bugün

sağ elimi sağ bacağıma vurduğumda bacağım acıyor ama sol elimi sol bacağımı vurduğumda elim acıyor. çok düşünceliyim.
Bir kez olsun babamin bana gurur dolu bakmasini isterdim sozluk iste bu benim oglum desin isterdim... Hatirladigim kadariyla en son staj yapiyodum hastanede ilk kez hastaneye gelmisti beni o kiyafetin icinde gordugunde gozlerinin nasil parladigini gormustum. Ne vardi yani biraz daha belli edebilsen sevgini? Seni ben boyle kabul ettim ama artik gozunun icinden bana nasil baktigini anlayabiliyorum baba... insallah birgun benimle gurur duyarsin baba.
pipim üşüdü.
yarın iş var ve ben bu saatte ayaktayım. götümden kan alacaklar kamil kan!
Kitap okumayı bıraktım. Sigara gibi.
Okumayacağım, yazmayacağım hatta konuşmayacağım da. Yalnızca öylece gülümseyip bakacağım. Bu kadar benden.
Çok yoruldum ben. Küçücük çocuğum oysa, niye bu kadar erken oldu bilmiyorum. Yordunuz beni. Her şeyiniz çok karmaşık ve kazanç uğruna. Bir kere denedim ve yenildim. Başarmak falan da istemiyorum.
Çok yoruldum kardeş ben. Devletiniz, hükümetiniz, çok bilimsel siyasi analizleriniz, dünya öyle değil böyle güzel deyip birbirinizi kesişleriniz, doğrayışlarınız, kulakları rahatsız eden böğürtüleriniz ve ağzınızdan çok o çok devrim kokan sloganlarınız, sevgisiz devrimciliğiniz, doğadan kopuşunuz, ekmek kavganız ve sürekli olarak -niyeyse- vurgulamak zorunda hissettiğiniz cinsiyetleriniz, dinleriniz, allahlarınız, peygamberleriniz, filozoflarınız, sultanlarınız ve tüm onların ordularını ayakta alkışlamalarınızdan yoruldum. Küçücük bir çocuğum oysa ben.
Sustum. Hiç konuşmayacağım. Yalnızca sevdiğim kadının gelişini bekleyeceğim, gözleyeceğim. Geçip gidiniz.
Öf! Ne ukalaca, ne kendini beğenmiş, ne küstahça, ne bilmişçe şeyler yazmışım. Vay be.
Ne hikaye ama!
Hiçbir yere gitmeyeceğim, çocuklarımızın adını beraber koyacağız, hep birlikte olacağız dedi.

giti...

olmadı...
gören herkese bu entry den mesajım: iyi geceler çok geç oldu yatın la artık.
“Asık suratlı olmamalıyım diye düşündüm.
Olur olmaz yerlerde gülümsemeliyim.
Mutlu olmanın ilk yolu taklidini yapmaktan geçer.”
eski mutluluğum yok üzerimde. hani geçenlerde sözlüğün en uzun entry lerine aday bi entry girdim ya. orda anlattığım gibiyim.. eskiden çevremdekileri istem dışı mutlu eden biriydim. benle konuşan kız arkadaşlarım ya da kanka yerindeki kız arkadaşlarım 'senle konuşmak rahatlatıyor delisin ya eğleniyorum senle' derlerdi. şimdi muhabbet ettiğim bir kanka yerinde kız arkadaşım bile yok. anca klasik erkek çevrem.

bundan 1 sene öncesi gibi 'hahaha olum karşında dünyanın en optimist adamı var' diyemiyorum. demek istiyorum da olmuyor sanki. bilirsin yalanı sevmem. sırf aramız bozulmasın diye birkaç yalan söyleyen hayatımın aşkından ayrılmadım mı ? gerek yok yalana.

sanırım yalnız kalmaya ihtiyacım var. şöyle ki, biran önce okulu bitirmek istiyorum. hemen polis falan birşey olup şehir dışında olmak istiyorum. 'öğrencisin otur yurdunda ne evi' diyen ailem artık bir ev tutmama izin versin istiyorum. farklı bir şehirde sadece kendime ait bir ev. üşüdüğümde battaniyeye sarılıp anime izleyeceğim bir ev. masanın üstünde paris eyfel kulesi maket uçak bir teleskop duvarda eminem lana del rey metin oktay linkin park mustafa kemal fatih terim osmanlı arması türk bayrağı olsun. ev bana ait olsun. herşey bana ait olsun. sessizliği müzikle ya da dans ederek eminem in şarklarına mırıldanarak yaptığım eşlikle bozmak istiyorum.

