bugün

'Ayrılık yakın vuslat görünmüyor.'
son 1 haftadır acayip gerginim ve çok sinirliyim.
insanlara tahammülüm kalmadı artık sürekli tamam sakin ol bir şey yok, kendine zarar vereceksin her şey düzelecek demekten de yoruldum.
daha yaşım kaç başım kaç yoruldum sözlük yaa.
işin en acı tarafı da kendimi aileme de anlatamıyor olmam..
az önce maliye bakan yardımcısı, müsteşar yardımcısı, milli emlak genel müdürü, iki tane genel müdür yardımcısı daire başkanları ile birlikte takım elbiseliler topluluğu olarak geçici olarak görevlendirildiğim yerde gezdik. beyefendilere brifing verdim 1 saat. sürekli "dersimize çalışmışız, buranın ehemmiyetine vakıf olduğunuz için şahsınıza teşekkür ederim" diyen bir bakan yardımcısı ile muhatap olmak çok motive etti beni. bütün bakanlığın işlerini versinler 2 güne bitiririm gibi geliyor valla. görevi layıkıyla yerine getirmek, kazandığın parayı hak etmek ne kadar onur verici bir duygu anlatılamaz. ancak yaşamak lazım.
Özlem duyuyorum güzel günlere, özel insanlara.
Milyonuncu kez annem yerine arkadaşlarıma güvenip bildiğimi okudum ve milyonuncu kez annem haklı çıktı. Hep çok bildim, devir değişti dedim, o işler artık eskisi gibi değil, sizin zamanınızda öyleymiş, neler gördük biz peeeh, dedim. Lakin evde başındaki yemeni ve çiçekli penye eteği ile ilkokul 3. sınıfa kadar okuyabilmiş, tombiş yanaklı, tatlı bir kadına yenildim.

Seni seviyorum dünyanın en güzel rakibi, umarım bu kadar yanlışa rağmen sende beni sevmeye devam edersin.
biraz iç sesimi yazıya dökeceğim.. vakit kaybı olmasın. havadan sudan...

bi kaç gündür yine çöktüğümü hissediyorum. canım bi şeyler yapmak istemiyor. öyle boş boş oturmak istiyorum. okulu bitirme düşüncesi heyecanlandırmıyor. sevemedim amk binasını. gerçi binanın suçu yok, aslında insanların da suçu yok. kendimi bi şeyleri çok ama çok özlemiş gibi hissediyorum, neyi özlediğimi bilmiyorum..

insanlara iyi davranasım gelmiyor. kötü de davranasım gelmiyor ama. aslına bakarsan insanlara davranasım gelmiyor. böyle gitsem bi yere kimse konuşmasa görmese de. ben işimi halledip gitsem ama doğal olanı da bu olsa.

çok yalnız hissediyorum.
çok değersiz hissediyorum.
çok çirkin hissediyorum.
çok gergin hissediyorum.

ama bunları gidip de kimseye anlatıp "ya aman boşver kanka ya.. düşünme kanka ya.." laflarını duymak da istemiyorum.

horul horul uyuyan ben yatakta dönüp duruyorum. youtube da öyle fısıltıyla konuşan "evet şimdi nefes al, şimdi gevşe.." diyen ablalar abiler var. hah onları dinleyerek uyuyorum işte. bi saatte dalınır mı uykuya? ne zaman yatarsan yat..

annemleri çok seviyorum. babamı da abimi de. ama çok bunaltıyorlar bazen. ya bazen insanın kendisini kapatası geliyor işte. ya da ne bileyim yazası geliyor bir şeyler. annem gelip dikiliyo başıma.. gitmiyo.. git diyemiyorum üzülecek diye. farkındayım konuşmak istiyor ama o evde ne işleri yaptığını anlattıkça bana daral geliyo.

babam her şeyi soruyor ya. her şeyi ama! o ne? bu ne? hocan kim? ne dedi? anlatıyorsun, bi daha.. o ne? bu ne? hocan kim? ne dedi?

beklentileri var ikisinin de. ben de bekliyorum belki bi şeyler. kimse görmüyor.

