bugün

güzel seven ve güzel gülen adamın köpeği olurum.
üç gündür ustam arif abiyi gördükçe aklıma sadece felçli eşi geliyor. ve söylediği kelimeler bir yankı olarak kulaklarımda. sigortacılara eften püften sebeplerle söylenip duran bana, sigortanın ne kadar önemli olduğuna dair güzel bir hayat dersi verdi. çalıştığı her saat helal, her saniyesi bir ömre bedel. nasıl dayandığını bilmiyorum, o acı zaten gelmiş yüzüne oturmuş durumda.

"kaza yaptıktan sonra anladım önemini, biz çok çektik, eşim hala felçli."
ben galiba bilgisayarımdan hoşlanıyorum sözlük.
my immortal şarkısını mırıldanmaya korkuyorum artık.
canım ve tatlım kelimelerinden nefret ediyorum. Çok yapmacık.
telefonumı kaybettikten sonra, tekrar numaralarını almam gereken o kadar az insan varmış ki, hayret ettim.
şimdi düşündüm taşındım ve uzun zaman sonra birşey itiraf etmek istiyorum sözlük. zamanın bir gün veya bir hafta veya da aylarca gününde ben sözlükten kolay kolay çıkmazdım. takıl takıl takıl saatlerce. taa ki annem odanın kapısını açık sen yatmadın mı olm! deyinceye kadar sürünür dururdum. neyse ki o zamanları atlattım çünkü işim gücüm oluyor boş zamanlarımda yine geliyorum. evet tamam uzatmayayım boku çıkmadan duygusallığın. ben zamanın seri oy veren ibnesiyim. ** evet itiraf ediyorum.*
online 6 kişi erkekli kızlı bir konuyu tartışırken ama yazarken sondaki a harfini atlayarak o malum kelimeyi yazdım. evet belki bu olabilir ama daha sonra yaptığım salaklığın üstüne diyecek sözüm yok. bu kelimeyi yazdıktan sonra hatamı fark ettim zannederek altına ama yazdım. lan olum o haliyle bıraksam daha iyiydi şimdi hala utanıyorum yeminle. üstelik konuştuğum kişileri doğru dürüst tanımıyordum da. hala yerin dibindeyim sözlük onlar bozuntuya vermedi ama içlerinden nasıl kıs kıs güldüklerini tahmin ediyorum. sizde gülmeyin lan bana, cidden hala turp gibi dolanıyorum ortada. kendimi bir toplantı ortasında saçmalamış o salak adamlar gibi hissediyorum. unutmuşlar mıdır, yoksa hala gülüyorlar mıdır bilmiyorum.
mobilden sözlüğe girerken ekranda "ayarlarınız yükleniyor" uyarısıyla karşılaşıyorum ve buna ayar oluyorum. "kim bana ayar verebilir ya, bi sıyrılsınlar öteye doğru" şeklinde megalomanca düşünceler geçiriyorum aklımdan; o uyarının ne demek istediğini anlamamış gibi.
bir tek yazabilirim, söyleyemem;

özledim...
kapana kısılmış vahşi hayvanlar gibiyiz. soluksuz kalmamızın tek nedeni bu!
az önce çok garip bir şey oldu sözlük. eski bi arkadaşımla konuştum. ilk o yazdı napıyosun falan diye. ki kendisi önceden bana çıkma teklifi etmişti. ama unutuldu diye eskisi gibi konuştuk hatta hoşlandığnı düşündüğüm kızdan hoşlanıp hoşlanmadığını sordum. sonra bişiler dedim kendi yediğim şeyleri kıza yedirsin diye anlattım bile. samimiydik falan eskiden arkadaşkenki gibi. tabi sonra giderken seviliyosun dedi. şimdi anlamadım ki yani. kim seviliyo lan terkedildim ben dedim. sen sen sen dedi nese iyi geceler dedik gitti sonra. ne düşüneceğimi bilemedim sözlük.

ha birde bunun bi kaç gün öncesinde en yakın arkadaşım rüyasında sadece beni gördüğünü söyledi ve bunun içinde o konuştuğum çocuğunda olduğunu söyledi iyiye işaret değildi yüz yüzeyken anlatırım sadece sanırım demişti. çok garip oldum lan sözlük.

