hakkı fıknat dağaşanın son kitabı evvelden ezele türkler adlı son kitabında ortaya attığı müthiş iddia.
konu ile alakalı olarak kitaptan bir bölüm ;

''ne yapıyorsun sorusuna verdiğimiz, napalım yuvarlanıp gidiyoruz cevabını hiç düşündünüz mü? cevabınızı elbette hayır. hangimiz atasözlerimiz ve deyimlerimizden feyiz alıyoruz ki? Hergün kullandığımız onlarca deyimi ve sözcüğü, yaşayarak vücuda getirmiş atalarımızın, hangi koşullar altında bu vecizeleri ortaya çıkardığını bilmememiz bizim suçumuz değil ama öğrenmek için çaba harcamamız bizim ayıbımız. işte tekerleğinde icadının temelinde böyle bir deyimimiz var.

Orta asya nın yüksek bozkılrlarında yaşayan atalarımız, güvenlik sebebiyle obalarını yüksek kesimlere kurarlardı. ancak besledikleri hayvanları zaman zaman aşağılara su kaynaklarının etrafındaki geniş otlaklara götürmek zorunda kalırlardı. işte böyle zamanlarda atalarımız yuvarlanmayı icat etmişlerdi. tepeden aşağıya inmenin en kolay ve hızlı yoluydu bu. kendilerini bayırdan aşağı yuvarlayarak çabucak aşağı varabiliyorlar, hayvanlar hrnüz aşağı inmeden etrafı kontrol edip tehlikeleri önceden bertaraf ediyorlardı. ancak bu çoğu zaman kırık, çıkık gibi yaralanmalara sebebiyet veiryordu. işte yuvarlanıp gidiyoruz deyimi ta o günlerde, laf değil gerçeğin ta kendisiydi. gel zaman git zaman, ağır yaralanmalar oluşmaya başlayınca, niye biz yuvarlanıyoruz? yuvarlanan ama bizide kolumuzu bacağımızı kırmadan aşağıya indiren bişeyler yapmalıyız derken ilk tekerleği ortaya çıkardılar. iki silindir taş arasına yerleştirdikleri tahtayı fdingil olarak kullanıp denemeler yaptılar ama denge sorunu vardı. daha sonra çift dingil sistemine geçerek dört adet tekerlekten oluşan ilkel otomobili icat ettiler. artık aşağı inişler inanılmaz zevkli, hızlı ve güvenli olmuştu. kimse kolunu bacağını kırmıyordu ta ki, bu icat edilen aracın bi yerlere çarpmadan durmadığını anladıkları güne kadar. bunun içinde araca binenler ellerine kalın birer sopa alarak durmak istediklerinde sopaları yere sürterek freleme yapmaya çalıştılar ve başarılı oldular. zaten daha sonra nısırlılar, bu sopaların toprak açtığı derin kanalları gördüklerinde sabanı icat ettiler. o çağlarda atalarımız göçebe yaşadıklarından saban gibi bir ihtiyaçları yoktu, bu bakımdan icat etmek gereği duymadılar.''
çocuklar duymasındaki seyyar tayyar'ın iddiaları gibi bir iddia. bir kere inandırıcı değil. yuvarlanıyormuşuz da kırık çıkık oluyormuş. lan 100 metre yuvarlan bakalım dağ bayır aşağı ne olacak?

başkası icat etti desek neremizden ne eksilecek? saçmalamaktan daha mı kötü?
tekerleği türkler bulmamıştır, ancak dönmeyi bir takım türkler bulmuştur.
iddiadan öte gerçektir.Türkler bulmuştur.
Türk lerin Kangıl Boyu.