bugün
- her türk vatandaşına türkiye gezisi9
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması11
- icardi190515
- selahattin demirtaş11
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur13
- sizi cuma saflarında göremedim sözlük9
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak10
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri28
- allaha küfür etmek10
- türklerden adam çıkmaması17
- bir müslüman olarak filistin benim meselem değil36
- bir gün önce tanışılan kızın yazlığa davet etmesi14
- ruh varsa neden görünmüyor13
- anın görüntüsü16
- arda güler12
- sevdiğiniz sözlük yazarları17
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz14
- uludağsözlük'ün ölmesi ve gömmeyi unutmaları10
- selahattin demirtaş'ın 42 yıl hapis cezası alması12
- okula bikiniyle gelen kız9
- sözlükteki erkek nüfusu9
- türklerin çok kolay devlet kurması12
- filistin'in türklere ihanetleri sıralı tam liste24
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı12
- üstteki yazarla nereye gitmek isterdin8
- mesajın altlarda kalmış kusura bakma diyen kadın10
- karadeniz bölgesinde yaşamak13
- arkadaşlar bu alınır mı8
- buluşunca sürekli derslerden konuşan erkek8
- bu başlıkta konya'yı övüyoruz16
- yemek yemeyi sevmeyen insan8
- ileride evleneceğiniz kişi şuan ne yapıyor9
- nişanlı kalmanın saçma olması12
- akp chp yakınlaşması12
- tayyip erdoğan'ın israil anadolu'ya girecek demesi21
- beni özlediniz mi8
- 15 mayıs 2024 türkiye japonya voleybol maçı13
- karşı cinse giyim önerileri16
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım20
- maca sekiz10
- en obez özelliğiniz17
- mauro icardi'nin karısı8
- larisalisa'nın parayla şukulatması8
- namuslu erkek bulmanın çok zor olması16
- herkesin merak ettiği o piç erkeğim soru alayım18
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi9
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası19
- şampiyonluk için yanak okşatmak52
- gençler iş beğenmiyor8
- kızılcık şerbeti dizisi12
hakkı fıknat dağaşanın son kitabı evvelden ezele türkler adlı son kitabında ortaya attığı müthiş iddia.
konu ile alakalı olarak kitaptan bir bölüm ;
''ne yapıyorsun sorusuna verdiğimiz, napalım yuvarlanıp gidiyoruz cevabını hiç düşündünüz mü? cevabınızı elbette hayır. hangimiz atasözlerimiz ve deyimlerimizden feyiz alıyoruz ki? Hergün kullandığımız onlarca deyimi ve sözcüğü, yaşayarak vücuda getirmiş atalarımızın, hangi koşullar altında bu vecizeleri ortaya çıkardığını bilmememiz bizim suçumuz değil ama öğrenmek için çaba harcamamız bizim ayıbımız. işte tekerleğinde icadının temelinde böyle bir deyimimiz var.
Orta asya nın yüksek bozkılrlarında yaşayan atalarımız, güvenlik sebebiyle obalarını yüksek kesimlere kurarlardı. ancak besledikleri hayvanları zaman zaman aşağılara su kaynaklarının etrafındaki geniş otlaklara götürmek zorunda kalırlardı. işte böyle zamanlarda atalarımız yuvarlanmayı icat etmişlerdi. tepeden aşağıya inmenin en kolay ve hızlı yoluydu bu. kendilerini bayırdan aşağı yuvarlayarak çabucak aşağı varabiliyorlar, hayvanlar hrnüz aşağı inmeden etrafı kontrol edip tehlikeleri önceden bertaraf ediyorlardı. ancak bu çoğu zaman kırık, çıkık gibi yaralanmalara sebebiyet veiryordu. işte yuvarlanıp gidiyoruz deyimi ta o günlerde, laf değil gerçeğin ta kendisiydi. gel zaman git zaman, ağır yaralanmalar oluşmaya başlayınca, niye biz yuvarlanıyoruz? yuvarlanan ama bizide kolumuzu bacağımızı kırmadan aşağıya indiren bişeyler yapmalıyız derken ilk tekerleği ortaya çıkardılar. iki silindir taş arasına yerleştirdikleri tahtayı fdingil olarak kullanıp denemeler yaptılar ama denge sorunu vardı. daha sonra çift dingil sistemine geçerek dört adet tekerlekten oluşan ilkel otomobili icat ettiler. artık aşağı inişler inanılmaz zevkli, hızlı ve güvenli olmuştu. kimse kolunu bacağını kırmıyordu ta ki, bu icat edilen aracın bi yerlere çarpmadan durmadığını anladıkları güne kadar. bunun içinde araca binenler ellerine kalın birer sopa alarak durmak istediklerinde sopaları yere sürterek freleme yapmaya çalıştılar ve başarılı oldular. zaten daha sonra nısırlılar, bu sopaların toprak açtığı derin kanalları gördüklerinde sabanı icat ettiler. o çağlarda atalarımız göçebe yaşadıklarından saban gibi bir ihtiyaçları yoktu, bu bakımdan icat etmek gereği duymadılar.''
