klimayla filan ilgili değil.. bu film, izlerken o psikolojiyi aşılıyor insana. görsel efektleri o derece güzel.