bugün

günümüzde yavaş yavaş tuhaf bir şeymiş gibi görülmeye başlanan, tek kişiye bağlı olma durumu. sadakatle doğrudan alakalıdır.
erkekler goz onunde bulunduruldugunda sadece denizatlarina ozgu durum
Kadının veya erkeğin karşı cinsten yalnız bir kişiyle evlenebilmesini onaylayan, birden çok kadınla veya erkekle evlenmeyi yasaklayan evlilik biçimi, tek evlilik, monogami.
hem sağlık hem de ahlaktır.
(bkz: monogami)
memeliler söz konusu olduğunda sadece insanların değer yargıları yukleyerek sabit kılmaya calıstığı eylem.
insanın doğasına aykırı olmasına rağmen, miras hukuku, ulus toplumun mahiyetini belirlemesi açısından insanlara kendi istekleri ile zorla! dayatılan toplum geleneği.

toplum, çocuklarının mahiyetini bilmek ister, anası kim? babası kim? o yüzden tek eşlilik bir dayatma olarak küçük yaşlardan beri her küçük bireyin beynine kazınır. "bir kadının birlikte olduğu tek bir erkek olmaz ise doğacak çocuğun babası bilinemez" mantığı üzerine kurulu bu sistemin kuruluşunda, dna testi diye bir şey yoktu elbet. o yüzden araplar çok eşliliği geliştirmişler ancak bir erkeğin çok eşliliğini. kadınların çok eşliliği ise yukarıda söylendiği üzre hukuğu sekteye uğratır.

zorlama bir vakıa olduğundan kelli monogaminin ürünü olan aileye kutsal damgası vurulmuş, kutsal aile, çekirdek aile denmiştir ki yaşayabilsin. dna testi ile çocuğun babası belirlenir hale gelmesi henüz yeni olduğundan, bu yeniliğin toplum yaşamına girmesi için bir 50 sene daha gerekmektedir. dolayısı ile bunu okuyan insanlar yaşamları boyunca aile kurumunu kutsal, biricik ve olmaz ise olmaz olarak görecekler ve öyle öleceklerdir. evlensinler yani!

bu yapay kutsallık ve yapay çekirdek içine girmezler ise, küçüklüğünden beri beyni tek eşlilik ve sadakat ile yıkanan insanlardan oluşan toplum içerisinde rahat edemeyeceklerdir. bir noktada mutlaka pes ettirilmek zorunda bırakılacaklardır. yok ağam paşam beni kasmaz diyenler için ise buyursunlar meydan!

aslında çözüm kolay ama aramızda kimsenin buna götü yemez; mülkiyetsizlik, yani kısaca komünal yaşam. yemedi değil mi? ben de öyle tahmin etmiştim. evlenin en iyisi siz, ironi mironi yok burada, ciddi! maalesef başka çare yok.

güzel günler göreceğiz demiş nazım hikmet. bu konuda değil, bu konuda olsa olsa güzel günler olacak, insan, doğasına uygun yaşayabileceği bir toplum yaratabilecek diyebiliriz ama biz göremeyeceğiz.

(bkz: Arthur Schopenhauer)
en normal evliliktir. baş ağrıtmayan bir metres ve acil durumlarda kullanılmak üzere telefon rehberine kaydedilmiş birkaç telekız numarası ile desteklenirse tadından yenmez.
günümüzde hayalden ibaret olandır.
zaman zaman değil, her zaman insan doğasına aykırı olduğunu düşündüğüm olgu. yahu manyak mıyız biz yıllarca aynı insanlarla sevişip duruyoruz?! hadi evliliği geçtim. onun kendi içinde bir mantığı var. yalnız kalmama korkusu, aile baskısından kurtulmak, ekonomik olarak daha da rahatlamak falan filan... ama evli olunmadığı halde tek eşli yaşamak??
yalnız sistematik olarak aldatmak başka bir konu. biriyle birlikte olmaya başladığın andan itibaren bir başkasıyla sevişip durmak da bir garip.* yani demem o ki; 2 yıl sınırdır bence. 2 yıldan fazla bir süre boyunca sürekli aynı adamla/kadınla sevişmekten bıkmamak biyolojik bir sorun bence ya da benim cinsel sorunlarım var.
teoride "insani" bir olgu olmasına rağmen pratikteki "hayvansal" içgüdülere yenik düşer. çok eşlilik olmasa daha iyi olurdu ama olduğu gerçeğini değiştiremeyiz.
ördekler bile tek eşliymiş yahu ne oluyor insanoğluna ki. nasıl bir açgüzlülüktür bu.
olması gereken şeydir, çok eşlilik karşıtıdır.

"tek bir eşin olsun yeter, daha ne istiyorsun? Allah'ından belanı mı?" diyerek çemkirebilecek kişinin de savunduğu düşüncedir aynı zamanda.
monogami kavramının türk dil kurumunca çevirisidir.
günümüzde çoğu insanın olmadığı ve olamayacağıdır. tek eşli olmak ömür boyu aynı eşle olmaktır. yani ilk flörtün ile hayatını tamamlamaktır. Eşlerin farklı zamanlarda hayatımıza girmesi,o dönemi sadece onunla geçirmemiz,ilişki ya da evlilik bitince yenisinin başlaması bizi tek eşli sınıfına sokmaz. tüm hayat tek eşli olursa tamamdır. zordur; eski zamanlarda daha sık karşılaşılsa da günümüzde de örnekleri elbette vardır.
bunu bir erkeğe dediğinizde "tek çiçekle bahar olur mu?" ya da "her gün aynı çorba içilir mi?" gibi imalı sorularla karşılaşacağınız bir kavramdır.
sayın sağlık bakanımız da aynısını söylemiştir.

http://www.aksam.com.tr/2...ayenehaneye_yedirmem.html
çok eşliliği hayatı cennet bahçesi gibi düşünün içinde her çeşit meyve ağacı istediğini koparıp yiyebiliyosun pişman olmadan suçluluk duygusu hissetmeden, tek eşlilikse bahçede tek ağaç var ve o olgunlaşınca yiyosun ve aynı meyveyi yediğin için diğer meyvelerin tadını unutuyosun ama arayış içindede olabiliyosun. *
güzel bi olaydır. kıskançlık,bağlılık aşk vb duygulara bakılacaksa olması gereken şeydir.
sonuçta çoğumuz tek kişiye aşık oluruz hep onu düşünürüz duruma göre onu kıskanırız. aynı anda iki kişiye aşık olanını gördünüz mü? oluyosa normal değildir o..
insanlara göre olmadığını düşünüyorum. aşk var olduğu sürece vardır sadece. aşkın da daimi olmadığını düşünürsek, insan bir süre sonra başkasını en azından tensel olarak arzulamakta.
az önce okuduğum bir başlıkla düşüncesinin tehlikeye girdiğini düşündüğüm kavram.
(bkz: kocasını 13 kadınla paylaşan minili kadın) *
aklı başında bir insan için katıksız sadakat. ama aklı bitarafında bir insan için sadece bir yalan.
Hayvan davranışları - etoloji - araştırmalarına göre, yeryüzündeki memelilerin sadece yüzde 5'i tek eşli; yüzde 95'i çok eşli.
teoman hayranlarının benimsediği bir olgudur. " çok kadın hiç kadındır oğlum , yalnızlıktır sonu"
karşılıklı sevgi ve saygıdır.
biyolojik nedenlerden ötürü karar verilmiştir tek eşliliğe.