bugün

Tam bir ay önce beni terk eden eski sevgilim. Kime ait olduğunu bilmiyorum, aşağıdaki sözleri içeren twiti rtlemiş.

"acaba şu anda o ne düşünüyor? herhalde beni degil... niçin?.. onun kafasında bir müddet yaşamak için. neleri feda etmem ki?.. her seyi.."

Öyle bir pişman ettin ki güzelim seni sevdiğime beni. Çünkü ben psikolojik, ailevi sıkıntılar yaşarken yanımda oldun ve öyle hissettirdin ki bana hiç gitmeyeceksin sandım, senden başka kimseye ihtiyacım yok diye düşünüyordum.

Bir anne şevkati vardı sende. Gelip yatardım dizine ben anlatırdım, Sen dinlerdin. Seni evde sevmiyorlar mı derdin kimse o kadar sevmediyse demek ki.

Ayrılmamızın ana nedeni bence yaşadığım psikolojik sıkıntılardı. işte sen gidince bu sıkıntılara neden olan birçok şeyden nefret etmeye başladım. Yaşadığım ailevi sıkıntılar ara ara intiharı çok mantıklı gösterdi bana.

Soruyorum sana Şimdi neleri feda edersin kafamda bir süre daha yaşamak için?
Sence bunun kalır mı bir anlamı? Canıma kıyarsam ya da tüm bunlara rağmen senin bir gram katkın olmadan ayağa kalkarsam...
aniden sokağa girip pat küt çalmaya başlayan davulcunun bana birisini hatırlatması da biraz rezalet sanki. kahrolsun birtakım küçük yaşanmışlıklar.
6 yaşındaydım. 16 yaşında bir kız çocuğu tarafından cinsel istismara uğradım. şu an 28 yaşındayım. halen o kızı arıyorum. Allah şahittir.
Bazen nedensizce herhangi bir yazarın geçmiş entrylerini okuyup artılıyorum.
(bkz: gizli seri artılayan melek)
Kendimi çok yetersiz hissediyorum.
kırbaçlanmayı ve kamçılanmayı seviyorum. arada bir tersine dönmesi şartıyla ama. yoksa her şey çok sıkıcı olurdu.
bana yine hüzün var... bu melankoli benimle dans etmeyi seviyor sanırım. uğradı gene sinsice, yanıma uzandı. doldur hancı, içmek istiyorum... sızmak istiyorum...
sanki geçmişte çok samimi bir arkadaşlığımız varmış gibi "çarşamba günü ankara'ya gelsem görüşür müyüz?", "akşam eve kaçta gidiyorsun?", "ben ankara'ya gelmeye çalışacağım" gibi mesajlar atan insanla aramda geçen diyalog...

+kaan, biz çok mu samimiydik de ben hatırlamıyorum? neden bu kadar kastın ki kendini, işin varsa gelir işini halledersin denk gelirse görüşürüz. bunun dışında yaptığın her şey çok yavşakça görünüyor ve ben yavşak insanları sevmiyorum.

- doğru söylüyorsun.

+doğru söylemek umurumda değil şu an yaptığın yavşaklığı umursuyorum.

-yavşaklık deme, seni görsem iyi olurdu. sırf senin için gelmek istiyorum ankara'ya.

+sırf benim için böyle bir çabaya girmen yavşaklık zaten, ne benim erkek arkadaşım ne de senin karın bu durumu bilse hoşlanmazdı eminim.

cevap yok, cevap olmamalı da zaten. anlamıyorum ben insanları, hiçbir zaman da anlayabileceğimi sanmıyorum şu muhabbeti. yine de nezaketli bir şekilde yavşak olduğunu söylediğim için mutluyum.
soldan soldan eriyorum be.
Olgunluk, kolunu bile kıpırdatmaya değmeyecek birine methiyeler dizmenin saçma olacağını anladığın an başlar.. Kısacası değmez... Bırakın insanlar kendi pisliğinde Kötü niyetlerinde, tüm hayatını zehir gibi saran hastalıklı düşüncelerinde ve boktan fikirlerinde boğulsunlar. Bırakın değiştirmeye de çalışmayın kimseyi, zira kötü niyet bulaşıcıdır, uzaklaşın..emin olun dışardan nasıl göründüklerinin farkında bile değiller...emin olun sizin gibi düşünen bir sürü insan var, ve o şansı onlara bırakın..
Captain America olsa buraya Hail Hydra yazardı.