sevgilime 'biz evlencez çocuğumuz olcak diye uçuk hayaller tattırmıyorum sana. benim düşüncemde evlilik yok. ben yalnız yaşayacağım, ya da en kötü anne babamla yaşayacağım bir ev istiyorum. evlenmeyi değil, anime izleyip kola içip o gece ay tutulmasını teleskopla izlemeyi istiyorum' dedim. çok kızdı. ama dürüst olmak önemli değil mi ? önemli. yalnız kalmaya ihtiyacım var sözlük. bilmiyorum belki de bir 1 ay eve çıkıp tek başıma bu duyguyu tatsam hevesim kaçar.. ama ne bileyim bu yalnızlık çok cazip geliyor bana.
online 120 kişiye de iyi geceler. aha o kişiler..

absofuckinlutely
adaminsonikiharfi
agyar
akroenos - full time stajer
andromeda yi gordum lan
aradigi kizi bulamayan adam
arbutus unedo
aybirgen
baba tarafi fin
bado - dım dım dım dım mırıldandım
balayina beni cagir sevgilim
bilisiz
bir nefes hayat
birvarmisbiryokmus - merhaba ben dindar olmadığım için tinerci it kopuk olarak adlandırılan genç.
bokunuyiyenbilge
bukalemunumben
by00madness
cakoymben - çıt çıt çıt phuu
chucqy
cimen kokusu
cmyk - beni tanımla cümleler içinde kullan.
con makleyn - bekleyişler bekleyişler bekleyişler bekleyişler bekleyişler bekleyişler bekleyişler .
don nie - çekirdek çatırdısı duymak stiyorum sayın seyirciler
drernesto
dur hele - her şey adalet ve özgürlük için…
dvd collector - dvd collector.org
ekhidna - lucid dreamer
en16ma
ergen sakali - sefa pezevengi
evdeekmekyok
face two face
fantasy man
fighteroflove - kıç tacı
ghetto agent - alabildiğine hırpani alabildiğine fersude
giran
heimdalll - bazen siktir olup gitmek siktir edip kalmaktan iyidir.
hobiolarakyaparsin - gece girince daha cool oldum.
ilimli alkolik
impact
kadaradam
karsiyaka semti
la vache
lasey - katlanabileceğin kadar kötülük yap.
letis - dokunmaya kıyamadım seni hep eldivenle sevdim
lyra
margin call
marlboronunrharfi - umut kaybetmemizin yasak olduğu tek şeydir.
mathers
mhsndkc
modern mesiah - la vie de c
nadir
nogger1tlolsun
pilotmont
piskolata erkegi - evrim yok darwin yalan
recomax
regla de ocha - neyse sn msglsn glba .s.s
replica - o bu değilde.
richie pich
rider of red - kaizoku oni ore wa naru
romantik haydut
ruchan
s for sherlock
sadaeke
sakiz agaci
sapienti sat
scarlet gloom - blast
sevgi hortumu - mağara beyefendisi
sibel kekillinin keki
simdimilletbeninasiltanicak
simon bolivar - size günaydın demek isterim!
sintalh
snlray
sutyeni kopuk ciplak dunya
taytsiz kralin veliahti
tenpura - ege üniversitesi gıda müh.
tiyansan
tovbekar hacker - eski manitalarınızın msn ini patlatamam kızlar
tsukuyomi - zibidiler kralı
uncle jun
unstoppable11
yazar terbiyecisi - eğlence tanrısı.
zeytin guzelmis
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
gizemli yazar
çaylak
çaylak
çaylak
çaylak
çaylak
saçlarım ipek gibi kokum yarraq gibi.
her sabah uyandiginda beni yaninda gormek istemeyen biri istedigi kadar seviyorum desin, buna sevmek denmiyor iste...
Selam sözlük,
Bir şey isteyeceğim bu kez.
Aranızda matematik öğretmenliği okuyan varsa bana ulaşabilir mi lütfen?
Boğaziçi olursa iyi olacak.

Boğaziçi'nde başka bir şey okuyan biri de olabilir.

