bugün

- içip içip kusma zamanım geldi sanırım. en kısa sürede tt arena ya kafa 1500 şekilde gidip deliler gibi böğürmem lazım.
- canım acaip kavga etmek istiyor bu aralar. bağırıp çağırıyorum. boğazlarım tahriş oluyor sesim kısılıyor ama yetmiyor.
- sex in her türlüsünü denedim. orgy denemem lazım en kısa sürede. ukte kalmasın lan.
- dünyanın her yerinden alınmış içkilerin şişelerini biriktiriyorum. arada açıp kokluyorum falan iyi oluyor. muz likörü şişesine süt doldurdum sabahları dikiyorum.
- gitarist bir arkadaşımdan fender elektro gitarını ve amfisini ödünç aldım. akşamları iş dönüşü 8 gibi falan apartmana konser veriyorum. bi yandan içiyorum ağızda sigara falan ergen modları.
- eve nargile aldım. çilek vanilya falan takılıyorum. küçüklerinden de mangal aldım. mangal olmadıkça kırmızı et yiyemiyorum.
- 2 gün sonra halı saha maçım var. halı saha için krampon dizlik tekmelik vs aldım. birilerine çift dalıcam ya hayırlısı. kemik sesi duymam lazım
- sağ kolumda, deri çelik titanyum vs tam 9 bilekliğim oldu. dirsek hizasına kadar takacağım sanırım.
- dünya sikime minare götüme takılmak hoşuma gidiyor. yaşlı gördüm mü tekmeleyesim, bebek gördüm mü baş aşağı sallayasım var. kızlara cimcik atmaya bayılıyorum.
kitap okumayı seviyorum sözlük.
ama aynı anda 2 3 4 kitap okumamın kitap okumayı çok sevmemle alakası yok. tek derdim kitapları unutup, boşta kalıp zihnimdekileri dinlememek. yatağımın ucunda 2, masamda 3, çantamda 2 kitap var. çantamdakileri okuyorum evet ama komidinin üzerindekiler acil durum butonu gibi, sadece zihnim konuşmaya başlayınca, kendi sesimi duyunca korkudan gidiyor elim o kitaplara. masamdakiler de öyle. hiç bir şey yapmazsam dilini bildiğim sözlüklerin tüm kitapların yazar yorumlarını okuyorum.

kendimden korkuyorum ben sözlük. sesimi duymamak için çift mp3le geziyorum. ya yolda yürürken şarjım biterse, ya zihnim bana seslenirse, ne yaparım o zaman. hemen diğer mp3ü çalıştırmam lazım. çift kulaklık konusuna girmiyorum bile.

önümüzdeki 6 ayın hafta sonu planı bile hazır. boş kalır uyur, uyanır bir şey düşünürüm diye korkuyorum sözlük.

çok sıkılınca saçlarımı sayıyorum o daha psikopatça. flüt çalıyorum bir de. yan flüt. çok güzel çalıyorum bence. ama kimseye dinletemiyorum sözlük. birisi olumsuz eleştirirse diye çok korkuyorum.

limon kolonyasını çok seviyorum bir de. sigara içmeyi de çok seviyorum. içmesem de oluyor ama ben içiyorum. bazen çok içiyorum midem bulanıyor. bir de işimi çok seviyorum sözlük, çok yoğun oluyor, sadece onu düşünüyorum.

sevdiklerimi kaybetmekten bir de mezarlıklardan çok korkuyorum. bazen sabah okunan ezan mı sela mı algılayamıyorum. korkuyorum, tanıdığım bir isim gelecek diye korkuyorum sözlük.

öyle işte, bazen çok karnım ağrıyınca ağlıyorum ben.
bakkala mach 3 almaya gittim. gözüm gilette 2 bıçaklıya gitti. fiyatını sordum 75 kuruş dedi. ucuz diye sevindim lan.

