bugün

anket olan başlıklara anket uyarısı yapan entrileri girenlere sinir oluyorum. sanki biz bilmiyoruz anket olduğunu. yapmayın böyle. * *
insanın hayatında en çok aradığı kişi annesi, itiraf ediyorum olmuyor onsuz.
Bundan üç dört gün önce "uzak mesafe ilişkisi" başlığına herkese inat olarak "bitmeyecektir. Dursun burda her sene editlerim bunu." Yazmıştım. Hanginiz beddua ettiyse ayrıldık. Demek ki neymiş? Büyük konuşmayacakmışsın. Üzdü.
aşık olmaya sevmeye zamanım yok böyle eğitim sisteminin ben.....
subay vb rütbesi olan insanlardan çok hoşlanıyorum. aşırı sempatik geliyorlar.
Butun insanlari kendimden uzaklastirdim.. Iyi bok yedim.. Sonra oturuo yalnizligina agliyor insan.. Ama herkes o kadar yapmacik ki, iki sicak cumleyi hissetmek istiyor.. Iki icten sey duymak istiyor kendi kendine.. Ama duyamiyor, disaricikiyor;

Yalniz,
Yururken yalniz,
Icerken yalniz,
Yerken yalniz,
Donerken yalniz..

Sadece kendin ve sen, dusuncelerin ve yapmak istediklerin..

Ailem cok kotu,
Staj cok kotu,
Okulum cok kotu,
Ben cok kotuyum,
Hayatim cok kotu.

Hepsi biraz sicaklik istedigim, samimiyet istedigim icin.. Boyle seyler kalmamis, kalmiyor.. Artik hayattan hic bisey istemiyorum, uzaklasip yalniz olarak yasamam istiyorum.. En azindan bir yanda sigaram varken diger yanimda televizyonum olabilir.. Bilmiyorum,

Seni,
Beni,
Onu,
Ailemi,
Sizleri..

Ozur dilerim sozluk..
ben normal yürüyemiyorum, at gibi yürüyorum.
kasım celbi 2. grupta olmak üzere 19. aralıkta birliğime teslim olacam. bugün e devletten sevk işlemini yaparken sağlık durumunda a grubu arıza ibaresini gördüm. önce bi sensin ulan a grubu arıza dedim, daha sonradan ne ola ki bu ya sıkıntı olmasa bari falan diye araştırmaya koyuldum. ardından çok sevdiğim bi abimin(ki abi lafı tamamıyla formalitenin getirdiği bir kelimecik) annesinin vefat ettiğini söyledi valide sultan. kaldım öyle mal gibi. askerlik bi yana, a grubu zırvası bi yana dağıldı. derdimi sikeyim ulan dedim. günümü bu şekilde geçirdim, akşamını da öyle. gecesi de böyle geçecek muhtemelen. derdimi sikeyim ulan.
çok özledim sözlük.
çok aşığım.
Bu itirafım benden herhangi bir nedenden dolayı isteklerini reddettiklerime gelsin.
Sözlükte veya normal yaşamda çok karşımıza çıkan bir durumdur bu. Karşınızdaki insan sizden bir şey ister konu ne istediği değildir. Hayır olmaz dersiniz ilk başta kestirip atarsınız belki ağır gelmiştir size o anda bu istek belki de yaşamaya yapmaya alışık olmadığınız bir şeydir. sonra zaman geçer başkaları gelir belki ilk başta sizden istenenden daha saçmadır daha gereksizdir daha zordur daha ağırdır fakat ikiletmeden yaparsınız gerçekleştirirsiniz bu isteği. Belki hoşunuza gider belki pişman olursunuz.Sonra geçmişi düşünürsünüz ben ne yapıyorum neden yapmıyorum diye düşünürsünüz. belki çok kırdıklarınız olmuştur bu yüzden belki artık görüşmedikleriniz özledikleriniz..
Sonuç olarak şunu fark edersiniz bir kere yapmam dediğiniz şeyi yaparsanız sonra ipin ucunu kaçırabilirsiniz dikkat edin. Prensipleriniz olsun.
Artık şuna %100 eminim annem perde asmak, babam getir götür işlerini yapmam için beni yapmışlar.
Bu ne bencillik ya. Evde perde asılacak olmasa peder beye de bir hizmetçi tutsak hiç beni aramıycaklar. *
Sa özlem sona erdi. ablanız geri döndü zıhıhıhı.
Biliyorum ben yokken sözlüğün bi anlamı yoktu. itiraf etmenize gerek yok...