speedy halleder ya, speedy bilir ne yapacağını. speedy sıkılmaz da. speedy nin allah belasını vermiş..

ya diyorum ne olacak ki? okul bitince ne olacak mesela? ne değişecek? para falan değil ki benim derdim. gezme tozma da sevmem. kazansam ne olacak? bazen diyorum bi bok yok bu yolun sonunda. siktir et. bitir gitsin. sonra diyorum hani derler ya "amacınıza ulaşmaya en yakın olduğunuz an, vazgeçtiğiniz andır." kim dediyse onun da amk.

yarın da mı böyle kalan her gün gibi olacak acaba? yarın güzel bi şeyler olsun nolur ya.
Mutlu anlarimi paylasinca degersizlesicekmis gibi hissetigim icin anlatmam kimseye boyle oluncada aile - yakin arkadas - tanidik kontenjanindaki herkes ruhsuz - tepkisiz oldugumu iddia eder . Belio birazda aksi .Aslinda sadece gulumsemenin bile ozel oldugunu dusundugumden . Ki oyle herkesle heba edemeyecek kadar kisa bi hayata dogmusken heyecanimi eksiltmek istemem .
Heryer ağaç ,otluk , tahtalardan kendine bank yapmış, evide masallarda ki gibi yalnız he öyle şehir evi gibi değil. Zaten o adamın sokağından girdiğin andan itibaren şehir kayboluyor. Masallarda ki gibi yollar semtler evler diziliyor karşına. Çocuğuz tabi o zamanlar sen de 5 ben deyim 6 yaşındayız. Tek derdimiz uçurabileceğimiz uçurtmamız. Abi diyoruz abi. Belki de babamızla yaşıt. Ne o bizi tanır ne de biz onu. Orayı nasıl keşfettik nerden gittik hatırlamıyorum bile. Abi bize uçurtma yap diyoruz. Kendi elleri ile yaptığı bankda otururken. Yapıyor tabi.Dinlediği radyoda barış manço çalıyor allah rahmet eylesin henüz ölmemiş. Bizden mutlusu yok. Koşuyoruz. Bir an önce uçurtma uçurabilmek için. Teşekkür bile etmiyoruz adama. Adamın adı aklıma gelmedi bir an. Benimle birlikte gelen arkadaşıma sordum, allah razı olsun unutmamış o hatırlattı.
ÖMER ! Allah rahmet eylesin. Şimdi geldik 25 yaşına. Ama hala aklımda . iyi insanları unutamıyorum. Allah gani gani rahmet eylesin. iyi insanlar hiç ölmesin lannnnnn !
Herkesin bir unutamadığı vardır derlerdi nasıl olabilir ki derdim. Oluyormuş aq . Nasıl unutuluyor bana söyleyin bir şeyler. Buna ihtiyacım var Çünkü. Wsap a da gelebilirsiniz.
lisansımı aldığımda avcı olacağım, heyecanlıyım !