konu ile alakalı olarak kitaptan bir bölüm ;
''ne yapıyorsun sorusuna verdiğimiz, napalım yuvarlanıp gidiyoruz cevabını hiç düşündünüz mü? cevabınızı elbette hayır. hangimiz atasözlerimiz ve deyimlerimizden feyiz alıyoruz ki? Hergün kullandığımız onlarca deyimi ve sözcüğü, yaşayarak vücuda getirmiş atalarımızın, hangi koşullar altında bu vecizeleri ortaya çıkardığını bilmememiz bizim suçumuz değil ama öğrenmek için çaba harcamamız bizim ayıbımız. işte tekerleğinde icadının temelinde böyle bir deyimimiz var.
Orta asya nın yüksek bozkılrlarında yaşayan atalarımız, güvenlik sebebiyle obalarını yüksek kesimlere kurarlardı. ancak besledikleri hayvanları zaman zaman aşağılara su kaynaklarının etrafındaki geniş otlaklara götürmek zorunda kalırlardı. işte böyle zamanlarda atalarımız yuvarlanmayı icat etmişlerdi. tepeden aşağıya inmenin en kolay ve hızlı yoluydu bu. kendilerini bayırdan aşağı yuvarlayarak çabucak aşağı varabiliyorlar, hayvanlar hrnüz aşağı inmeden etrafı kontrol edip tehlikeleri önceden bertaraf ediyorlardı. ancak bu çoğu zaman kırık, çıkık gibi yaralanmalara sebebiyet veiryordu. işte yuvarlanıp gidiyoruz deyimi ta o günlerde, laf değil gerçeğin ta kendisiydi. gel zaman git zaman, ağır yaralanmalar oluşmaya başlayınca, niye biz yuvarlanıyoruz? yuvarlanan ama bizide kolumuzu bacağımızı kırmadan aşağıya indiren bişeyler yapmalıyız derken ilk tekerleği ortaya çıkardılar. iki silindir taş arasına yerleştirdikleri tahtayı fdingil olarak kullanıp denemeler yaptılar ama denge sorunu vardı. daha sonra çift dingil sistemine geçerek dört adet tekerlekten oluşan ilkel otomobili icat ettiler. artık aşağı inişler inanılmaz zevkli, hızlı ve güvenli olmuştu. kimse kolunu bacağını kırmıyordu ta ki, bu icat edilen aracın bi yerlere çarpmadan durmadığını anladıkları güne kadar. bunun içinde araca binenler ellerine kalın birer sopa alarak durmak istediklerinde sopaları yere sürterek freleme yapmaya çalıştılar ve başarılı oldular. zaten daha sonra nısırlılar, bu sopaların toprak açtığı derin kanalları gördüklerinde sabanı icat ettiler. o çağlarda atalarımız göçebe yaşadıklarından saban gibi bir ihtiyaçları yoktu, bu bakımdan icat etmek gereği duymadılar.''
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar