bugün

Bazen hayallere öyle dalıyorum ki dış dünyadan soyutlanıyorum, ya gülüyorum ya sinirleniyorum özellikle ortamdan sıkıldığım zamanda bu oluyor. Bu anlık gelen gülmeler beni bazen zor durumlara düşürüyor ne yapacam bilmiyorum. Bu hayal gücünün etkisinden kurtulmam lazım.
Öncelikle bu bir itiraf değil. Buradan konuşursam daha büyük bir okuyucu kitlesine ulaşabileceğimi düşünüyorum. Zırvalamak için gelmedim.

Birini hiç tanımadığı halde derdini dinlemeye talip olan, akılcı yorumlarda bulunan yazarların olduğu bir platform burası. Bugün bir çok yazar arkadaşla konuşma imkanım oldu, beni dinlediler sağolsunlar, hepsinden Allah razı olsun. Ne oldu diye sorup dinlemeye talip olmaları kıymetli bir şey, önemsenmeyecek bir şey değil esasen. Çoğu zaman Kimse kimsenin derdini dinlemiyor artık. tanıdığın arkadaşın bile gün geliyor hiç bir sebep yokken seninle muhabbetini kesebiliyor. O arkadaşlarınız sizin derdinizi sormazken burada bir çok insan size ne oldu, ne sıkıntın var diyip duyarlılık gösteriyor. Tekrar teşekkür ediyorum buradan kendilerine. Bazen tanıdığın el, el ise tanıdık oluyormuş. Onu gösterdi bir nevi.
Bir gün daha bitti be sözlük.
Umarım gelecekteki günlerimiz istediğimiz insanlarla gelir.
Edit:bu kadar eksi alacağımı bilsem yapmazdım lan. (bkz: çok pişmanım vurmayın)
Kulaklığımı takmışım eve geliyorum. Red Hot chili peppers - californication çalıyor. Şarkı batılılaşmaktan bahsediyor, yüzümü doğuya dönmüşüm, sırtıma güneş vuruyor.
Yaya ışıklarını beklemeye tahammül edemiyorum, sanki ritimle birlikte hareket ediyor her şey, ben duruyorum. Buna tahammül edemiyorum.
Eve varmadan son dönemeç, bir ilkokul önü. Çizgilere basmadan yürüyen bir çocuğa eşlik ediyorum. iki çizgi arasına ayağım sığmıyor, çizgilere basıyorum.
Oyunu kaybediyorum, elimde domates poşeti; batılılaşamıyorum.
dumana boğulan düşünceler bile amaçsız bi savaş içindeler

niye?
Sanki hiçbir şey yaşamadan ölecekmişim gibi hissediyorum.
Sonra sıkıca tutunuyorum her şeye.
Sonra yine aynı döngü...
Güvenimi, inancımı, hayata dair olan inancımı kaybettim.
Birgün sevdiklerimiz ölebilir..
Öğrendim...
Korkularım yoktu...
Korkmayı öğrendim...
Kaybedecek birşeylerin olduğunu...
Hep aynı kabusla uyanmayı...
Bugün bana sarılan annemin 10 yıl sonra varolmayacağını...
içine düştüğümde çıkamadığım bu düşüncelerin bir noktaya gelince sabit durmasının imkansız olduğunu...
Öğrendim.
Sevilmenin hiçbir zaman emin olunur birşey olmadığını...
Ve öğrendim büyük acılar yaşamadan gözümün önündeki pembe bulutların Yok olmayacağını...
Şimdi en acısı verdiğim sınav benim sınavım kimsenin müdahalesi etki etmiyor..
Kabullenmek çok zormuş zamanla kabulkenebilecek miyim bilmiyorum...
Hayatımı hep kendi düzenim üzerine planlamıştım, kimseye eyvallahım yoktu...
Muhtaçta değildim...
Ama artık ömrümü adayacağım bir kardeşim var...
Onun bana ihtiyacı var muhtaç bana evet bu kibir değil gerçek...
Biri dese bütün hayatın yerle bir olacak ama kardeşin eskisi gibi yürüyecek bir an tereddüt etmezdim.
işte bu sevgiye güvenebilirim...
Çıkarsız, saf, nefes aldığım sürece devam edecek.
pek bilinmez, ayna kırılması gereken yerde parlar usul usul. zaten sevmem ki aynaları, sana baktı diye sen baktın diye. silüetler gelip geçerken o parlak ve keskin düzlemden senin yüzün hep asılı kalır. gamzeli yerlerinden takılır göz bebeklerime, ama aslında o kadar masum değilsin, cesur da değilsin, aslında sen bir şey de bilmiyorsun...

keşke bir bulut olsaydım her an o tel tel fırlamış bebek saçlarının üstünde olan beyazlardan bahsediyorum hani. rüzgarlarımla bile severdim seni hayal yıkabilecek kadar güçlü olsam da... belki o zaman, yani ben bulutken o hiç dokunamadığım saçlarından süzülürdüm ürkek ürkek, kırmızı kırmızı.. belki o zaman haberin olurdu geceleri ağladığımdan yani ben bulutken.

bağırsam adımı duyamayacak kadar yakınsın bana. bendeki de böyle bir ümit işte bulutlar gibi, seversin belki. hani o yanında olduğum günler var ya 2 yok yok 3. işte ben o üçünde de bulut olmak isterdim. çünkü bulutlar sakin ve ağır seviyorlar koca sulu bir bağ üzümünün tadını çıkara çıkara yemek gibi.

söz veriyorum eğer bulutsam bir gün, her tıkırtıda beni hatırlaman için damlarım odanın camına kim bilir belki bir gün aklına düşmenin bir yolunu bulurum.

ama doğru ya ben bir bulut değilim ki.
hayatta hep iyi insan olmaya çalıştım, hep yardım etmeye çalıştım,
bazen başkalarının mutluluğu benim mutlu olmamı sağladı, ama bir şeyler hep eksik oldu,
sanırım kendi mutluluğumun aslında sahte gülücükler altında olmasıydı,
umarım bende ve bu hayatta bana gerçekten içten, gerçek bir gülümseme hediye eder.

görsel
Sevdiğimin yanına varmaktan aciz biriyim. Sorumsuzum. Mutsuzum. Belli bir gayem yok meslek harici. Hayattan zevk almıyorum.

