bugün

itiraf ediyorum 6. sınıftayken öğretmenden tuvalet için izin istedim. izin vermeyince sıranın altına işedim.
beni hep salaklar buluyor be sözlük. hani artı eksiyi çeker ya o türden bir şey sanırım. neyse narsistliğin lüzumu yok. öyle işte saçma sapan insanlar gelip beni alakadar etmeyen şeyler anlatıyor. üzülüyorum da hani kırmayım diye heyecanla dinliyor ayakları yapıyorum. bu seferde bir anlatacaksa on anlatıyor. bana da yazık. bendeki de kafa.
beynimde bir sorun var galiba. uzun zamandır unutkanlık, dalgınlık üst seviyelerde geziyordu ama aldırmıyordum. son zamanlarda üstüne sürekli yanlış okuma, bazen yazarken basit bir kelimenin yazılışını unutma, altyazıları takip etmede zorlanma, durup dururken o andan kopmalar da eklenince korkmaya başladım. işin kötüsü geçen sene çok şiddetli ağrıyla acile gitmiştim o kadar incelemelerine rağmen birşey bulamamışlardı ama ailemi ölüyorum ben diye az korkutmadım şimdi ise söylemeye yüzüm yok.
göründüğüm kadar güçlü değilim.. içimde düşmüşüm çoktan, halsiz kalmışım ama hala siktiri boktan bi hayatı yaşamaya devam ediyorum.. nefes almamak elde değil..

mart soğuğu vursun içimde yeşeren umutlara.. yaprak dökümünden çok daha acımasız yalancı baharlar, çok canımı yakarlar..
çok yalnız olduğumu şimdi farkediyorum. aslında hiç unutmadığımı da.
bitter çikokata aşeriyorum şuan.
5 senedir heyecanlanmayan ben bugün yaşanan olaylar sonunda heyecanlandım. çok değişik bir duyguymuş gerçekten özlemişim.galiba eski ben olmaya başladım.
Gecen secimlerde 4000 kisilik yerde bi tek ben tkp ye oy verdim. Kim tkp ye oy verdi lan diye tartisma cikti. Bu secimde de aynisini yapicam.
sözlüğü kevaşelerden temizleme gibi bir hayalim var.
bi keresinde sevgilime 'hurma yenmi aşkısı' dedim, 'aşkısı ne be aşkitoom ' dedi.Ulan aşkısına kızıyosun aşkitom diyosun.Bunlar hep hurmadan
kredi kartımı kaybettim. gerçi 1 saat geçmeden iptal ettirdim ama umarım o 1 saat içinde temassız geçiş özelliğiyle hor kullanmamıştır biri.
bir itiraf daha, evet kadıköyde yazıcıoğlunda ki o teknopatlardan biri benim, gidip psikopatca pazar günleri ekran kartı bakıyorumçarada alıyorum, hoş oluyo.
birazdan yalnızlıktan öleceğim.

edit: öldüm amk. şu an sevap günah sayımı yapılıyor.
merhaba canlar. yine renkli hayatima dair bir itirafta bulunmak istiyorum. ama bu sefer de kesinlikle isim vermeyecegim.

üniversite birinci siniftayim. her kiz cocugu gibi ilk sene kendime eli yüzü düzgün, güvenliginden emin oldugum bir yurt tuttum. belanin iceriden gelecegini nerden bilebilirdim ki?

ilk günümde odama yerlestim, aksaminda ailemi otogardan eve ugurladim ve odamdaki ilk gecemi yalniz gecirdim. 2 kisilik bir odaydi. oda da bile kisilik varken, yurt sahibesinde yoktu maalesef. odalarin fiyatlari hep yüksekti. neyse, itirafim zaten bunun üzerine degil.

sabah güzel bir kahvalti yaptiktan sonra, biraz sehri tanimak icin disari cikmaya karar verdim. hazirlanip asagiya indigimde, yurt sahibesinin bir adam ve bir kizla konustugunu gördüm. mbobn, bu yeni oda arkadasin jane doe dedi müdür. babasi ile beraber gelmislerdi, balikesir in bir köyünden. utangac bir kizdi, mahcup. babasi ciftciydi. hani o caliskan, dürüst ama yorgun bir ifadeye sahip olan insanlardan. az ve kisa bir tanismadan sonra adamcagiz beni hemen sevdi ve kizim sana emanet dedi. birbirinize sahip cikin. hay hay dedim bende. emanete hiyanet bizde olmaz. adamcagiz kizinin alnina bir öpücük kondurarak yurttan ayrildi. madem bende disari gezmeye gidecektim, neden jane ile gitmiyordum ki? hem oda arkadasimi daha iyi tanimis olurdum.

