bugün

Sallıyorum bol keseden sağa sola, zor değil.
babamdan nefret ediyorum. Babasını seven insanları da hep kıskandım. hep imrendim onlara.
beyin ameliyatlıyım. 3 senedir topa kafa vuruşu yapamıyorum.
içim huzursuz oldu bir anda, umarım sevdiklerim iyidir.
allahla konuştum sizi hiç sevmiyor.
Yazık emeklerime. Bir zamanlar "Dost" saydığım şahısın dayısı vefat ettiğinde karŞılıklı gÖzlerimiz ŞiŞene kadar aĞlamıştık ve Şu an ben babaannemin vefat haberini aldığımdan beri hÜngÜr hÜngÜr aĞlıyorum fakat bu "dost"tan sadece kuru bir "baŞınız sağolsun" mesajı aldım. Salak gibi de "nasılsınız" sorusuna "gÖzlerim ŞiŞti" şeklinde cevap verdim. Hayat iŞte. Nolursa olsun kimse sana dost olmaz, kimse aĞlamaz seninle. Sen ne yaparsan yap.
eski sevgilimin facebook una bakıyorum ara sıra.
bir de o kadar yalnızım ki bazen nerede olduğumu unutup şeyimi kaşımaya kalkıyorum.
salagim, ezigin onde gideniyim ve yapabilecegim hicbir sey yok. neden hala hayatta oldugumu da bilmiyorum.
yalnızlık ömür boyuymuş. şarkısı bile var. ama ben yalnızlık filan istemiyorum.
Kendini başka türlü gösterip de insanlara ne oluyor sanki?