Duydum ki ben yokken herkes kendine silik attırmış dudu yoksa ben de yazmam falan demiş. Geldim ben hehe.
hey fırtınalı bayır..
biliyorum entry de verilen videoların çoğunu kimse açıp izlemiyor & dinlemiyor.

bu istisna olsun..
https://www.youtube.com/watch?v=CMd5cC5zwkQ
Bugün koridordan geçerken benim sınıfta olduğumu görüp yanıma gelmesiyle anladım ona aşık olduğumu ne dediğini hatırlamıyordum bile onu görünce suratımda salak bir ifade beliriverdi.Gülüşü gamzeleri... evet evet aşıktım ben ona ilk kez bir erkeğin gülüşü beni mutlu ediyordu ilk kez birini görmek için fırsat kolluyordum onu görmeyince özlüyordum. onunla konuşunca kendimi değerli özel ve en önemlisi mutlu oluyordum evet o benim rehberlik öğretmenimdi. amerika'da bir süre bulunmasından kaynaklı ingilizce ye olan hakimiyeti muhteşem ötesi italyancasıyla kalbimi çalmayı başarmıstı. artık bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olamayacaktı benim için.

Edit:arzuluyordum ne ya klavyem sapık yeminle
Çok kirginim bu yönetime. Bu dünyaya.
Gidip sayılı olan 7 arabadan birini alacağına milyon dolarlara evsizler için bir site yaptirip sembolik bir kira alabilirdin zengin adam/kadin.

206 ekran tv alacagina makul bir şey alıp artan parayla bir kaç çocuga giysi alabilirdin zengin pici. X box Krallığı kuracak sanırsin embesili.

300 cift ayakkabim var diye övunen sürtükler. Kapitalizm kiciniza girmiş sonunda. Hala sokaklarda yatan insanlar var. Hala montu ve botu olmayan çocuklar.

Neyse , sinirlerim çok bozuk . Evet işsizim ve aç gözlü değilim. işsizm Türkiye' de bir akım olmalı zaten.
Itt schaub lorenz tvimi özledim.
Bu ara ölmekten çok korkuyorum.
Aslında ölüm fikrinden çok korkuyorum.
Sevdiklerimi kaybetme korkusu iyice yerleşti kafama rüyalarım da buna göre şekilleniyor.
Mezarı hayal ediyorum canlı halde mezara gömülüp boğuyorum kendimi. Biliyorum öldükten sonra bedenin kıymeti yok.
Sanırım kendime manevi anlamda çeki düzen vermem gerek. Yok olup gitmeyi kabul edemiyorum. Tekrar bi yerlerde sevdiklerime ulaşmayı bütün imkansızlıkların bittiği bir yeri ümit ediyorum.
Yanaklara mendil olan omuzlara ne oldu ?
sözlük, bu gün ilk kez bu tarz benim i izliyordum (bkz: gizem güler) aydın nazillili kız ve aydın nazilli kızlarını yollu diye, genelleme yapmama sebep olan kız. üniversiteyi muğla' da birlikte okuduk. hatta ev arkadaşımdı direkt. bu kadar erkek hastası kız daha tanımıyorum, eve okul arkadaşlarımız gelirdi erkek tayfası hastayım der, kıç altinda biten shortla gezer, battaniyenin altına girer, hatta ismini bile veriyorum direkt; fevzi diye burnu güzel olan bi arkadaşımızın kucağına otururdu neredeyse. ayrıca diğer ev arkadaşımla aramı açmaya çalışır, arkamdan atar tutardı ve biz bu kızla çok karambole ev arkadaşı olduk, çünkü 3. kişiye ihtiyacımız vardı. neyse biz bir gün, diğer ev arkadaşım özgün ile oturup bir konuştuk, neler varmış meğer gizli dönen. tabi dedikodu yaptığı ortaya çıktı kızın, yani kötü karakterli. tabi bire bin katınca bu da ortaya çıkınca ben bu kızı döve döve evden attım. böylece ev arkadaşlığımız bitmiş oldu. sonra tabi hakkında dünya şey duyduk vs.

cok tanıdık geldi az önce izlerken, dedim; _allah allah bu kız cok tanıdık sesine kadar. yazdım, -gizem güler kim?
direkt aydın nazilli okuyunca, aha dedim yolunu bulmuş. bir de çok hanım hanımcık duruyor, belki de düzelmiştir.
belki de yine rol yapıyordur.
yalnız taş olmuş abla.
En yakın arkadaşımı sürekli eksileyen benim. Evet aha da açıkladım.
Her gördüğüm yerde en az bir eksi yapıştırıyorum.
Sanırım bundan zevk alıyorum.