(bkz: fakir sözlük yazarları)
yarınımın uğur getireceğine inanıyorum.
az sonra işyerinden çıkıp bora ile buluşacağım sevgili sözlük. size ondan daha önce bahsetmiştim. ayak fetişi olan 19 luk bora. heyecan yaptım resmen 3 aydır görüşemiyoruz.üniversite yarı yıl tatiline girdi ve burda sonunda. ama yaptığı süpriz biraz kötü oldu onun için.itirafım şu ki , penis bölgem bakımsız bugün ve menimi tatlandırması için ananas suyu içmedim sabah. bunları öğrendiğinde ne tepki vericek çok merak ediyorum.bana şans dile bu gece için sözlük.
hitleri recep tayyip erdoğana benzeten insanlara karşı öfkem var sözlük
o kadar cahil ki bunu diyenler
hitlerin vatanını ne kadar çok sevdiğini anlamayacak kadar kapasiteleri düşüktür.
keşke benzeseydi.
ülkenin başına bunlar gelmezdi
şuan pkklıların hepsi
. olurdu.
erdoğan para derdinde ülkeyi satma derdin de
hitler ülkesini kullandırtmadı
kendi ülkesi onun gözünde bir taneydi
acaba tayyip için de öylemi.
bazen kendimi tanımıyorum.
la uzun süre hasta olmayınca hastalığın nasıl birşey olduğunu unutuyomuş insan onu anladım bugün. ölüyorum lan resmen. gözlerim akıyo böyle şıp şıp. allah belasını versin nezlenin. hergün sabaha iyileşirim umuduyla yatıyorum. doktorada gitmicem. o soğuk steteskobu sıcacık vücuduma değdirtmicem. yatçam kalkçam iyileşicem. sabırla bekliyoruz.