(bkz: liste uzar)
Şiir yazsam sana sığmazsın.
Sosyal medya hesaplarım da pek küfür kullanmam.ama buraya gelince dağa taşa sövesim geliyor amısına koyim.bazı başlıklara sırf küfür etmek için giriyorum o derece.beni mazur görün bu konuda görmezseniz de taşşaklarınız sağolsun.bu arada sezai abi seni sikem.
projeler ödevler filan beni geriyor. ipin ucunu biraz kaçırmış gibi hissediyorum, sorumluluk almakta zorlanıyorum. bitirme projesi almam lazım bir an önce. bu sene mezun olmam lazım, daha fazla uzatamam. tembelim yine, aynı bok.

az önce ikinci biramı bitirdim. geçen hafta güzel bir raslantıyı sürekli bir mutluluğa, bir fakbadiye dönüştürme fırsatını teptim. telefonunu almamak, bırakıp gitmek salakçaydı. otele geri dönüp kayıtlardan tam ismini öğrenmeyi, feysbukta aratmayı filan düşündüm sonradan. o kadar uğraşmaya değmez gibi göründü. sonra benzeri bir raslantı umuduyla balık avına çıktım yine, elim boş döndüm. yalnızlığın bu yönünü yeni keşfetmiyorum, ama bu yönünü tam anlamıyla hissedebilmem için böyle bir şey yaşamam gerekti. gerçi çok koymuyor şimdi, yalnız neler kaçırdığımı düşünüp hayıflandığım oluyor arada, biraz da azgınım sanırım. olsun, acelesi yok hiç.

onu görmeyeli dokuz gün geçti. evine hiç gitmedim, o da gelmedi. aramadım da, birden kesildi. yerini dolduracak başka biri yok, yeri boş. özlemiyorum, bekliyorum; kabul etmesini bekliyorum. bensiz de olabileceği konusunda yanıldığını gösmesini istiyorum.

okuma hızım arttı sanırım bu aralar. daha yeni başladığım kitabın elli sayfasını devirmişim. üstelik çok okumak için çabalamıyorum da, ara sıra canım istedikçe elime alıyorum. kolay bi metin olmasa da, çoğu kez sayfaları/paragrafları/cümleleri çift dikiş okusam da çerez gibi gidiyor. okuduğumdan da keyif alıyorum.

bir bağımlı olduğumu kabullenebiliyorum bir süredir. kabullenme kısmı için "şimdi" demek lazım aslında, bir süredir farkındayım, biliyorum. üzerine düşünmek istemiyordum, o düşünceyi savuşturuyordum, şimdi kabullendim. ilk fırsatta edinip, bitirene kadar her gün, her günün mümkün olan her saati tükettiğim için bu tutumu bağımlılık olarak görebiliyorum. gün içinde defalarca kez tüketmek bence bağımlılık, faydasız bir şey. kendime engel olmayı hiç düşünmüyorum o anlarda, beklemeyi, aralık bırakmayı istemiyorum. birdahaki sefere bilinçli tüketici olmaya çalışıcam. bokunu çıkarmadan içmek lazım.
görsel
Alttaki yorum yapan kisi olarak artik ünlüyüm ..
sırf meraktan kedi maması yedim. çok iştahlı yiyodu piç kurusu.
nefretimi ve öfkemi kişiye indirgeyecek kadar hiç küçülmedim..

o yüce hisleri ayaklara düşürmedim..

ve evet, seni özledim..

ve yine de ne sana ne de başkasına boyun eğmeyeceğim..
Lisedeyken fosil (ekrem hoca) asansördeyken şalteri biz indirmiştik.
itiraf edecek çok şeyim var cesaretim yok. bu da bir itiraftır sonuçta
Atv haberi izlerken kendimi boğup öldürmek istiyorum.
yabancı dizi izlemedim hiç. prison break'i bir arkadaş çok tavsiye etti. hatta bir gün zorla izletti herhangi bir bölümünü. hapishanede geçiyormuş. hapishane konulu şeyleri sevmiyorum. ama oyuncularına ve konusuna saygım var.
hep buraya günün ilk entrysini girmek istemişimdir ehehe.
Oğuzhanin pozisyonu faul değil.

Beşiktaşlıyım.
5 yıl sonra yeniden sözlüğe girdim kelimeler değişmiş, konulardaki tema aynı amk *
Acı ama gerçek ben ders çalışmanın kendisine karşıyım sanırım. Okuma işi OK onda sıkıntı Yok gayet keyifle yapıyorum ancak sistemli yada sistemsiz olarak ders çalışma olayı bana ters geliyor. Yani zorunlu almak durumunda kaldığım bilgiyi bünye kabul etmiyor. Çok sıkıntıdayım çok.
yıllar sonra, emreaydin.org' a giriş yapmak istedim, biraz forumda takılırım, tanıdıklara bakarım hala oralarda mı falan dedim; forum kapanmış, site adı değişmiş.. şu anda o kadar yıkıldım ki, o kadar yıkıldım.
Tamam tamam ben batmanım.