bugün

yazarların normal bir insanda olmuyan alışkanlıklara sahip olmasıdır.

evde kesinlikle tüm kıyafetlerimi çıkartmadan tuvalete giremem.
burun deliklerini ıslatmadan uyuyamamak.
her gün bilgisayarın başına oturup ilk önce haber365 te haberlere bakmak.
kulak kaşırken pamuklu çubuğu ıslatmak.
tuvalete telefonsuz girmem. Sanırsın çok arayanım var hayır sadece okumadan yapamıyorum.
uykusuzluktan olup gebersem de elimi legen kemigime koymadan uyuyamam. su zamana kadar bu ilginc aliskanligi bir tek kendimde gormus olmam da bana kendimi cok yalniz hissettiriyor ve evet, agliyorum su an.
Apartmanın dış kapısının anahtarını hep yanlış seçmem. En az 1000 kere görmüşümdür anahtarı ''alışmış kudurmuştan beterdir'' hesabı hep yanlışını takmaya çalışıyorum, bu bende alışkanlık oldu işte.
ellerimi yıkayıp krem sürmeden yemeğe ve derse başlayamıyorum.
uykuya dalmadan önce yaklaşık 15 dakika taşaklarımı kaşıma alışkanlığımdan kurtulamıyorum bir türlü eğer yapmassam uyuyamıyorum.

arkadaşım niye eksiliyonuz olmuyo işte uyuyamıyorum.
osururken elimi götüme götürüp sonra elimi koklayışım.
koparmadan en fazla ne kadar çıkarabiliyorum diye deniyorum her seferinde.
yaşamaktır. acayip bir alışkanlığım hatta ve hatta bağımlılığım vardır yaşamaya karşı.
eğer yatak da hatun yoksa ( evet arada bi olmaya biliyo ) yastığa sarılıp uyurum, bazen onu bacak arasına kıstırır, bazen sırtıma koyar, bazen üstüne çıkar, bazen de kılıfını söküp hunharca.. lan neyse yastığa sarılırıp uyurum işte. olmazsa olmaz gibi bişey. böyle de ilginç alışkalığım vardır. bazen 2 yastık da olur. grup takılırım he. yalarım tüylerini..
mal paratoneriyim. cidden nerde mal var karşıma çıkıyor. bu da bana koyuyor.
moralim bozuk olduğunda yada hüzünlendiğim zamanlarda kendimi çizime veririm. karşımda ki kişiyi kıramadığım için hıncımı resim defterimden ve kalemlerimden çıkartmaya çalışırım.
Özellikle final dönemlerinde tınaztepedeki fakülteye gitmek için sadece 671e binerim. Normalde otobüs ayırt etmem ama final dönemi böyle işte napayım tuhafım.
-eğer yeni kitap aldıysam benden başka kimse o kitabın ilk okuyanı olamaz.
bu konuda tutucuyum.

-dişlerimi fırçalarken salak salak şarkı mırıldanmaya çalışırım.

-evden çıkmadan önce üç kulu bi elham okuyup asonsörle dış kapı arası bunu devam ettirim olabildiğince yavaş okurum.

-sağ işaret parmağamı sürekli çıtlatırım.

-sessiz ortamlardan sağır olurum.o ortamda 1 dakikadan fazla oturamam.

-sevgilimle buluşmaya giderken parfümü sadece kulak memelerime ve bileklerime sıkarım ki abartmayımda boğulmasın diye.

-odamı uyumadan önce muhakkak kilitlerim.(annemde yedek anahtarı vardır yangın,deprem gibi durumlar için).

ilginçmi bilmiyorum ama böyle yani.
Uzun olan yazıları bırak, başlıkları bile okumaya üşenmeleri.
ışık kapalı oturunca daha mutlu hissetmek, bunu her gün yapmak. ayrıca tasarrufta sağlıyor, iyi bir alışkanlık...
kapısı açık odada veya herhangi bir yerde uyuyamamak.
sabah kahvaltısında, sahurda(an itibari ile ramazanda olduğumuz için), kafede vb. yerlerde asla çay içmem. çok zorda kalırsam eğer en fazla 1 bardak içebiliyorum. sevmiyorum sevemedim gitti.
kol dirseklerini yalayabiliyor olmaları.
tuvalette geçirilen zamanı bir eksi olarak görür ve bu zamanı değerlendirmeye çalışırım. Tuvalete girerken yanıma test kitabı alıp test çözerim.
Günde 4 saat uyurum ne eksik ne fazla.
Sabah kalktığımda karın kaslarım, yerimden kalkmama izin vermeyecek kadar ağrıyana kadar yarım mekik çekerim. Hay aklımı sikeyim. Öyle baklava falan olmasa da şerbeti damlamış kadar oluyor.
Her gece yatmadan önce çorap giyerim ne olursa olsun ayaklarımı iyice kapatırım. Sanki gece biri gelip ayaklarımla oynayacakmış gibi hissederim.