bugün

sözlük yazarlarının çocukken korktuğu şeylerdir. mesela benim,
*
evin karanlık odaları.
(bkz: palyaço)
(bkz: çingene)

küçük çocukları kaçırıp dilenci yapıyorlarmış.
(bkz: karanlık)

küçükken karanlıkta uyuduğumda uyurgezer olmaktan korkardım ve hatta bunun için elektrikler kesildiğinde odamda tek başıma bulunuyorsam korkunç bir çığlık atardım.
tahta yer döşemesinin arası. orada fareerin dünyası olduğunu zannedip beni ülkelerine kaçıracaklarını zannederdim hep. hey gidi çocukluk heyy. koca adamları maymun ediyor işte.
(bkz: sünnet olmak)
noel babadır efendim.

küçükken gittiğimiz bir alışveriş merkezinde, bütün çocuklar noel baba peşinde koşarken,
ben köşe bucak kaçmıştım zırıl zırıl ağlayarak.

(bkz: anne ben anket doldurdum)
oldum bittim kendimden korkarım ben.
akşamları mutfaktan oturma odasına dönerken mutfağın ışığını kapattığımda arkamda kalan karanlıktan korkmam.
(bkz: şener şen gibi topuklar kıça vurularak koşturmak)
karanlik uzun koridorlar tabiki de ancak isiga ulasmadan bir saniye once ensede hissedilen o ucu ucuna kacabilmislik hissi de *.
eyjafjallajökull yanardağından çok korkardım ben... her an başıma ekşiyecek gibi gelirdi... büyüdükçe geçti bu çekincem...
arıdır. hiçbir hayvandan korkmam ama arı gördüğüm an altıma sıçarım.
michael jackson'ın çok şişman bir davulcusu vardı bir ondan,birde levent kırca'nın yavaş yavaş kurt adam olmaya başlayan bir parodisinden korkardım küçükken.
(bkz: chucky)
(bkz: öcü)
güler yenge. *

ps: kendisi ebeydi ve çok fena iğne yapardı. *
ediyle büdü
arkadaşım tabi ki bütün çocukların korktuğu şey fil sesidir. hayatımda böyle bir ses duymadım her sabah fil sesiyle uyanırdım. korkudan zangır zangır titrerdim. ne günlerdi Allah'ım? o anlarda annemin yanına koşardım tabi annem evde olmazdı neyse şimdi trajedi yapmayayım.

kısacası tan hafiften kızıllaşmaya başlayınca odadaki her şey farklı şekillerde üzerime doğru gelirdi. ah o anda filin çığlık atacağını anlardım işte. beklerdim yorganın altında usul usul o dehşetli anın gelmesini.geçti belki o günler ancak körpecik yüreğimde hala o sızı hala korku vardır. kıssadan hisse;

- fil eti haramdır arkadaşım
ha bir de atlı karıncalar çok korkunçtur.
vampirler.

küçükken * porno izlemeyi takmıştım kafama. gece 12'den sonra başladığına dair bir istihbarat almıştım. ve çılgınlar gibi beklemeye çalışıyordum. ilk birkaç gece uyuya kalmışım, sonra odamda ki tüm ışıkları açma suretiyle başardım az da olsa uyanık kalmayı. fakat hesaplanmamış bir detay vardı, o dönem televizyonda dracula serisini yayınlıyorlarmış. yaklaşık 6 adet vampir filmi izledim fakat hiç porno izleyemedim. hala uykumda boynumu örterekj uyuduğuma dair iddalar var.
televizyon kumandası. şaka değil gerçek, çocukluk işte eve yeni televizyon alınmış ve banada birkaç standart düğme öğretilmiş (kanal ileri,geri,ses vs.) onların dışında bir düğmeye de basarsan böcekler çıkar seni yer denilmişti. bu korkuyla ben tabi bi süre denemeye cesaret edemedim ama bir gün cesaretimi toplayıp, kanepenin üzerine çıkarak, böcek üreticek düğmelerden birkaçına bastım haliyle de birşey olmadı tabi, o andaki sevincimi anlatamam. **
çöp tenekesine * çöp atarken üstüme kedi fırlaması.
-kahve içersem arap olacağımı söyledikleri için kahve.
not:asla arap olmadım.

-karabasanlar ben daha çocuk yaptayken yanımda uzunca anlatılmasından dolayı karabasanlar.
not:hiç karabasan görmedim.

-eğer yatakta altıma yaparsam annemin beni kapının önüne koyacağını söylemesinden dolayı uyku.
not: altıma yapmıştım annem de beni kapının önüne koymamıştı. sonra o korkum geçti.

-annemle babam yemeğe giderken beni komşuya bırakırlardı. bir daha hiç annemle babam o yemekten sönmeyecek sanırdım. yalnızlık-kimsesizlik.
not:asla geri gelmezlik yapmadılar.

-anneannemin evinde fare çıktığı zaman kulaklarımı saklardım ki gelip yemesin. fare.
not:asla yemedi.

-babam saçlarımın uzunluğuyla dalga geçerdi. uykuda saçlarımı kökünden keseceğini söylerdi. gene uyku.
not:asla kesmedi.
her cuma günü kıyamet kopacak diye çok korkardım. vah zavallı ben.
günlerden yine cuma.hadi hayırlısı bakalım.
oyuncak bebek.