bugün

(bkz: kardelen)

Sen kardelen açı ( acı değil ) versen yeniden...

Peki yine döner misin ?

Başka türlü birşey bu yalnız seni isteyen
Başka türlü birşey bu yalnız seni isteyen
Sen gelsen aniden kardelen...
uçup gittin elimden
Peki yine sever misin...

Ve bana göre en efsanesi...

(bkz: soluk soluğa) dır.

konuşacağım uyusan da
tek bir kelime bile duymasan da
biterken bir zamanlar
çok sevdiğimiz bu hikaye
dokunuyorum ellerine
aralanmış bacaklarına
eğilip ıslak ağzına
ağzımı dayıyorum son kez
soluk soluğa
saçların darmadağın
iç çamaşırların odaya saçılmış
dün ağladıktan sonra
makyajın yastığına akmış
uyandırmadan seni
sıyırıp üstünden her şeyi
terden ıslak vücudumu

vücuduna dayıyorum son kez
soluk soluğa
artık çok üzmüyor beni
hiçbir şey hissetmiyorum hatta
birkaç anı sadece onlar da
silinir nasılsa zamanla
bırakmıştım uzun zamandır
ama ihtiyacım var şu anda
bazen bir içki şişesi
yaşam destek ünitesi
bu kez gerçekten giderken
gerçekten terkederken
sana kapıyı çekerken
uzun uzun bakıyorum son kez
soluk soluğa
Derler ki bir yerden sonra,
Acımaz daha fazla...
Bunlar güzel günlerimiz
Daha beter olcak her şey
Dünya zaten yalan dolan
Kaderden kaçamaz insan
Vurulmuş kalbinin ortasından
Aynaya bakmam
Kendimi bilmem
Hayat acıtınca
Dünyayı sevmem
Ne yazık ki tek tabanca
Serseri doğdum
Serseri ölcem.
Martılar çığlık çığlığa. Diyor ki dön sarıl ona. Teomanın şarkılarında ki sevilen sözlerdir. Hepsi anlamlıdır, hemsi alır götürür insanı.
Nasıl oluyor; vakit bir türlü geçmezken 
Yıllar, hayatlar geçiyor?

Beni üzdüğün zamanlarda bile
Yokluğunu hissetmek,
Beni korkuturdu.
ilk iki albümünde olan şarkılardadır.
Çok beyazdı, kir tutardı
Ömrü kelebek kadardı
Mektupları şişedeyken
Bir de bakmış deniz yokmuş

Sen benle kal, çoban yıldızı
Zamanın varsa, biraz daha
Belki benim kağıt param bir şekilde döne dolaşa senin cebine girmiştir.
(bkz: ) Bülent ortaçgil ile birlikte
o kafayi yakaladiktan sonra anlam olusuyor.
Bir şey söyledi ki bence de doğru, bir bar filozofu

“Çok kadın hiç kadındır oğlum, yalnızlıktır sonu”
Yalnızım uçurumun kıyısında
Hayat ve ölüm arasında
Tüm hayatım akıp geçiyor
Ayaklarımın altında
Daha kaç vücut gerekli
Benim seni unutmama.
dikkat et sadığımdır, sadece kendime.
aşk bir dengesizlik işi, dengeye dönüşendir sevgi.
bunlar güzel günlerimiz
daha beter olacak her şey.
hayat koyu bir balgam sert bir pornoydu dun

bugun parcasindan.
yorgunsun rahatla dedi çabucak soyunurken kadın
paramı ver yeter hiç fark etmez adın!
Kay islak güvertelerinde bütün güzel kadınların.
yuksek doz ask alip burda mutlu olsek ya.
--spoiler--
o kadar haklısınki dayanamıyorum buna.
--spoiler--
(#28913423)
...Yıllar önceydi ve çokta güZeldi şimdi düşününce...
hayatım böyledir bir yol ararım yanarım bir sigara gibi küllerim dagılır sönerim çünkü ateşim izmarite dayanır.
vura vura dip oldum ona buna dert oldum.
--spoiler--
Sordum, niye sattın diye yoksulluğunu?
Dedi, elimdeki sadece oydu

Niye sattın vücudunu?
Daha mı kötü, dedi, satmaktan ruhumu?
--spoiler--

(bkz: fahişe)
#675623
bu yeter.
kupa kızı ve sinek valesi şarkısının derin analizi.

fransa'da ortaya çıkar iskambil kartları fi tarihinde, ve şöyle anlamları vardır:
sinek: yoncaya benzeyen şekli ile köylü sınıfını,
karo: kiremite benzeyen şekliyle orta sınıfı,
maça: kılıca benzeyen simgesiyle orduyu,
kupa: kalkana benzeyen simgesiyle de soyluları temsil edermiş.

kupa kızı: soylu bir ailenin kızı,
ve
sinek valesi: köylü bir ailenin oğlu.
güncel Önemli Başlıklar