Şaka bir yana bendende bir itiraf aslında kalbi hep kırılmış efendi çocuktum.
bugun de dusmanin planini bozdum cok sukur. summun bukmun ummun.
Hayat bazen cok guzel. Dusunmeyince , ani yasayinca hayat gercekten guzel.
Bu başlığı her defasında sözlük yazarlarının iftiraları olarak okuyorum.
Her şeyim sahteymiş az önce onu anladım.
Hüzünlerim, ilişkim, arkadaşlıklarım, sevgim, gülüşüm.
Biraz ağır geldi ama bu da belki kendi kendime yaptığım bi şovdur bilmiyorum.
Başladığım yere geri döndüm, yapayalnızım.
bir keresinde koyun gübresinin tadına baktım. saman gibiydi tadı. çünkü koyunlar saman yer.
oruç tutun olm.
Götümün kenarında hafif bir ağrı vardı. Dayanamayip doktora gittim ve göt kanseri olduğumu öğrendim. 3 doz kemoterapi aldim. Hakkımda hayırlısı...

Edit:Arkadaşlar merhaba.. Lisans bitirme tezi dolayisyla sosyal deney yaptim. Sizi kullanıp attım.. sağlıcakla kalın...
bazen aklima esiyor hic yazilmadik oykuler kaleme almak istiyorum. iste o anda bu dandik telefonla uzun girdiler yazilmiyor. tek cumlelik yazar olmam hep bu telefon yuzunden. elalem benim yazamadigimi saniyor. ah bilseniz neler yazarim. ruhu zengin cebi fakir bir yazarim.
Çok fırsatçı olabiliyorum. Mesela mesaj atmak için bahane ararken bulunca asla kaçırmam. Bugün de yaptım mutluyum..
Bir huzursuzluk içindeyim. Ani hayati kararlar vermek istiyorum. Bütün hesapları kapatıp gitmek istiyorum. umarım babe i'm gonna leave you'ya dönmez.
19 yıldır yaşadığım şehirde ilk kez aile yeri olan bir çay bahçesine gittim abim götürdü bizi sağolsun.
Bi an düşündüm millet akşama kadar dışarlarda fink atıyor benimse dertlerim başımdan aşkın.
Keşke gamsız olup biraz hayatın tadını çıkarabilseydim.
Düşünüyorum sessizce..
Ve işin ilginci beni sessizliğe iten bu düşünmeyi seviyorum..
Şapşallıklarıma ,anlam veremediğim duygularıma ,umulmadık heyecanlarıma velhasıl unutmayı istediğim anlara dalıp gidiyorum kısaca ..
Renksiz bir hayatı icimde renklendirmeye çalışmaktan yorulan düşlerimi yakıyorum ..
Mide ağrısından dolayı patoloji yaptım ve doktor bana çay, limon, asitli içecekleri yasak kıldı.
Bu yüzden her sabah aç karna mide ilacı alıyorum.

Ve ben saat 12 olmuş elimde çay içiyorum (ama açık fakat kaçak)
Çekirdek çitlıyorum.

Sonra da niye mide ağrısı oldu şikayet etme s... tamam mı?

Not:s... ile başlayan kelime benim adım.
Aklınıza başka şey gelmesin.
tutunacak bir dalı olmalı insanın, en yalnız kaldığı anda dönüp tutanabileceği...