Biliyorsunuz Hayatimstrat hala liseli.
yeni doğmuş ikiz çocuklarından birisi vefat etmiş bir babayı teselli ve taziye için ziyarete gittik.
ziyaretçilerden birisi babaya doğru yavaşça:"sıkma canını, kökü sende, çalış devamı gelir " dedi.
acılı(!)baba tebessüm ederek "Haklısın" dedi. Koyu bir muhabbet başladı. Neredeyse çay çekirdek isteyip müzik dinleyeceklerdi.
Anladım ki: Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar..
korkudan dizlerini ısırarak büyümenin, kişinin bünyesinde nasıl bir tahribat yarattığını bilmeden; sorunlu insanlarla ve sorunlarıyla dalga geçen andavallar,

intihardan söz eden herkesin hep bir şeyler peşinde koştuğundan, duygu sömürüsü yaptıklarından bahseden tuzu kurular,

sözlükte arkadaşım olduklarını, hep yanımda olduklarını iddia eden ama yediğim hakaretler ve atılan iftiralar sonrası, eksi almamak için ortadan kaybolan tuzluklar,

3 kasımlarda türkçü turancı olup, 6 kasımlarda "kahrolsun faşizm" diyen; dini bayramlarda dindar, milli bayramlarda ise kemalist kesilen oynaklar,

sermayenin kucağında dans ederken, sosyalizm nutukları çekip komüniz naraları atan ve türk askerine, şehitlere "işgalci" diyen bit yavruları,

her kürde terörist, teröristlere de özgürlük savaşçıcı diyen at gözlüklü klavye vatanseverleri ve klavye sosyalistleri,

başkalarına yaptıkları edepsizlikler, şerefsizlikler kendilerine yapılınca kuduran yaban domuzları,

tecavüz fantezisiyle evcilik oyununu aynı kefeye koyan kuklalar,

başkalarını eşlerine, kızlarına, kızkardeşlerine demediğini bırakmayıp, konu kendi mahremi olunca ahlak bekçisi, namus timsali kesilen klavye delikanlıları,

yurtdışındaki türk ve müslüman düşmanı ırkçı oluşumlara kükreyip, onların düşündüklerinden, istediklerinden daha fazlasını, ülkemizdeki farklı etnik köken ve farklı dine mensup vatandaşlarımız için isteyen ve bunun adına da utanmadan sıkılmadan vatanseverlik diyen ırkçı şerefsizler,

doğu anadolu ve güneydoğu anadolu bölgelerini kapsayan bir kürdistan devleti kurulmasını destekleyenler için "neden kızıyorsunuz anlamıyorum. adam sadece kendi fikrini açıkladı" derken, rte'yi eleştirenlere, sevmediğini söyleyenlere darbeci diyen sözde demokrasi havarileri,

11 yıldır askeri vesayetten şikayet eden, ama vesayet rejimini kendi dünya görüşüne uygun olarak devam ettiren iktidar kendilerinden olunca ülkeye demokrasi geldi sanan geri zekalılar,

"gezi eylemcisiyle dağdaki terörist benim için aynıdır" gibi akıllara zarar bir söz söyleyebilen, buna mukabil apo ile görüşülmesini, terör örgütüyle müzakere edilmesini destekleyen; bunlara karşı çıkanları da vatan hainliğiyle suçlayabilme dangalaklığını gösterebilen hilafet sevdalısı çakma demokratlar; sizlere teşekkür ederim. sağolun, varolun. sizler sayesinde, herkesi kendim gibi sanma salaklığından yavaş yavaş kurtuluyorum. sizler sayesinde, sesli olarak dile getirilemeyen düşüncelerin ne kadar tehlikeli, ne kadar can yakıcı olabildiğini öğrendim. teşekkürler...

burada kendi doğrularımı, fikirlerimi başkalarıyla paylaşırken, ne dediğini bilen, hoşsohbet insanlarla muhabbet etmenin keyfini yaşamak istedim. yaşadım da. ne dediğini bilen ve bu sözlüğe fazla gelen insanlarla didişmek bile güzel.

ayrıca, hiç hak etmediğim iğrenç hakaretler ve iftiralar karşısında susacağımı sanan ve kendimi savunduğum zaman da "bu kadar önemseme kendini" diyen tiplerin; kendi nickleriyle ilgili açtıkları başlıklarda ayar yedikten sonra hüngür şakır ağlamaları da beni güldürmüştür. bir insanın kendini savunması ne zamandan beri "kendini önemsemek" oldu merak ediyorum doğrusu. burada kendimi önemsemediğim gibi, hiç kimseden de zeki olduğumu iddia etmiyorum. nedendir bilinmez, ısrarla benden daha zeki olduklarını söyleyenlere karşı da bir iddiam olmadı. benden daha zeki oldukları söyleyenler öyle diyorsa öyledir. cahil olduğumu söyleyenler de muhakkak doğru söylüyordur. daha ne diyem mahmut mu diyem.