edit: imla
arkadaşlar biraz önce atv iç yapımlardan aradılar, haftaya kim milyoner olmak istiyor adlı yarışma için hak kazanmışım. haftaya çekimlerim var şans dileyin milyoncukları kazanım geleceğim. biraz genel kültür depolamaya gidiyorum.
henüz kısa sayılabilecek hayatımda hiç gerçek sevgilim olmadı ve en yakın arkadaşlarımdan, kardeşim dediğim insanlardan biri bana aşık sözlük.*
küçükken anneme hiç benzemediğimi farkettiğimde büyüyünce tıpkı onun gibi olacağım diye hayal kurup inanırdım. her hareketini taklit eder tıpkı onun gibi bakar hatta onun gibi giyinirdim. ne yazık! küçükken düşlenen hiçbir zaman büyüyünce resmiyete geçemiyor. tek bir fotoğrafı vardır elimde. saçlarını yeni kapattığı zaman 1977 yılına ait önden çıkan bir tutam saç ve önden bağlanmış bir eşarp. babamla o an tartıştıkları için suratını asmış ama öyle güzel ki hiç doyamam bakmaya bu yüzden. ve her vesikalık fotoğraf çektirdiğimde, yıllardır biraz onu anımsatabilmek için ve sırf ona benzeyebilmek için fotoğraların renkli olmasından nefret ederim. çünkü sadece siyah beyaz fotoğraflarda ona benzeyebiliyorum. ondan aldığım tek şey dudağımın üzerindeki ben.
tek bir gen aktarımının olmaması beni nasıl hüzünledirmişti bunu ilk farkettiğimde. hiç annesine benzemeyen bir kızın, bütün çocukluğu boyunca ona benzeyeceğini hayal edip büyüyünce bunun olmadığını kavraması korkunç bir hayal kırıklığıdır. sadece yüzüm değil; karakterim, huylarım, hatta diş yapım bile ona benzesin isterdim. diş yapısı çok düzgündür ama gülerken biraz kayar. öyle güzel olur ki gülerken lütfen lütfen lütfen hep gül derim. ama o tebessüm etmeyi daha çok sever, bense kahkaha atmasını isterim. bir ara ben de tebessüm etme denemelerine girişmiş ama başarılı olamamıştım. o kadar çok gülerim ki dudak kaslarıma baskı uygulamam söz konusu olamaz.
bugün bir fotoğraf çektirdim. uzun bir zaman sonra baktığımda annemi gördüm fotoğrafta. büyük bir sevinçle annemi çağırdım anne tıpkı seni anımsatıyorum baksana dedim o kadar mutlu oldum ki bi süre şarkı dinleyerek oyun oynadım annemin karşısında, allahım onun karşısında aptallaşmak bile mükemmel bir duygu. ona karşı duygularımın bu kadar yoğun olmasının sebebi sanırım hiç benzemiyor olmamızdan ve ona hayran olmamdan kaynaklı....
babam anneme aşıktır. hala aşık olması sürekli dalga geçmemize sebep olsa da onu ailede en iyi anlayan benim. çünkü ben onun kızıyım. gen aktarımımız yüzde yüzdür. beynimden geçen en ücra köşede kalmış düşüncelerimiz bile babamla benziyor. fiziki yapımızı söylemiyorum bile. makyaj yapmadığım ve saçlarıma özen göstermeyip bir paçoz gibi dolaştığım zamanlar, plansız bir şekilde aynayla gözgöze gelince babamı görüyorum sanki. o kadar benziyoruz ki bir elmanın iki yarısıyız.
ona bakınca sabırsız bünyem sakinleşiyor biraz. demek ki ben de yaşlandığımda böyle olacağım diyorum. inanılmaz bir sükunet halinde, her sözü tecrübenin damlalarıyla bezeli, ağır ve artık sakin. o da yorucu bir gençlik yaşadı...
şu dünyada anne önemlidir evet ama bir anneye bir kız evladın hayranlık duyabileceği her şey verilmişse, o anne çok farklı bir anneye dönüşür. sadece anne değildir, özeldir, rol modeldir, ilham kaynağıdır, ruhu geliştiricidir.
işin tuhaf yanı küçük kızkardeşim annemin yüzde yüz kopyasıdır. sırf bu sebepten hiçbir zaman ablası olamadım. hep o benim ablam oldu. hala da öyledir. en tuhaf yanı ise annemin diş yapısı ile onun diş yapısı birebir aynıdır. ikisini karşıma alıp defalarca güldürüp kahkahalara boğulmuşumdur. kopya gibiler. ve yıllar sonra bir gün annem benden önce ölürse, sanırım kız kardeşim abla değil annelik yapacaktır bana... bütün bunları yazıp kendime neden acı çektirdiğimi bilmiyorum. annemi seviyorum...
hiç düşündün mü, hiç bilmesen de şu berbat hayatının en mutlu anını çoktan yaşamış olabilirsin ve geleceğinde hastalık ve acılardan başka bir şey olmayabilir.

* - ben günü gününe yaşıyorum sadece.
- ben arada günleri atlıyorum galiba.

* - burada olduğuna inanamıyorum.
-burada değilim.

* kadeh gibi bir şeyin var mı, çünkü kalbim kanıyor.

* akıl, en zayıf olduğu gecelerin sabahında hiç olmadığı kadar güçlüdür.

* - hiç bir ceset gördün mü?
- sadece kendiminkini.

* - gidecek bir yerin yok mu?
- sonsuz sayıda gidecek yerim var benim. sorun nerede kalınacağı.

* içeride olmak komik, değil mi? çünkü içerideyken aslında hala dışarıdasın. ve dışarıdayken de içeridesin çünkü her zaman kendi kafanın içindesin.

* yani geleceği tasarlayınca "şimdi" makul hale mi geliyor?

* şu anla ilgili tek sorun aslında böyle bir şeyin var olmaması. çünkü şu an gelecektir ve gelecek de geçmiş.

* biz bir fikiriz sadece.

* ben geçmiş yaşamımda ölüydüm.

