bugün

Kuskusuz, sahsima danisilmadan basilmis sunnet davetiyeleridir.
sünnetçi babamın arkadaşıydı. eve geldi. neyle kesecen dedim. bıçakla dedi.
mutfağa koşup keskin bir bıçak kapıp geldim ve kısa kes dedim.
Adam şaşırdı, güya korkutacaktı beni. ilkokula başlamamıştım henüz.
başka da bir şey hatırlamıyorum.
kesilen parçayı peçeteye sarıp mutfakta bir yere saklamıştım. sonra onu bulduğumda rengi yeşildi. korkunçtu...
sadece 9 aylıkmışım sünnetimde hatırlamıyorum.
lan benimkini hatırlamıyorum fıtıl ameliyatıyla beraber olmuştum o yüzden uyuttular en son bi ondan geriye say dedi hemşire sonra bende görüntü kaydı.
Benim sünnet olayı karışık. Hipospadias ameliyatı ile birlikte sünnet oldu.

Anısı ise 10 gün Gata'da yatıp yan odada burnu olmayan bir askerle gece karşı karşıya gelip korkudan şok gibi birşey geçirmem oldu.

Bu kamil askeriyede sıkıntılarından dolayı intihar etmeye kalkışır. Silahı çene altına alır ve kafaya doğru ateş eder. Cenabet midir nedir bu kurşun burun kemiğinin yok olmasına sebep oluyor sanırsam. Onu tam bilmiyorum ama burnu dümdüz. E be adam gece gece birden karşıma neden çıkarsın ki. O zaman 11 yaşındayım. Hipospadias ameliyatı olmuşum. Penisimin ucuna idrar kanalını yukarı taşıdılar ve o kanalın açık olmasından dolayı ince boru taktılar. Tırstım altıma kaçıracakken o boru da idrarın itmesiyle yerinden çıkmaz mı... Acıdan geberdim. Hem korktum hem acı çektim. :(
sünnetçi elindekiyle pis pis sırıtarak bana yaklaşıyordu lan sonrasını hatırlamıyorum.
anıdan sayılır mı bilmem ama 2 kez sünnet olmuşum, birinciyi yamuk kesmiş eşşoleşşek.
birbirine yaşça yakın 3 erkek kardeş olunca, üçünü de aynı anda sünnet ettiriyor aileler. işte böyle bir ortamda yaş sırasına göre sırayla masaya yatıyorduk. en büyük ağabeyimin masaya yatmasının ardından diğer ağabeyimle mutfağa kaçtık. kendisi biraz iri olduğundan saklanacak yer bulamadı. ben de ufak olduğumdan bir adet kazanın içine girerek ortalıktan kayboldum, kendimce. mutfağa giren ebeveynler, nal gibi ortada duran ağabeyimi yakaladılar. ağabeyim, sünnetin vereceği acıdan ötürü direkt beni ispiyonlama yoluna giderek kazanın kapağını açıp beni ele verdi. işin sonucu; 3 kardeş kestirdik ve eteklerimizi giyerek yataklarımıza uzandık.
ben anne mi ve baba mı daha iki yaşında iken kaybetmiştim. bana dedem ve ninem bakıyordu..
birgün mahalle de iki kardeşin sünneti olacakmış. bizi de çağırmışlar. dedem beni almış gitmiş.daha 4 yasındayım. komşu dedeme gel senin torunu da sünnet edelim demiş. dedem de olur demiş. hemencik orda etmişler beni sünnet.hiç ağlamamış,hiç tepki vermemişim.sünnetci bile şaşırmış.entari olmayınca pantalonu tekrar giydirmişler öylesine üstüme.elime de vermişler üç dört lokum '' hadi geçmiş olsun'' demişler..sünnetci bu duruma çok içerlemiş. ikinci günü elinde bir hediye getirmiş bana..sünnetimle ilgili hiç unutmadığım tek o oyuncak ''plastik at arabası''. idi.
aynı anda sünnet olduğumuz Almanya'dan gelen amcamın oğlunun sürekli ağlayıp sünnetçiye küfretmesi. Onun çok zırlamasından benim de gıkımın çıkmamasından ötürü herkesin bana para takması, benim de yanımda yatan o çığırtkan bebeye dayanamayıp 250 bin lira kağıt para vermem. şimdi düşünüyorum da sünnet düğünümü piç etmiş la o bebe.
benim kirve polis olduğu için bir yere kaçma şansım yoktu. ondan kaçsam ekipler yakalayacaktı.
sünnetçi amca belli kesim aşamalarından sonra iki yanından tutup eti gerdirmiş içini işaret ederek "bunun içinde hazine var hıhahaa" demişti. tabi küçüğüm o zamanlar pipinin tek fonksiyonu olduğunu onun da işemek olduğunu zannediyordum. sünnetçinin bu esprisinden sonra babamın, amcamın ve amcaoğlumun bulunduğu ortamda pis gülüşmeler olmuş, ben de neye güldüklerinden bi haber pipimin traşlanışını seyretmiştim.
belediyelerin toplu sünnet hizmetiyle sünnet edilmiştik kardeşimle. bize özel ne bir eğlence, ne bir düğün, ne bir kutlama olmuştu.
sünnet olduk, çocuklara hitap etmeyen bir iki şarkıcının meydanda verdiği konserine gittik, eve geldik, acısız şekilde işeyebilmek için yattık. hepsi bu...
ne kadar kötü bir şey. insan ömründe bir defa sünnet oluyor, bir şey yok. bir defa askere gidiyor, yine bir şey yok...
işte o zaman zenginliği aşırı istiyorum, işte o yüzden çok para kazanabileceğim bir işte çalışmak istiyorum...
hatırlamıyorum, iyi ki hatırlamıyorum o sahneleri unutmamak eldemiydi.
o ikinci iğneyi vurmayacaktın doktor.
kahkaha ve övünme.
Sünnet düğünü yapılmadı benim için. Zaten şuan da "ulan çocuğunun şeyinden kesiyosun bir de gelmiş davul zurna kutluyosun mk" dıyorum. Sadece babaannem (çocukken daha anaokulúna falan gitmeden sabah babaannem akşam annem ile zaman geçiriyordum o yüzden yakın), babam, annem ve doktor(doktor mu tam hatırlamıyorum) vardı. Anestezi verdiler evde ama başlarken ki dokunuşları (evet) hissettiğimi hatırlıyorum. O sırada babam video çekmiş ama sonra videoyu açınca dayanamadığından (kan görmeye dayanamaz) tüm kopyaları silmiş..

