bugün
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi17
- hamas bir terör örgütüdür16
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- icardi190527
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak11
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım11
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
hakkı fıknat dağaşanın son kitabı evvelden ezele türkler adlı son kitabında ortaya attığı müthiş iddia.
konu ile alakalı olarak kitaptan bir bölüm ;
''ne yapıyorsun sorusuna verdiğimiz, napalım yuvarlanıp gidiyoruz cevabını hiç düşündünüz mü? cevabınızı elbette hayır. hangimiz atasözlerimiz ve deyimlerimizden feyiz alıyoruz ki? Hergün kullandığımız onlarca deyimi ve sözcüğü, yaşayarak vücuda getirmiş atalarımızın, hangi koşullar altında bu vecizeleri ortaya çıkardığını bilmememiz bizim suçumuz değil ama öğrenmek için çaba harcamamız bizim ayıbımız. işte tekerleğinde icadının temelinde böyle bir deyimimiz var.
Orta asya nın yüksek bozkılrlarında yaşayan atalarımız, güvenlik sebebiyle obalarını yüksek kesimlere kurarlardı. ancak besledikleri hayvanları zaman zaman aşağılara su kaynaklarının etrafındaki geniş otlaklara götürmek zorunda kalırlardı. işte böyle zamanlarda atalarımız yuvarlanmayı icat etmişlerdi. tepeden aşağıya inmenin en kolay ve hızlı yoluydu bu. kendilerini bayırdan aşağı yuvarlayarak çabucak aşağı varabiliyorlar, hayvanlar hrnüz aşağı inmeden etrafı kontrol edip tehlikeleri önceden bertaraf ediyorlardı. ancak bu çoğu zaman kırık, çıkık gibi yaralanmalara sebebiyet veiryordu. işte yuvarlanıp gidiyoruz deyimi ta o günlerde, laf değil gerçeğin ta kendisiydi. gel zaman git zaman, ağır yaralanmalar oluşmaya başlayınca, niye biz yuvarlanıyoruz? yuvarlanan ama bizide kolumuzu bacağımızı kırmadan aşağıya indiren bişeyler yapmalıyız derken ilk tekerleği ortaya çıkardılar. iki silindir taş arasına yerleştirdikleri tahtayı fdingil olarak kullanıp denemeler yaptılar ama denge sorunu vardı. daha sonra çift dingil sistemine geçerek dört adet tekerlekten oluşan ilkel otomobili icat ettiler. artık aşağı inişler inanılmaz zevkli, hızlı ve güvenli olmuştu. kimse kolunu bacağını kırmıyordu ta ki, bu icat edilen aracın bi yerlere çarpmadan durmadığını anladıkları güne kadar. bunun içinde araca binenler ellerine kalın birer sopa alarak durmak istediklerinde sopaları yere sürterek freleme yapmaya çalıştılar ve başarılı oldular. zaten daha sonra nısırlılar, bu sopaların toprak açtığı derin kanalları gördüklerinde sabanı icat ettiler. o çağlarda atalarımız göçebe yaşadıklarından saban gibi bir ihtiyaçları yoktu, bu bakımdan icat etmek gereği duymadılar.''
konu ile alakalı olarak kitaptan bir bölüm ;
''ne yapıyorsun sorusuna verdiğimiz, napalım yuvarlanıp gidiyoruz cevabını hiç düşündünüz mü? cevabınızı elbette hayır. hangimiz atasözlerimiz ve deyimlerimizden feyiz alıyoruz ki? Hergün kullandığımız onlarca deyimi ve sözcüğü, yaşayarak vücuda getirmiş atalarımızın, hangi koşullar altında bu vecizeleri ortaya çıkardığını bilmememiz bizim suçumuz değil ama öğrenmek için çaba harcamamız bizim ayıbımız. işte tekerleğinde icadının temelinde böyle bir deyimimiz var.
Orta asya nın yüksek bozkılrlarında yaşayan atalarımız, güvenlik sebebiyle obalarını yüksek kesimlere kurarlardı. ancak besledikleri hayvanları zaman zaman aşağılara su kaynaklarının etrafındaki geniş otlaklara götürmek zorunda kalırlardı. işte böyle zamanlarda atalarımız yuvarlanmayı icat etmişlerdi. tepeden aşağıya inmenin en kolay ve hızlı yoluydu bu. kendilerini bayırdan aşağı yuvarlayarak çabucak aşağı varabiliyorlar, hayvanlar hrnüz aşağı inmeden etrafı kontrol edip tehlikeleri önceden bertaraf ediyorlardı. ancak bu çoğu zaman kırık, çıkık gibi yaralanmalara sebebiyet veiryordu. işte yuvarlanıp gidiyoruz deyimi ta o günlerde, laf değil gerçeğin ta kendisiydi. gel zaman git zaman, ağır yaralanmalar oluşmaya başlayınca, niye biz yuvarlanıyoruz? yuvarlanan ama bizide kolumuzu bacağımızı kırmadan aşağıya indiren bişeyler yapmalıyız derken ilk tekerleği ortaya çıkardılar. iki silindir taş arasına yerleştirdikleri tahtayı fdingil olarak kullanıp denemeler yaptılar ama denge sorunu vardı. daha sonra çift dingil sistemine geçerek dört adet tekerlekten oluşan ilkel otomobili icat ettiler. artık aşağı inişler inanılmaz zevkli, hızlı ve güvenli olmuştu. kimse kolunu bacağını kırmıyordu ta ki, bu icat edilen aracın bi yerlere çarpmadan durmadığını anladıkları güne kadar. bunun içinde araca binenler ellerine kalın birer sopa alarak durmak istediklerinde sopaları yere sürterek freleme yapmaya çalıştılar ve başarılı oldular. zaten daha sonra nısırlılar, bu sopaların toprak açtığı derin kanalları gördüklerinde sabanı icat ettiler. o çağlarda atalarımız göçebe yaşadıklarından saban gibi bir ihtiyaçları yoktu, bu bakımdan icat etmek gereği duymadılar.''
çocuklar duymasındaki seyyar tayyar'ın iddiaları gibi bir iddia. bir kere inandırıcı değil. yuvarlanıyormuşuz da kırık çıkık oluyormuş. lan 100 metre yuvarlan bakalım dağ bayır aşağı ne olacak?
başkası icat etti desek neremizden ne eksilecek? saçmalamaktan daha mı kötü?
başkası icat etti desek neremizden ne eksilecek? saçmalamaktan daha mı kötü?
tekerleği türkler bulmamıştır, ancak dönmeyi bir takım türkler bulmuştur.
iddiadan öte gerçektir.Türkler bulmuştur.
Türk lerin Kangıl Boyu.
Türk lerin Kangıl Boyu.
güncel Önemli Başlıklar