* ilk kurbağa kendini sudan dışarı atıp bir eş bulmak ya da bir yırtıcıyı duraksatmak için ses tellerini görevlendirdiğinde o ilk vıraklamasının dünyadaki bütün lisanlara ve edebiyata doğru evrimleşeceğini hiç hayal etmiş midir? elbette hayır. ve nasıl ki o kurbağa shakespeare'i hiç tasavvur edemediyse biz de kaderimizi asla tasavvur edemeyiz.

* sen aslında var olmuş ve var olacak herkessin. ya da her şeysin.

* temelde benim söylemek istediğim birkaç yumurta kırmadan omlet yapılamayacağı ve insanoğlu sadece kırık bir yumurta.

* buradan anlaşılıyor ki kaç tane kitap okumuş olursan ol bu dünyada, asla, asla ama asla anlayamayacağın bazı şeyler vardı.
12 saat sonra anlamak zorundayım sözlük!
sıkılıyorum ya.
baya ciddi ciddi sıkılıyorum yani. öyle böyle değil , büyük sıkılıyorum ama ya.
yani sıkıntı bok gibi bir şey olsa hatta bok olsa mesela bütün lağımları doldurur , bütün umumi tuvaletleri zengin ederim öyle bir sıkıntı ya.
ya şurada analojinin gözünü yararcasına sıkılıyorum , kurduğum cümleye bak ya.
sıkıntı;
şişman,
iri,
iri-yarı,
irice,
genç irisi,
genç obezi,
sadece obez,
yaşlı obez,
olgun obez
sarışın bir abla olsa karşılıklı oturup rakının şalgamın dibine vururum diyorum ya.
esmer de olur.
aslında ümit besen bile olur ya. sonuncusu olmadı.
neyse,
öyle bir sıkıntı işte ya.
ondan sonra analojiye bakarım analoji mi diye bir de karşımdakine bakarım karşımda mı diye.
çünkü değilse sıkıntı.
5 gün oldu duş almayalı, kafam koktu ama tenimde pis bir durum yok. erteledikçe zorlaşıyor bu iş. bu sürecin uzamasından korkuyorum. temennim yarın buna bir son vermek, bakalım hayırlısı...
çok ciddi bir ilişki istiyorum sözlük, şöyle sevgilimle takım elbise giyip sokaklarda fink atmak istiyorum.
(bkz: seviyorum lan) *
itiraf ediyorum ilgi istiyorum! Sevdiğim kişi bunu hep istediğimi söylediğimde bunaltıyorsun beni diye düşünüyor ne yazık ki... Depresyona girmemek için önümde bir viraj var sanırım ve bu virajı nasıl atlatıcam bilemiyorum... Korkuyorum, girip de kaybolmak var içinde...
itiraf ediyorum kimseye güvenmiyorum sözlük.
yalnızım... çoooookkk yalnızım...
sözlük sorun bende biliyorum ama bu sorunu nasıl aşacağımı bilmiyorum insanlara bağlanamıyorum güvenemiyorum sözlük
artık onu sevmesemde bilgisayara giriş şifrem bile halen eski sevgilimin ismiyle bitiyo
sevgilim olsun mu acaba diye soruyorum kendime sonra sevgili olunca nolcak bea diyorum
nasıl sevgili oluncağını bilmiyorum sözlük garip ama gerçek bütün sevgililerimle kanka gibiydim ben
naz niyaz sakin hanımcık ayakları yapamıyorum ben olduğum gibiyim yani kendimdende ödün veremiyorum
hayatımda kimse beni kısıtlayabilmiş değil aşık olmadım henüz daha nasıl olunur onuda bilmiyorum
insanlara dikkat etmiyorum konuşurken yüzlerine bile bakmıyorum farkettimde
garip hayallerim var sözlük evlenip çoluk çocuğa karışmak yada iyi bir iş sahibi olup kariyer yapmak en büyük korkum
normal insanlar bunu istiyor galiba ama ben bir yere bir işe aileye bağlanıp tıkılıp kalmak istemiyorum sözlük