Av köpeği alacağım daha kendime, içimde esrarengiz bir heyecan var.
Oda arkadaşımı dovesim var.
Ben evlilikten hoşlanmam.
Bomboşum. Hiçbişey hissetmiyorum.
Telefonum bozuldu diye hıçkıra hıçkıra ağladım. Ama sanırım öncelikle sinir sistemimi tamir ettirmeliyim.
bünye kafayı yedi. yeri geldiğinde çok mutlu uyurken kimi zaman da düşüncelerden sabaha kadar uyuyamıyorum. ruhum yorgun düşecek az kaldı.
çok klişe olacak ama gerçekten sıkıldım sözlük.öyle böyle değil.Bir yerlere çağrılıyorum sürünerek gidiyorum resmen.Normalde sürekli ağzına bir iki lokma yemek atan adam üç öğün yemek bile yiyemiyor artık.cipsi alıp bir premier lig maçı izleyeyim diyorum ilk yarı bitmeden kapatıyorum.Kitap okuyayım diyorum hiçbir şey anlamıyorum doğru dürüst. Tıraş olmaya erindiğimi falan da söylemiyorum.Anlayacağın ne yaptığımı bilmeden yaşıyorum sözlük bakalım nereye kadar gidecek bu durum.hadi eyvallah.
Gelmek istemediğim memleketimden ayrılmak istemiyorum aynı şekilde hemen çekip gitmek istiyorum garip bir ikilemin içindeyim. Ailemle birlikteyken hayatı umursamıyorum derslerim olsun herhangi birşey olsun pek umrumda olmuyor can sıkıntısını boş şeylerle gidermeye çalışıyorum film izlemek oyun oynamak sözlükte takılmak gibi. Memleketten ayrılınca bunları arkada bırakmak istiyorum kendime daha söz geçirmek istiyorum. içimdeki ölü yaralı çocuğu tedavi etmek iyileştirmek diriltmek istiyorum. Aklımdaki birkaç aktiviteye başlamak istiyorum ama üşeniyorum. Belki her aktivitenin vereceği sorumluluklardan kaçıyorum yada değişiklikten korkuyorum. Bir dövüş sanatına başlamayı düşünüyorum ama başlamaktan korkuyorum. Uzun süredir koşu yapmak istiyorum ama koşmaktan korkuyorum yalnız koşmaktan eskiden en yakın arkadaşım ile koşardık kilometrelerce sıkılmadan yazın. Çok olmadı son 2 yıldır yaptığımız bir hobimizdi. Tarlalara gider karpuz çalardık onları yerdik. Boş hayaller kurardık. Kocaman çocukların küçük hayalleri. Onları özlüyorum sözlük o boşluğu doldurmaya çalışıyorum dolmuyor. Hiçbirşey doldurmuyor. Onu doldurmak için Yeni aktiviteler deniyorum. Ama olmuyor dolmuyor dolacağa da benzemiyor.
bunu buraya yazmamalıyım.
kafamın içinde sürekli bi dalgalanma var, ayvacığın gülpınar ilçesi gibiyim.
Beynimde hipofiz bezimin oralarda nodül çıktı. Çok takmamaya çalışsam da çok takıyorum. Ama belli etmiyorum. Annem çok üzülüyor. O da bana belli etmemeye çalışıyor. O üzülmesin diye mutluluk rolleri yapıyorum.
Yaklaşık bir hafta önce tamamıyla bana benzeyen, deliler gibi eğlendiğim, hiç kimseyle etmediğim kadar sohbet ettiğim sevgilim ile ayrıldık. Ne kadar arada mesaj atsa konuşsak da beni arkadaş gibi gördüğü için mutsuzum. Ama yine mutluluk rolü yapıyorum. Annem üzülmesin diye.
Ev arkadaşım aynı zamanda en yakın arkadaşım erasmusa gidiyor. Evde yalnız kalacak olmam ve onun yokluğunu fazlasıyla arayacak olmam beni korkudan ve düşünceden uyutmuyor. Ama yine rol yapıyorum. Annem üzülmesin diye. Mutluluk rolü yaparken yoruluyorum. Yoruldukca üzülüyorum. Mutsuzum. Ama rol yapıyorum.
Ayrıldığım sevgilimi her Gece rüyamda görmek o kadar çok koyuyor ki.
Hepinizden nefret ediyorum.
Yeah!
unutmadım..
sanırım hayatım boyunca bir daha kimseye aşık olamayacakmışım gibi bir his var içimde.
itiraf ediyorum ne zaman biraz seksi bir iç çamaşırı giysem kendimi daha mutlu ve özgüvenli hissediyorum. Birine gösterdiğim için ya da birine bak giydim falan dediğimden değil, bu kesinlikle benimle alakalı. Yürüyüşüm bile değişiyor sanki.

Üstelik babaanne kıyafeti gibi iç çamaşırı alan kızları da hiç anlayamıyorum. Şu dünyaya kaç kere gelcez, kendinize alın seksi şeyler kendiniz için giyin. illa bir erkeğe giymek zorunda değilsiniz. Kendinize seksi olun ne olacak. Kendinize seksi olmak ayıp değil korkmayın; azcık renkli olun.