2 cümleyi bir araya getiremeyen ve milleti rahatsız etmekten başka bir amacı olmayan tiplere kendimi beğendirmek için yazmıyorum ben. arka arkaya anlamlı 5 cümle kuramayan birisi tarafından sadece siyasi görüşümüz aynı diye beğeni almaktansa, eleştiriyle hakaret arasındaki farktan haberdar olan ve ne dediğini bilen kişilerce eleştirilmeyi tercih ederim.

sözlüğün, entry girmekten çok polemiğe girmeyi seven muhtarına ve birçok kişiye göre ise ben kuresel ikinma mahlaslı yazarmışım. neymiş efendim, ben kafa izni aldığımda küresel yazmaya başlarmış; küresel kafa izni aldığında da ben yazmaya başlarmışım. sevsinler sizin düz mantığınızı. küresel olduğuma dair elinde delili olan var mı? yok. ee neyin kafası bu o zaman. fake kokusu aldıysanız-tıpkı benim daha önce yaptığım gibi-delilinizle birlikte moderasyona şikayetinizi yaparsınız ve fake hesap uçar gider. bu dangalakça iftirayı ispat edemiyorsanız-ki ispat etmeniz mümkün değil-susacaksınız güzel kardeşlerim.

ne küresel gibi faşist ve ırkçıyım, ne de küreseli saplantı haline getirip o olduğuma inanan madrabaz gibi sermayenin kucağında raks edip komünizm şarkıları söyleyen biriyim. terbiyesizliği dobralık sanan, küfürlerini espri soslu savuran ve kibir zehirlenmesi geçiren birinin, birilerinin dangalakça iftiralarına sadece gülerim bundan sonra.

buraya yazmasam kimsenin bilmesinin mümkün olmadığı bir şeyi de yazmak istiyorum. yazar olmadan evvel de sözlüğü takip eden biri olarak erkek yazarların kadın yazarlara karşı ne kadar sevgi dolu(!) cana yakın(!) ve de saygılı(!) olduklarını görmemden kelli, temmuz 2011'den yıl sonuna kadar cinsiyetimi belli etmeden yazmaya gayret ettim. hatta erkek sanılmak için birkaç entry girdim. hala duruyor mu o entryler bilmiyorum. fakat sonra, doğru yere doğru yerden bakmamı sağlayan hemcinsim ve hemşehrimle tanıştım ve verdik östrojeni verdik östrojeni. isteyen istediğini diyebilir artıkın. su samuru, çizgili sırtlan, şunun feyki bunun feyki, erkek, mor koala; hiç umurumda değil hakaret edilmedikten sonra.

yazarlığı çük, çükübik be çükbandan ibaret olan, bunların ötesine geçemeyen; çükzade ahmet efendinin küçük kızı ve onun gibiler tarafından da samimiyetsizlikle itham edilmek de baya bir güldürmüştür beni esasen. hiç tanımadığım, hiçbir muhabbetimin olmadığı birisi attığım 2 mesaj sonrası bana samimiyetsiz diyorsa, ben gider aynada sorarım kendime samimiyet nedir diye.

dürüstlükten anladıkları, karşısındakinin görmek istediği davranışları sergileyip, duymak istediğini söylemek olan ve karşısındakini keybetmemek için gerçekten dürüst olmayı beceremeyenlerin dürüstlük taslamalarına götümle güldüğüm gibi, samimi olmakla laubali olmayı birbirine karıştıranlara da yine aynı yerimle gülerim. evet.

bu nicki almamdaki amacımı benim izah etmeme gerek kalmadan anlayan mesajlarıyla bunu belirten zeki insanlara teşekkür ediyorum.

ancak, 3 lafından 2'si kezban olan ama kezban kimdir? kızlara neden kezban deniyor? gibi sorular sorulduğunda trene bakan büyükbaş moduna girenlerin; girdiğim bazı entrylerden sonra entry nick uyumu minvalli mesajlarına harbiden sesli güldüm, gülüyorum. kezban denilmesine kızan ergenlerden ve ergen kalanlardan değilim; faakt ülke gündemine dair ciddi bir entryde entry nick uyumunu yakalamak da sanırım önemli bir yetenek olmalı. ayrıca, kendisine kezban denilmesine kızanları da anlamıyorum. neden kızıyorsunuz ki? bu ülkede kız olarak doğmuşsanız kezbansınızdır.

