bugün

Mümkün evet bazen üzülürsün ama şaşkınsın bazen mutlusun ama hiçbir şey anlamamışsındır buna tarif yoktur sadece hormonal kombinasyona davranış dans teklif eder.
aşk maşk değil de yakınınızdan birini kaybetmenin verdiği boşluğu hiçbir şey vermez.
hani derler ya bir telefon kadar uzağında, işte o kadar uzaklıkta olan birini istediğiniz zaman görememek, sesini duyamamak.
sanki uzay boşluğunda sürükleniyor ruhu, hiçbir şekilde ulaşamıyorsunuz ve tüm bu olanlar o kadar ani gerçekleşiyor ki.
kavramakta zorlanıyorum gerçekten, nasıl olur da artık göremem onu diye kafayı yiyecek raddeye geliyorum. daha 2 gün önce gördüğüm insanı, nasıl sonsuza kadar göremem. birinin ölümü gerçekten tarifi olmayan bir duygu. Kabullenemiyorum, hiçbir zaman da kabullenemeyeceğim bir şey. Sadece duyarsızlaşabilirim. Unuturum, aklımdan çıkar. Aklıma geldiğinde ise yine aynı kısır döngü. Tarifi yok.
Uykuya dalmadan önce bir tutam saçı üç parmakla (işaret ve orta parmak bitişik, baş parmakla aralarında bir tutam saç olacak şekilde) tutup parmakları ileri geri ovuşturarak parmaklar arasındaki saç yoğunluğunun azalmasıyla hissedilen o ince bir frekans gibi sanki hayattan kopuyormuş, boşluktaymış gibi, adı olmayan garip duygu. Sanki uyuşturucu bir madde almışsın da normalde hissetmediğin garip bir şey yaşıyormuşsun gibi. Bazen o duygu saçla oynamadığın zaman da aynı şekilde hissedilir. Tanım olarak sadece kalınlıktan inceliğe geçiş ve frekans gibi sabit kalan o ince histen bahsedebiliyorum. Ama duygu desen duygu da değil. Adı üstünde tarifi olmayan. Bir miktar rahatsız edici bir his diyebilirim. Anlatabildim mi bilmiyorum, çocukken daha çok hissederdim bunu ama o kadar anlamsız ki sadece iki kişiye anlattım biri hiçbir şey anlamadı biri de benzer bir şey hissettiğini söyledi. Acaba adı falan var mı bunun, sanmıyorum ama.
Sanki onbinlerce ayagim varda 1 tane kirilmis gibi aci veriyor, yürürken hic yokluk farketmiyorum fakat hep bi aci var her adim attigimda şununda farkindayim yere düssem kimse kaldirmicak beni.
Acı. Tam göğsümde. inanılmaz kötü anlarda orda, tam ortada yanan, kavrulan bi şey var. Aslında yok. Boşluk. 4 aydır var bende bu boşluk. Hazmedemediğim şeyleri oraya saklıyorum. Saklıyorum ki insanlara güçlü görünebileyim. Tam Tarif edemiyorum, yaşayanlar bilir ve beni anlar.
Kadın olarak, içimden çocuk çıkıcak lan düşünsenize.
1999 şampiyonlar ligi finalinde bayern münih'in kupayı son 2 dakikada kaybetmesi.
gece uyuyan dört buçuk yaşındaki oğlunuzun yanına sokulursunuz usulca. amacınız uyandırmadan o masumu az bişey seyretmektir, bu yüzden çok ağır hareket edersiniz. kokunuzumu alır bilinmez, uyanır gibi olur hafif aralar gözlerini gözgöze gelirsiniz. o küçücük kolunu boynunuza dolar minik parmaklarını yüzünüzde gezdirirken "babaamm benim" der. işte o anın o an hissedilen duygunun tarifi mümkün değildir.
şimdi sebepsiz neden ağzıma sıçtınki.halbuki aklıma düşmeni gerektirecek en ufak bir neden yokken.
nasıl anlatsam bilmiyorum ki. tarifi mümkün değil.
http://www.youtube.com/watch?v=IugOfDBWcGc

klibi izleyin. *
hiç dosta sahip olamama duygusudur. kendinizce hep iyi biri olmuşsunuzdur ve insanlar da bunu biliyordur, sizi kullanmaktan geri kalmazlar ama o yalnızlığınız umurlarında bile değildir. ölmek istiyor insan bu noktada ya da en azından ben.
şuan yaşadığım kafa.
her hangi sözle anlatılamayacak duygulardır.
(bkz: sözün bittiği yerde olmak)
pirzolayı çatala batırıp gösterirsin bak bu pirzoladır diye.
fakat pirzolanın lezzetini yemeyen anlayamaz.
işte öyledir.
büyük abdesini yaparkenki rahatlama duygusu.
kırmızı ışık tam sarıya döndüğünde ışıklara gelmek ve daha diğer 2 araba vitesi bire atamadan yanlarından hız kesmeden geçip gitmenin verdiği duygu.
Aşk'ın 'yarin yeni bi sayfa aciyorum' dedigi an. Yok tarifi. Evet. Yok.
tam olarak şu an yaşadığım duygular. bu gün yakın bir arkadaşımın annesini kaybettik, hastaydı çok çekti kurtuldu dedik. akşam olunca daha da bi çöktü hüznü. bi de evde yalnız olmanın verdiği duyguya da eklendi, huzursuzluk artı huzursuzluk oldu. yani huzursuzluk diye adlandırıyorum işte. tarifi olmayan bi sıkıntı.
boşalma-orgazm anı...
bazen ask tir, bazen sevildigini hissetmek, bazense basari... Aslina bakarsaniz; adi ustundedir: 'tarifi mumkun olmayan duygular' (baglamlarina gore degiskenlik gosterebilirler de)
bok gibi kokuyor olarak tanımlanan herşey olabilir.
hoşlandığınız kızın da sizden hoşlandığını sezdiğiniz andır.
onu gördüğün an.
en sevilen ayakkabının çalındığı, en sevdiğiniz dedenizin öldüğünü öğrendiğiniz, aşık olduğunuz adamla asla olamayacağınızı anladığınız andaki gibi garip duygular...