türkiyenin heryerini gezdim bu yüzden aradığımı bulamadım ne aradığımıda bilemedim
şimdide yurtdışına taktım kafayı sözlük böyle bir jamaika yada amerika ya falan gidicem galiba
genç yaşta ölmek istiyorum bide ben kendimi yanlız hissedip yanımda birini aramadan birine muhtaç olmadan ölesim var
çok korkuyorum sözlük birilerinden maddi manevi bişey istemeye istemektense ölürüm o derece
bide beni sevenlerinde değerini bilmiyorum yada farketimiyorum sözlük
güvenmiyorum inanmıyorum sevgilerine gerçekçi gelmio bağa arkadaşlıkları dostlukları hep bi kazık yicem korkusu var bende
tamam olsun lan kazıkta yemeyi kabul edip kuruyorum ilişkilerimi olmuyo bu seferde sevemiyorum sözlük
duygusal dram romantik işlere filmlere gelemiyorum ben sözlük öyle filmler izledimmi resmen moralim bozuluyo
duygu sömürüsünden nefret ederim ben sözlük ağlayan kadınlara yada erkeklere yada sevgilisinden ayrımış kız arkadaşlarıma bile böyle bakıyorum annem ağlasa bile çok sert eleştirilere tutuyorum acımasızlaşıyorum sözlük
bu arada hayatımda 3 yada 4 kez ağlamışlığım var kimse görmedi ama kendimden utandım kendime kızdım o derece
bilmiyorum sözlük ya piskoloğa bile gittim hayatı ciddiye almamı söyledi
ciddiye alamıyorum be sözlük ne biliyim ölüp gitcez bea sonuçta
para için aşk için bi ömrü yiyip bitirmeye ne gerek var yiyelim içelim gezelim görelim diye bakıyorum
bence insanlar hayatı çok ciddiye alıyo bea sözlük ağlıyolar zırlıyolar acı çekiyolar falan
sınavlara falan harıl harıl çalışıyolar iyi bir iş sahibi olmak için
ne biliyim kızlar istedikleri adamla evlenmek için olmadıkları biri gibi davranıyolar
yanar döner dünya be sözlük ben kendimi kasamıyorum başkaları gibi
yadırgıyorum yani ama sorun bende biliyorum sözlük hayattan kopuğum ben öyle işte.
hande yener sinan akçıl düeti atma'yı dinliyorum. evet dinliyorum. tamam normal şartlarda gogol bordello , goran bregovic , rolling stones, ac dc falan dinlerim ama * üç beş kere üst üste hande yener ile sinan akçıl düeti olan bu şarkıyı dinliyorum. engel olamıyorum amk. güzel yani şarkı. bilmiyorum sözlük çok kararsızım. popüler kültür bağımlılığı mı var acaba ? hem bağımlılığın ilk kuralı kabul etmekmiş. evet ben bir bağımlıyım. *
bazen altıma işerim. hassiktir. çok kötü oldum lan.
eve aylar sonra tatile geldim ve beni çok özleyen annemin iyi niyetini kullanıyorum sözlük.

canımın çektiği şeylerden kendimce bir yemek listesi yaptım, her gün en sevdiğim yemekleri yaptırıyorum ona.

börekli tatlılı oohh mis..
dışlanıyorum sözlük.
sebebi mi? kankacılık oynamamam... kimliği belli reyizin suyuna gitmemem, geyik muhabbeti yapmamam. umrumda mı? değil. bir topluluğa girmek amacıyla olmadığım biri gibi davranmak yerine, dışlanmam daha iyi.
ha, elbette benim de dışlayacağım zamanlar gelecek. ne derler? kısasa kısas...
şu an çaylak olduğum için çok kızgınım.
çünkü ben ilk defa çaylak oldum. ve gereksiz bir insanın iğrenç derecede sapkın bir fikrini eleştirdiğim için çaylak edildim. ona hakaret de ettim evet ve bunu gayet haketti. kızgınım sana sözlük ben seni benimsemiştim.