(bkz: ecellizz)
(bkz: ben ettim sen etme)
Bugün eski sevgilime, daha eski sevgilimi anlattım. Arkadaş, yemin ederim öyle saçma hallere girdim ki son zamanlarda, küfür edeceğim.
Daha da ayrıntıya girsem, iyice rezillik çıkacak, la havle vela..
bir nisan gecesi, bir diyorum çünkü tam tarihi annem yada babam ya da aile fertlerimden hiçbiri hatırlamıyor, neyse geceye yakın bi zamanlarda doğmuşum. tam zamanında, tam kilo ve boy oranıyla. sağlıklı erkek beklenen bi kız. erkek gibi yetiştirilecek bi kiz. şanssız bi kız çünkü babası ben bu çocuğu istemiyorum diye tam 4 ay nüfusuna almamış. tam 4 ay piç diye anılmış yumuk elli mavi gözlü bebek. Şimdi hiç bi iz kalmadı tabi o günlerden yersen.

büyüdük biraz. koşmaya başladık mesela. elimizden birilerinin tutması gerekti. kimse tutmadı. babam hapisteydi elleri kelepçeli, annemin doyurması gereken 4 çocuğu vardı, ablamların elleri bile doluydu. koşmayı pembe olan her şeye ilgiyle bakarak ama asla oyuncak alamadan, dizleri değil de en çok elleri babasının avucunda olan bi çocuk gördüğünde yüreği kanayarak öğrendim. koşmak zordu. hele yalnızsan.

daha da büyüdük. mesela babanın şizofren olduğunun anlayacak kadar. sırf bu yüzden psikolog olmak istiyecek kadar. Sırf babanın genleri baskın diye hayali arkadaşların olacak kadar. hayallerinde sevişecek hayallerinde ağlayacak hayallerinin dışında mutlu olamayacak kadar.
büyümek koşmaktan daha zordu. senden hariç kimsenin bilmediği arkadaşlarını tanımak onları kimsenin nasıl görmediğini anlamak... sırlar odasında aralık kapı bulamamak. zordu herşey. zor geçti. büyümek git gide acı vermeye başlıyordu. 12 yaşımda artık büyümek istemiyorum diye ağlıyordum. zaman beni asla dinlemedi. büyüdüm.

kocaman kız oldun artık.

hayatımın temel cümlesi. yaşından olgun insan’ oldum, mantıklı hata yapmayan.

aslında saçma sapan işlerim oldu ama kimse bilmek zorunda değildi ki ben sırbaz bi insandım. hayatın da hiç şizofren tanımamış insanlara karşı oynuyordum. kolaydı hayatımda ki tek kolay şey yalan söylemekti. herkese yalan söyledim. herkese hala yalan söylüyorum.

hala arkadaşlarım var hala hayali dostlarım var. kimseye söylemediğim belkide beni onun gibi sevecek birini beklediğim bi sevgilim var. adına şiirler yazdığım. herkesin kime aşık oldun bu kadar dediği birisi var. hiç olmayan birisi. mutlu muyum? hayatımda hiç mutlu oldum mu? evet. mutluluğumun dolup taştığı zamanlar oldu her şeye rağmen. ama asla hatrlayacağım kadar yakın zamanda değil.

not: bu itiraf uzun olduğu için sonuna bi bakacaksın.
belki sırf o yüzden ilk defa doğrularımı, kendi gerçeklerimi buraya yazıyorum. okunmayacak diye.
okuma.
kendimden hayatımdan utanan birisiyim.
bu arada sevgilimin ismi ömer. hayaletimin ismi.
buraya girilen hiç bi entryi okumadım evet tembelim evet üşengeçim ama özet gecseydiniz iyiydi.