tanrı türk'ü korusun.ya peki diğer ırklar napsın.her ulus kendinin tanrı tarafından kutsal olduğunu iddaa etse milletler arasında barış sağlana bilirmi.insanoğlu önce toplumsal yaşamayı öğrendi,sonra bu sosyal yaşantı hoşuna giderek devlet denen yapılanmaları oluşturdu.sonra yavaş yavaş körü körüne koşullanmış ırkçılık doğdu.her ulus kendinin diğer uluslara göre daha şerefli ve üstün olduğunı söyledi.tarihteki her devlet belirli zamanlarda diğer uluslara kan kusturdu.nasıl biz ortaasyadan gelip anadoluyu istila ettiysek,avrupalılarda gidip amerika kıtasını işgal etti.bu kaçınılmaz bişeydir.her ne kadar inkar etsekte tarih bizzat insanların kanıyla dolu.binlerce yıldır insanoğlu birbiriyle savaşıyor hemde hiç bir neden yokken.şeyh bedreddin'nin dediği gibi ''yarin yanağından gayri herşey paylaşmak için.''
(bkz: savaşma! kardeşlerini kucakla)
evet rantı türk'ü korusun bu kadar hainden, pislikten.
ağzına türk lafı alana kin kusan aşağılık insanlardan korusun.
abd ve ab ülkeleri gibi leş kargalarından ülkemizi korusun.
daha önemlisi bu ülkede yaşayıp, bu ülkenin kabına pisleyenlerden korusun.
tanrı korumazsa zaten selçuklu, osmanlı veya atatürk'ün çocukları, torunları korur.
türk'ten kastedilenin ne olduğuna göre değişebilecek saçmalıklardır. kendini türk sanan faşistleri korumasın bence. tanrı insan olabileni korusun ve yüceltsin.
evet, savaş kötüdür, savaşta masumlar ölür, yuvalar yıkılır. zaten o yüzden savaş ilan etmek, diplomasinin tıkandığı anda başvurulacak en son çözümdür.

fakat işgallerin de hepsi açgözlülükten yapılmaz. bu bazen varolma mücadelesinin getirisidir.

birkaç hafta önce iklim zirvesi yapıldı. 2020 yılı için küresel ısınmayı yavaşlatma konusu konuşuldu. her kanattan türlü siyasetçiler, bilimadamları, aktivistler, uzmanlar en geç 20-30 yıl içinde ülkeler ve bölgeler arası su savaşlarının başlayacağında hemfikir.

toprak olur, petrol olur, zümrüt olur, bor olur.. doğal kaynak her ülkenin ekonomisini ve mevcudiyetini koruması için gereklidir.

hele bir de su gibi yaşam için elzem bir kaynak sözkonusu olduğu zaman, kimse kusura bakmasın da o barıştı, kardeşlikti, kankaydı ayağı yalan olur.

en sıkı müttefiklerin bile birbirinin gözünün yaşına bakmadığı bir dünyada yaşıyoruz. 60'ların hippi felsefesi hoş bir hayal idi ve o şekilde maziye karıştı. bu tür ütopik düşüncelerin şu anki dünya realitesinde yer alması imkansızdır. bu madalyonun bir tarafı.

bir de diğer tarafı var;
savaş sanayisinin kaymağını yiyen kurum ve kuruluşların en basitinden internet sayfalarında beyan ettiği cirolar bile dudak uçuklatacak rakamlardır. dolayısıyla bu rant sahiplerinin herşeyden vazgeçip para trafiğinin off düğmesine basıp mevcut düzeni avatar filmindeki pagan dünyaya döndürmesini beklemek saflık olacaktır.

bu bağlamda, savaşlar geçmişte olduğu gibi gelecekte de olacaktır. dolayısıyla zamanı geldiğinde musluğun başında bulunmak, el açıp dilenmekten ya da "vuruyorsun ama biz kavga istemiyoruz" demekten iyidir.
neden saçmalık olduğunu anlamadığım söz. gayet mantıklıdır. türkün türkten başka dostu olmadığı için son derece doğrudur.
tanrı adaletliyse türkü kürdü lazı çerkezi değil herkezi korur.

(bkz: tanrıya işini öğretmeye çalışanlar)
allah a dua etmenin saçmalık olduğunu düşünmek saçmalığın kendisidir. başka milletlerde dua ederse savaş çıkar mantığı da saçmalıktır. tanrı herkesi korursa herkes emniyette olacağından savaş çıkmaz.
doğru bir önermedir lakin tanrı'nın türk'ü koruduğu önermesi. asıl tanrı herkesi korursa saçmalığın ta kendisidir. o zaman kimse bir şey isteyemez herkes elinde olanla yetinmek zorunda kalır. asıl adaletsizlik bu. yapılması gereken yapılır o zaman hiç bir sorun kalmaz. geçmişi bilene hiç saçma gelmeyen cümle, çünkü her zaman öyle olmuştur.
(bkz: tanrılar çıldırmış olmalı)