bütün insanlar gebersin.
Zaman yapılan iyi ya da kötü şeylerin bedelini ödetmiyor; kim ne yapmışsa yanına kâr kalıyor..
zamanı hakim bilmeyin...
arada bir ugradigim bu mekan aslinda okadar gereksiz ve sacma ki. tipki sizin ve benim hayatlarimiz gibi. hatta dunyanin.kendisi gibi.
görsel
Sakın ola ki içini açma gafletinde bulunma birine. Karşı tarafın tek amacı merakını gidermek. Kimse senin dertlerinle ilgilenmiyor. Senin üzülmen, incinmen hiç bir anlam ifade etmiyor insanlar için. Geber kimin umrunda ki. Duyar zerresi göremezsin. Bilgiye duyulan merak görünümlü bu ilgilere kanıp, insanlara aldanıp da boşuna kendini yorma. Sürünsen de iyiyim diyeceksin. He he haklısın deyip bildiğin yoluna devam edeceksin.
Günün sonunda noluyor biliyor musun? Hep aynı küçük dertlerin etrafında dönen nankör şükürsüz yaftası yapışıveriyor üzerine. Sen alternatif aramayan, kafasını kullanmayan ve sürekli mızmızlanan bir mal oluyorsun gözlerinde. insan değilsin ki.
Kimseden değer bekleme. Önem veriyorum diyenlere de inanma. Kendini bil, içinde olduğun durumun farkında ol ve zayıf yanına mani olamasan bile dökülme. Sığınacak liman, dost, teselli bekleme. Arama. Çünkü kimse seni anlamayacak. Anlamak gibi bir derdi de olmayacak.
Son 1 haftadır yaşadığım olaylar boğazıma bir taş bıraktı sanki. Hayatım boyunca yanından bile geçmediğim olayların tam da ortasına düştüm.
Ha yıkılmadım ama öyle de aham şaham durmuyorum ayakta. Sadece adaletin tecelli edeceğini bekliyorum bir umut. Ama bu dünyada adalet sahtekarların yanında olursa şayet Allah’ın adaletinde kendimi annemin ak sütü gibi temiz olarak çıkartacağım.
çok istediğim istanbuldan gitme fikrini gerçekleştirmek üzereyim, mutluyum. huzurlu bir hayat yaşamaya gidiyorum hoşçakal istanbul.
para da bir yere kadar be sırf kendimi mutlu edeyim diye sevdiğim bir markadan 9 gömlek 6 pantolon aldım yine de beni mutlu etmedi. mutlu olmak mutlu hissetmek bana haram galiba.
Bugün sigarayı bırakışımın ilk günüydü. Sigara olayına hastalavista beybi diyip kendimi üç evetle uğurluyorum...
dünyaya ailesiz gelmek büyük bir lütuf olsa gerek.
insanların görünüşlerine bakarak onlarda üstünlük bulmaya çalışanlar hep kaybetti...
Bir süre sonra doğumgünleri bile keyif vermiyormuş. kitapyurdu kutlama maili gönderene kadar doğumgünüm olduğunu fark etmeyince anladım.
aslında çok eski bir yazarım. kendimden bile eski.
etrafımıza saçtığımız kelimeler oranında ölürüz derken cioran haklıydı. susmak gerekir, sahteliklerden iğrenip, elisabeth gibi, belki günlerce konuşmamak.. bununla birlikte bir miktar yanılıyordu, insan tüm dünyaya sırtını dönse de kendinden kaçamıyor. çoğu kez sustuklarımızdır celladımız. düşünceler bir araya gelip bir silahın silüetine bürünür, artık sadece ayna ve silah vardır. ve kelimeler çoğu kez yalnızca düşleyeni öldürür

görsel
insan galiba önce kendini sevmeli. Bunun basit kişisel gelişim kitaplarının sıçmıkları olarak düşünürdüm hep, lakin doğruymuş.
Yaşamak için nedenim, hayallerim var.
Ölmek için çok hayalliyim.
görsel
ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda....
dünya çok güzel ama kıyameti hakediyor.
görsel
Sozlukte tam bir takibe takip kurali uygulaniyor.
Ama cok da gerek yok.
Siktiriniz gidiniz efendim.
görsel

Sadri abi dile getirmiş.
görsel
Fenalardayım.