bugün

Lüzumsuz işlere duyulan ilgi artar. Olmadık yere ders dışı saçma sapan şeyler okunur, yazılır, çizilir, seyredilir, listeler yapılır... Sigaraya harcanan para ve zaman artar. Uzun zamandır görüşülmeyen arkadaşlar akla gelir. Hatta yeni icatlar bile gelebilir akla; yeter ki ders ile alakası olmasın. Normal zamanda hiç olmadığı kadar meraklı olunur, ders dışındaki herşeye. işte O boş işlerle uğraşılırken, "Sınavda bunlar mı sorulacak oğlum?" diyecek bir anneye ihtiyaç vardır.
yükseköğrenimin ilk iki yılında yaşanırsa, "ben bırakıcam okulu","tekrar össye giricem" v.b gibi tepkiler doğurabilen sendromdur. zamanla alışılır.
her yerinde sivilce patlaması yaşanır.
özenti olmayan bizden hali için.
görsel
6.sınıf ta en az olan strestir.göt kalkmasıyla azalır.
pms ile yarışabilecek sendromdur.
internetin, film arşivinin, rafta aylarca bekleyen kitapların bir anda daha ilgi çekici olduğu; odanın gözünüze pis gözüküp 'beni topla diye bağırdığı bir dönemdir.

bununla birlikte, saç baş yoldurur. stresten kaşı dökülüyor mesela bizim bi' arkadaşın.
(bkz: 7 8 nisan 2012 açıköğretim sınavları) nedeniyle bazı öğrencilerin canını hala sıkar. "ygs de neymiş" bile dersin!
sürekli uyuma isteği ya da gereksiz tüm işlerin yapılmaya başladığı dönemin yaşattığı sendrom. bu dönemde ota boka ağlanır, bağırılır ya gözden yaş gelene kadar anlamsız anlamsız gülünür. herkese kolay gelsin, hayat zor üstad...
kafada binbir çeşit sorunun tepindiği, devindiği, oynaştığı, sırnaştığı, insanoğlunun varlığına en ağır küfürleri saydırdığı döneme ait sendromdur.

vize zamanı kafam neden boş? taze basılmış sınav kağıtları nasıl böyle kokar? hoca böyle sıfır yazmayı nerden öğrendi?
bu dönem sendromunda ayrıca insan feyste bol bol zaman tüketir.ömrü billah konuşmadığı insanları bulur derin sohbetlere dalar onlarla.
bütünlemesi olmayan okullarda daha fazla görülür.
normal hayatında lens kullanan insanlar sınav haftasında gözlüklerini kullanırlar.
sakallar asla kesilmez. o kadar çok çalışıyorum ki sakalımı kesecek vakit bulamıyorum şmajı verilmelidir.
söz konusu sınav finallerse üzerinde durulmayan sendromdur. zira bütünlemeler gerçek finallerdir.
duvarlara boş boş en çok baktığimiz dönemdir.ayrıca saat tam ya da yarıma gelince başlıcam valla artık çalişmaya dediğimiz(üstünden kaç tam kaç yarım geçer bilinmez) ders çalişmamak için ne yapmak gerekiyorsa yaptığimiz evre olarak nitelendiriyorum.
hediyesi bol uykudur. ulan!
pek türkçe müzik dinlemeyen oda arkadaşının kendini mahmut tuncere kaptırması. hem de şu şarkıya http://www.youtube.com/watch?v=tgk1jswu3i0
çalışma gereğini hisseden bünyenin verdiği tepkidir. şöyle ki : ders çalışman gerektiği için yapılabilecek diğer tüm aktiviteler gözüne harika görünür ve hiçbirini yapamadığın için bu durumu yaşarsın.
uyku bile tutmuyor ya, ne lanet bir şeymiş bu!
eğer ki notlar da eksikse, eyvah *
görsel