şöyle ki: kız gibi kız isterler; ama kezban derler. delikanlı, biraz sert bir kız isterler; yine kezban derler. sevdiğine kızarsın, isyan edersin; yine kezbansın. sevdiğine bir şeyler yazarsın; e tabii ki kezbansındır. hem de kezbanların kraliçesi oluverirsin anında. bulaşık yıkamayı seversin, yeşil eşofman, tayt giyersin; hoooop anında kezban derler. derler de derler.

-kezban kime denir?
+ee şey. ya işte herkes diyor ben de ondan dedim.

hassiktir ordan hassiktir. ulan aynı taytı amerikalı oyuncu giydiğinde seksi oyuncu oluyor da, mahallenin kızı giyince kezban mı oluyor sizi gidi at kafaları sizi. kezban dedikleriniz olmasa kıçınıza giyecek temiz donunuz olmayacak amk.

son olarak çok önemli bir konuya değinmek istiyorum. karıncalar; evet karıncalar. düz bir çizgi halinde birbirlerini takip ederlerken, ters yönde ilerleyenlerle kafa kafaya geliyorlar ve mutlaka biri diğerinin peşine takılıyor. ne kadar gerip değil mi. neyse, bu önemli detaydan sonra nihai nahiyesine nail olabilir artık bu yazı.

au revoir.
bana borcu olupta kanka ayağına erteleyen bazı gavatları öldürücem artık.
uzun zamandır etrafımdaki tüm insanlardan sıkılıyorum muhabbetleri bayıyor nedenini bilmiyorum ama konuşurken bir anda kalkıp gitmek istiyorum. en sevdiklerimden bile. yaptıkları aptalca hırs dolu planlardan midem bulanıyor bunları bana anlatıp destek beklerlerken neyin derdindesin sen diyesim geliyor. biliyorum geçici bir süreç ama yalnız kalmak istedikçe inadına iletişim kurmaya çalışıyorlar. kafamı dinlemeye ihtiyacım var şöyle herkesten uzak.
ofiste sevdiğim çok az kişi var. geri kalanının mına koymak istiyorum, evet istiyorum.
Ne sıkıldım ya herkesin vizeleri bitti bn daha sınavlarla uğraşıyorum etrafindakiler gezmeye gidiyo ben oturmuş ineklerin özel hayatını didik ediyorum hayretle bakıyorum sonra bu insanoğlunun el atmadigi bir halt kalmamış doğanının içine etmişler banada calisilicak bir sürü konu cikarmislar sacmaladigimin farkındayım kusura bakmayın ama bnimde bunları söylemem gerekiyodu içimde kalmasın neyse bn biraz daha çalışayım.
aglamak istiyorum ama aglayamiyorum. cok kotu bi durum.
Ders çalışmam gerekiyor. Keşke beni ders çalışmama zorlayan o olsa hayatımda.
Ders çalışmam gerekiyor. Keşke beni ders çalışmama zorlayan o olsa hayatımda.
her şeyi boşvermişliğim rahatlatıyor beni, umursamamazlığım mutluluğum oldu. Üzülmüyorum, ne senin için, ne de bir başkası. Daha mutlu devam edeceğim artık. Hayat bi seylerin üzerinde bu kadar fazla durmak için oldukça kısa.
ha bir de, sigarayı bırakmayı deniyorum.
erasmus ile yurt dışına giden bir kıza aşık olmak kadar kötü bir şey var ki o da kızın şubat ayının sonunda dönecek olması. ayrıca kızın bundan hiç haberi yok tamamen platonik bir aşk. ama olsundur yine de bekleyeceğimdir. eğer beklemezsem bu onu hak etmediğimi gösterir ayrıca ibneliktir. olur da başka birine aşık olursam o kız bana nasip olmasın inşallah. amin.
adımız, göbek adımız ve soyadımız hayatımız üzerinde önemli etkiye sahipmiş. hangi adım göbek adı olarak konuldu bilmiyorum ama hesaplardan birine göre %60 yerlerde, %40 göklerdeyim, ötekine göre %90 göklerdeyim. bunların beni gazlaması mı gerekiyor anlamış değilim.