Ne biçim bi aileyiz hiammına.
gel sana çikolata vereyim... *
kirvem dayanamadı bayıldı onun yerine karısı tutmuştu.
adımı tüylü lakabına çeviren, hiç hatırlamak istemediğim mevzudur;

kardeşimle birlikte sünnet olmanın acılarını yaşayan çocuğum ben, üstelik kardeşinizle aranızda 5 yaş var ve onunla aynı zamanda sünnet oluyorsunuz, bütün arkadaşlarınız sünnet olmuş, millet birbirine okulda, mahallede pipisini gösterirken siz sünnetsiz olduğunuzdan dolayı pipinizi gösterememinizin ezikliğini yaşarken işte o yaz kendimi ameliyat masasında narkoz ile sünnet edilirken buluyorum. artık erkekliğe adım atmanın ilk ışığı görülmüştür. masada yatarken yarı hayali yarı gerçek ''artık bende diğer çocuklara pipimi gösterip, erkek olduğumu kanıtlayacağım'' diye düşünürken bayılmışsınızdır. aradan ne kadar zaman geçti bilinmez, uyandığınızda erkek olmuşsunuzdur.

canım çok tez ve el bebek gül bebek çocuk olarak yetiştiğimden dolayıdır mı bilinmez, ayağa kalkmaya korkuyorum, erkek oldum ya artık ya pipime bir şey olursa, ya canım yanarsa korkusu sizi yatağa çivilemiştir. sünnet şapkasını herkes bilir hani ucundan beyaz tüy vardır, işte o şapkayı pipim kaybolmasın diye ters çevirip, öcüler yemesin diye pipinizi örtersiniz. öyle bir korkudur ki aradan 2 gün geçer siz hla yatakta yatarsınız. ev halkından birisi üzerinize örttüğünüz yorganı çeker, ve ters şekilde kapattığınız şapkayı görür. bu ne ne yaptın sen derken çekmeye çalışır, bir bakarsınız canınız yanar, şapka pipinizden ayrılmak istemez, çünkü o şapkanın beyaz tüyü pipinize yapışmıştır, ve bundan dolayı tüylü lakabını almışsınızdır. ev büyüklerinden birisi pipinizi yapışan tüyden ayırmaya kalkar, makası getirir siz ağlarsınız, ''tam erkek oldum lan'' diye düşünürken pipinizin kesileceği endişesini yaşarsınız, sonunda şapka tüyden kurtarılır, ama pipi ilaçlı olduğundan pipi tüyden kurtulamaz. hastaneye gidersiniz, doktor bakar, eder, güler ''bir büyüsünde ben sana o pipiyi sokacağım'' diye içinizden geçirirsiniz. ilaç verir, verdiği ilacı bir kaç gün uygularsınız, tüyler dökülür, ama aldığınız tüylü lakabı sizin hayatınızdan ve anılarınızdan dökülmez.
yaraların sünnetleri esnasında oluşan anılardır.

bu da anım: çükümü kestiler lan bundan daha büyük anı mı olur ?
oldum olası kınayı hiç sevmem efenim, elime kına yakmaya çalıştılar uzun bir mücadeleden sonra sadece serçe parmağıma yaktırdım, onu da kimse görmeden banyoya gidip temizledim, tabi kına varmış gibi bez parmağımdaydı.
sünnetçim bizim yan komşu idi. ( şans mıdır kabus mu karabasan mı artık. yan evde bir adam yaşıyor yusuf amca ve bir gün gelip senin pipini kesecek. işte böyle bir evde yaşamak zorunda olduğunuzu düşünün.)
geldi ve kesti bir gün.
bir iki ay sonra öldü adam. hayatımda gördüğüm ilk ölü odur.( üstünde beyaz çarşaf ve bir ekmek bıçağı halının üstünde yatıyor. etrafında ağlayan kadınlar.)
2.sınıf falanım, almanyada beni doktor hagi adında birine götürdüler adam arap yani seninkide sik mi lan diyerek çıkartsa cinsel yaşamım bitecek, neyse adam ilk gün bana oyuncak fil hediye etti ertesi gün sünnet olacağım, siktigim narkozcusu izinli mi, iğne üzerine iğne yedik izlerken kestiler valla.