beraber disari ciktik. ne yaparsin ne edersin, ne okursun falan konusmaya basladik. fakat aninda sunu farkettim, babasinin yaninda mahcup ve utangac olan kiz artik yoktu. keskin bakislari ile etrafi süzen, karsidan gelen erkeklere albenili bakislar alan bir kiz vardi. fark etmemek imkansizdi. neyse, o günün aksaminda yurda geldik ve odamiza cekildik.

karsilikli yataklarimiza oturup havadan sudan anlatmaya basladik. muhabbet nasil olduysa ask hayatina geldi. bana sevgilimin olup olmadigini, nasil erkeklerden hoslandigimi sordu. bende sirf kabalik olmasin diye üstünkörü cevaplar verdim. ardindan ben ona sormamama ragmen bana eski sevgililerinden, nasil erkekleden hoslandigindan bahsedip durdu. deyim yerindeyse tam bir köylü kasari cikti bizim jane. bende ayip olmasin diye yaaa, hi hi, evet gibi tepkiler verip, muhabbetine sicayim diye icleniyordum. birkac gün böyle gecti. ve ilk olayimiz.

yaklasik 10 gün sonra, yarin ki dersim icin erken yattim. jane de benim laptobumu ödünç olarak istemisti. hic adedim degildir ama verdim. ben uyurken internette takilacagini söyledi. günün yorgunlugu ile hemen icim gecmis. gördügüm pembe rüyalari bir agirlik bozdu. sanki üzerime karabasan cökmüstü. nefes alamiyordum ama gözlerimi de acamiyordum. zor bela gözlerimi actim. jane doe üstüme cikmis yüzüme bakiyordu. afalladim haliyle.

+ na na na nabiyorsun?
- çok güzelsin.

baya bir kuluçkaya yerlesen tavuk gibi kucagima yerlesiyordu kevase. benim iyice ödüm bokuma karisti.

+ i i iner misin üstümden?
- neden? begenmdin mi?
+ neyi?
- su andaki durumumuzu.
+ ha hayir tabi ki. in üstümden.
- tamam bebegimm.

ben fal tasi kadar acilmis gözlerimle jane e bakarken, o hicbir sey olmamis gibi yatagina gitti ve uyumaya basladi. benim gözüme sabaha kadar uyku girmedi. sürekli gözüm onun yatagindaydi. kevase beni bildigin taciz etmisti.

sabah erkenden kahvalti ettim. artik iyiligin verdigi bir düsünce olsa gerek acaba uyurgezer mi bu dedim kendi kendime. çünkü jane hicbir sey olmamis gibi davraniyordu. 3 gün önce nasilsa bugünde ayniydi. ben ise gerilmis bir yay gibiydim. asil bombanin ise aksam patlayacagini nereden bilebilirdim ki.

okuldan ciktiktan sonra kafa dagitmak icin sehir merkezinde biraz takildim. gece yasananlar beni cok germisti. aksam saat 11 gibi 2 arkadasim beni yurda birakti. onlarla vedalasip agir agir odama ciktim. kapiyi actim jane yatiyordu. üzerine yorganini almis, garip garip hareketler yapiyordu. umursamadim haliyle. selam bile vermedim ama jane bildigin garip garip seslerde cikartiyordu. dayanmadim actim yorganini.

kevase bildigin masturbasyon yapiyordu odada.

+ nabiyon lan sen?
- ...
+ siktir git odadan kevase. bu ne lan!
- ...

kosar adimlarla hemen asagiya indim. yurt sorumlusu hacer abla odasinda salak salak programlar izliyordu. lap diye daldim odasina.

+ ya su orospuyu odamdan alirsin ya da burayi allah carpsin atese veririm.
- n'oldu mbobn, noldu kizim?
+ agzina yandimin kevasesi dün beni taciz etti icime attim, simdi de oda da orasini burasini kurcaliyor. bicaklarim ben bu kariyi.

nedense masturbasyon yapiyor diyemedim. o anki sinirime ragmen hala ar damarim catlamamisti.