edit: yazmayı unuttum o cocostar ın içindeki hindistan cevizi bana pilavı hatırlatıyor. yiyemiyorum sözlük.
eyy sözlük elalem tatil yaparken ben çıkmışım köyüme derse çalışıyorum çok dertliyim hadi tatile gidiyosunuz eğleniyosunuz güzel hoşta arkadaş neden bütün fotolarınızı atarsınız internete giden var gidemeyen var ya çok pis içerlendim adam havuzlarda diskolarda bilmem nerde bense oturmuşum statik çalışıyorum adaletin bu mu ey dünyaa sorarım sana!!!
şuan tam olarak comfortably numb kafası içerisindeyim.
seni çok seviyorum. herşeyinle. kardeşimde bıraktığım izle, şu an çalan şarkıda aklıma gelenlerine. yaşadığım yerde bıraktığın izlerle. bitanesin sen bitanemsin. canımsın cananımsın. hiçbir şey seni unutturamıyor. gel de unuttur kolaysa.
yazarın beklediği:
- challange accepted!
Gerçekten bilmiyorum, ne istiyorum? Şimdi kalksam buradan eve gitsem, evde kimse yok. Dönsem muhabbet etsem hep aynı, çıksam, insan arasam, bulsam, garanti değil. Yalnız çürümeye içim razı değil. Ama içim yalnız değil değil. Anlıyorsun ya sözlük. nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan yalnızca.
şu anda salonumda öten bir cırcır böceği var.

ışığı açınca susuyor ve ben ne yapacağımı onu nasıl bulacağımı bilmiyorum.
tam bi eziğim.

kuzenim arıyor, sabah denize gidelim diyor. tamam diyorum. ertesi sabah bi bahaneyle ekiyorum.
öğretmenlerim bizi unutma dediler hep. tamam dedim. hiçbirini aramadım, sormadım.
ta ne zaman halam aradı; sınavların bitince bize gel, biraz gez toz dedi. tamam dedim. gitmiyorum.
liseden mezun olurken bütün arkadaşlarım irtibatı koparmayalım dediler. tamam dedim. sadece 1-2 tanesiyle konuşuyorum.*
kendime söz verdim; yaz gelsin ya plaj ya spor salonu başka yerde durmam dedim. bi iki kere yüzmeye gittim, spor salonu evimin altında; uğramış değilim.
eniştemden kitap aldım. haftaya okurum veririm dedim. iki hafta oldu, yirmi sayfa okumuşum.
babam ehliyet al dedi. tamam dedim. unutmasını bekliyorum.
kardeşime söz verdim, hem madagaskar 3 hem buz devri 4 e gidicez dedim. buz devrine gittik dün, bakalım hayırlısı.
dedem akciğer kanseriydi, hasta yatağında söz verdim, "tıp kazandığımı gerekirse mezarına gelip söyleyeceğim" dedim. mezarını bir kez ziyaret etmedim.
sonra annem çöpleri dök diyor, tamam diyorum. ya üç saat sonra döküyorum ya dökmüyorum.
geçenlerde herifin biriyle kavga ettim. çarşının ortasında. seni bulup yine döveceğim dedim, söz verdim. iki gün önce adamı tekrar görünce sıvışıp geçtim.
yaz boyunca her gece bir film dedim. daha hiç izlemedim.

rabbime söz verdim. olma ihtimali çok çok düşük bi iş için; "şu iş olursa çok süper bi adam olacam, söz." dedim. tamam dedi.

o iş oldu hemde tam istediğim gibi oldu. ben hala tam bi eziğim.
Ben sanırm depresyona girdim... sevgilim bırakıp gitti ispanyaya 2 aylığına... yapayalnız kaldım... hayatta adil değil ki bugün o kadar ilk defa takatim kalmadı yolda düşüp bayılıyordum... evin merdivenlerini çıkmam 14 dakikamı aldı... Sevgilim ile sanırım her şey gitti yanımdan... ne şans var ne başka birşey... üstüne bir de sevgili partilere gidince insan ister istemez kıskanıyor... kısacası sözlük kötüyüm len! yapayalnızım...
keşke gözyaşlarım hiç akmasa...
eğer gerçekten de insanlardan, gece hayatından soğumak istiyorsanız gece mekanlarında çalışmalı ve sonrasında ayık kafayla çevrenize bakmalısınız. çok alakasız ama hüzünlendim ve ah ah eski hayaller vardı sakin sakin hayat falan onları özledim.
ted ve robin' in evlenmesini hala istiyorum.
Burnumu karıştırıyorum. Yok lan bu itiraf sayilmaz bunu herkes yapiyor.
Tam 4 yıl olmuş dün..
bütün gece yanımdan kovduğum kâh kolumda kâh elimde dolanan sivrisineğe sonunda teslim oldum lan. Evet bildiğin müsade ettim karnını doyursun diye.
En son ayak bileğime konan bu varlığı bu sefer kovamadım lan. Gariban doysun yazık kısa günün kârı diye düşündüm. Fakat arkadaş bi kondu gitmek bilmedi yahu harekette edemedim rahatsız olur diye. Hayvan cılızken bi baktım dana kadar olmuş. en sonunda yeteri kadar doymuş olacak ki o da çekti gitti.

Ne güzel sohbet ediyorduk halbuki. Damarlarıma çok ayıp oldu...