Elinde kargısı, üstünde zırhı ile dolasan insanlara deli oluyorum. Onlar gidince üzerinden, elinden şekeri alınmış çocuk gibi ağlayacaksin sonra!
Neyi bilmiyorsun biliyor musun? Benim insan olduğumu… Öyle sadece beden olarak değil, gerçekten insan olduğumu. Ve biliyor musun ki insanı insan yapan erdem, içindeki sevgidir. Ve yine biliyor musun ki bende ondan çokça mevcut. Bir izmariti bile yere atamayacak kadar çok seviyorum mesela doğayı. Her şeyiyle kabulleniyorum onu. Bir bankamatik önünde ve yağmurlu bir havada titreyerek uyumaya çalışan bir köpeğe, hiç düşünmeden üzerimdeki montu çıkarıp örtebilecek kadar ve eve soğuktan donarak dönecek kadar seviyorum hayvanları. Ve tüm pisliklerine rağmen seviyorum insanları. Beni üzüp kırsalar bile en zor anlarında yanlarında olacak kadar seviyorum…
Tam bir çıkar dünyası şu dünya ve yaşanan zaman. Her ilişki belli başlı çıkarlar üzerine kurulu di mi? Benim için değil ama… Sen bunu bilmiyorsun işte!
Oturup hayal kuruyorum. Hayal ya, bildiğin hayal. En uçarı şeyleri düşünüp en imkansız şeyleri dileyebileceğin bir düş. Peki benim en büyük hayalim ne biliyor musun? Yer ve koşullar önemsiz, sadece mutluluk. Çok basit bir kelime ama elde etmesi belki bütün hayallerden daha zor. Çünkü evet, insanlar insan değil artık. Ve ben hepsine inat sadece bunu hayal ediyorum.
Seninle de tek hayalim buydu. Tek isteğim… Sen başka insanların sözlerini kendine yol edinirken, geçmişinde kalan insana ait duygularınla bana "sanırım seni seviyorum" derken benim tek hayalim mutlu olmaktı. Seninle…
Ben sana kırgınlıklarla geldim. Kırılmaktan yorulup geldim. Nerden bilebilirdim ki bana bir sene boyunca hiç bitmeyecek ve hala bile devam eden bir kırgınlık bırakacağını…
Bunlar çok acıtasyon gibi geliyor kulağına di mi? Başkasına okutsan belki o da aynısını düşünecek. Olsun. Ben düşünmüyorum. Ben, insanların ve hayatın tüm acımasızlığına rağmen hala bunları hissedebildiğim için mutluyum.
Hala gerçekten sevebildiğim için mutluyum. Hala insanlara korkmadan "ben seni seviyorum" diyebilecek kadar cesaretli olduğum için mutluyum. Hala, yine insanlara sadece içimden geldiği için, hissettiğim sevginin an gelip de taştığı anlarda sürprizler yaptığım için mutluyum. Karşılığında aldığım bir gülümseme ve belki sıcak bir sarılma için mutluyum. Pişmanlıklarım ya da keşkelerim olmadığı için mutluyum. Salaklık mı bütün bunlar? Varsın salaklık olsun. Ben bu salaklığımla bile mutluyum…
Her zaman kötüler -nedendir bilinmez- çok sevilirmiş. Evet. Ben seni seviyorum. Ve senin adına tek dileğim: Sev! Gerçekten hak eden birini bul ve sadece sev. Ve sevil! Emin ol o zaman hayat çok daha güzel ve renkler çok daha parlak. Gökyüzü daha bir mavi ve yağmur daha bir güzel.
Biliyorum. Çünkü seninleyken ben böyleydim…
He bir de; " dış görünüş benim için önemli değildir" diyenlere deli oluyorum. Hayır yani, sen çirkin seviyor olabilirsin, çirkin sana güzel geldiği için guzel işte!!!
kelebekler geri geldiler .
Hiçbir insan,karşısındaki insanın hatası ne olursa olsun,gözlerinin içine baka baka duygularıyla oynayıp,başkasıyla aldatacak kadar orospu çocuğu olmamalı.
Of! Hiç matematik-geometri yapamıyorum.. ben nasıl üniversiteye gidicem!?!?!??? Bıktım bu gelecek kaygısından. Yemin ediyorum yıprandım, eskidim, aşındım yaaa!!!!
günde belkide 15 dk bile konuşmadığım birini sevmek ve ondan sürekli mesaj beklemek çok saçma değil mi ya?sürekli?allah belamı vermiş galiba.
korkutuk asik oldugum yila geri donup suratima zaaaa xd demek istiyorum.. ehe icimdeki pic sagolsun.
açık deniz fobim hat safhada. öyle ki google earth de okyanus üzerinde gezerken bile tuhaf oluyorum.
artik bi cocuk olarak gorulmek istemiyorum. geldim 21 yasina annem benim yasimfayken evlenmis yani ben de artik kendi basima bir bireyim bu yaslarda daha once ergenlik doneminde yasadigim gibi triplere ve havalara girmiyorum ama kendi basima her turlu isi yapabilecek durumdayim ve artik bunun farkina varilmasini istiyorum. saygili davranip ogutleri iyice dinliyorum diye ogutlerle yasantimi yonlendiriyor degilim yanlis anlamayin ogutlere ihtiyacim yok demiyorum ama zaten farkinda oldugum bir seyin bana onerince sanki sen onerdin diye bu isi yapiyor olmaktan gina geldi artik. ha bu arada sozluk gercekten yazilacak tarafin kalmamos fark etmedim sanma halbuki ne hayallerim vardi senle.
tesekkurler makina.
Şuanda bunu yazarken bile utanıyorum ama,

an itibariyle canlı Nba maçı varken,esra erol'un tekrarını izliyorum.

kafamı sikeyim,noluyor olum bana.
kendimce kotu olarak degerlendirdigim mizah anlayisi olan entrylere basiyorum eksiyi.
tüm mesaj kutumu boşalttım sözlük. hayatıma yeni bir sayfa açtım.
ESKi SEVGiLiM 1 SENEDEN FAZLA GEÇMESiNE RAĞMAN HALA BENi TAKiP EDiYOR. ACIYORUM SADECE.. BANA AŞIK OLMUŞTU AMA BEN OLMAMIŞTIM..
bu gidişle bir 14 şubat klasiği benimle hayat bulacak tekrar. hayır önemsediğimden değilde her 14 şubat bir boşluk hissediyorum. bende kazıklanmak istiyorum belki bir güle 20 lira verip. ayıcık almak istiyorum bebek görmeye gidermiş gibi. yine saplık yine piclik baska bir şey değil. o değilde niye 14 şubatlarda yok oluyor bu hayatımdaki sevgi tanecikleri? vay anasını sayın seyirciler.