- tamam sessiz ol, gel yukari cikalim beraber.
+ ben gelmem. ne bok yerseniz yiyin, o kiz benim odamda falan kalmayacak!

bu odaya gitti, artik orada ne oldu bilmiyorum. yurttan 2-3 arkadasta sesimi duyup asagiya inmisti. geceyi onlarin yaninda gecirdim. hacer abla yer degisikligi yapacagini söylediginde bir nebze olsun rahatlamistim. tüm bu yasadiklarimi yine de yurttan kimseye anlatmadim. sabah kaltak jane, kusura bakma yanlis anlasilma oldu gibi politik agizlarla yanima sokulmaya calisti.

+ senin sifatina sicarim bak. senin yüzünden ömrüm boyunca etmedigim küfürü 2 günde ettim, bana sakin bulasma bir daha.
-...

velhasil kelam; 1 seneyi itekaka o yurtta gecirdim. benim okulum biteli 1 yil oldu. jane doe kevasesi hala 2. sinifta. bu olaydan 2 yil sonra iyice sehrin kasari oldugunu duydum milletten. yine de bu animdan kimseye bahsetmedim. en yakin arkadaslarima bile. simdi burada isim ve mekan vermeden anlatmam icimi daha bir rahatladi. he aranizda dedektif kiliklilar varsa eldeki tek gercek isim hacer abladan, bu kizin kimligine ulasabilir.*
beşiktaş'ın hakkını, bilerek yiyen ne kadar kişi varsa hepsinin amına koyayım.
dogum gunu kutlamalarimin erken baslamasinin tatli simarikligini yasiyorum.
Sırf gıcıklık olsun diye doğum günü için hediye aldığım arkadaşım önce kendi kendine küsüp sonra sabahtan akşama kadar özür dilediği için hediyesini vermedim. Ve büyük ihtimalle ygs den sonra hayatımdan tamamen çıkartıp yüzüne bile bakmayı düşünmüyorum. Farkettim ki çevremde dengesiz insanlar çoğalmaya başlamış ne kadar iyi niyetle yaklaşsam bir o kadar kazık yiyorum hiç gerek yok sil gitsin daha iyi.
Sevdiğim kıza tam 1 hafta önce evlenme teklifi ettim.
Ellerini tutmuş denize karşı onu seyrederken. denize hayranımdır ama ben gözlerimi ondan alamadım.
Hiç beklemediği anda bir anda gülümsedim ve sordum.
Evet dedi ve uzun uzun sarıldık.
sonsuza kadar benim olduğunu bilerek, içime kokusunu çeke çeke sarıldım ona...
Allaha binlerce kez teşekkür ederek.
siz iyi bir şey yapmak isterseniz, bütün kapılar açılıyor.
uzun itiraflardan nefret ediyorum.
Ev telefonu kullanırken aradığımızda kapatmadan önce 8 e basarak daha az fatura geleceğine inanmak. Evet ben yaptım.
nerede olduğunu biliyorum. sadece bunu başkalarından duyacak cesaretim yok...
itiraf ediyorum, sözlük yazarlarının bu başlığa entry yazmalarını hep kınamışımdır ama hayat kınadığımız şeyleri yaşatmak konusunda yemin etmiş gibi duruyor. Buraya yazıyorum çünkü kalabalıklar içinde yalnız hisseden bir genç kızım. Birinin kızı, birinin yakın arkadaşı, birinin sevdiği, birinin nefret ettiği, birinin hoşlandığı, birinin akrabasıyım. Ben hep birilerinin birileriyim aslında.
Yalnız başıma bir anlam ifade ediyor muyum bir yer dolduruyor muyum, benim kütlem nedir bilmiyorum.
Hayattaki yerimin birilerinin birileri olmak olduğunu sanmıyorum fakat böyleyim. itiraf ediyorum kimsenin bir şeyi olmak istemiyorum. Bu durumdan oldukça hoşnutsuzum. Güneş gören tek penceremin önündeki açelyayı sulamak isterken saksıda bitmiş ısırgan otu ellerim dalamış gibi hissediyorum. itiraf ediyorum beynim ısırgan otu tarafından dalanmış gibi hissediyorum.
o çok sevdiğim aşk yalanmış meğersem, aşık oldum ama başkasına.
huzura erdim artık. Sevgilimle mutlu olabilirim.
güncel Önemli Başlıklar