bugün

attila ilhan şiiri.

eylül'ün cesedi çamurda yatıyordu
gülhane parkı'nda bıçaklamışlar
cesedin ağzından kan akıyordu
kıpkızıl sakalları uzamıştı

suna su karanlıktan korkuyordu
sıçramış uykusundan uyanmıştı
kalbini sımsıkı elinde tutuyordu
eylül'ün gözleri camlardan bakıyordu
kirpikleri yoktu dökülmüştü
suna su kalbinden korkuyordu

her sene bir eylül bıçaklanır
ufuktan martılar dökülüşür
sonbahar istanbul'dan utanır
kanlı ellerini saklar utanır
elleri bir serçe gibi üşür
ben hayallerimden utanırım
suna su parça parça uyanır
bulutlar parça parça düşünür
her dakika bir roman yasanır
her dakika bir yola düşülür
öpüşülür öpüşülür öpüşülür

ufuktan martılar dökülüşür
denizin gözü kanlanmıştır
içimdeki volkan uyanmıştır
istanbul külrengi yıkanmıştır
ben yalnızlığımı giyinirim
suna su hayallerini giyinir
ellerine eylül bulaşır
kalbini bir yerlere koyamaz
düşünür düşünür düşünür
attila ilhan şiiri.. kaptan'dan: ''... suna ile imkansız bir aşk yaşamıştık. o cok gencti, bense avare ve parasız. kimbilir kaç şiir, kaç mektup yazdım. bu şiirlerin okuru ne dereceye kadar etkiledigini, yıllar sonra yasadıgım bir olay gösterdi.. bir söyleşi bitiminde dinleyiciler arasından sıyrılan bir hanım yanıma yaklaşıyor, diyor ki 'şiirinizi yıllar önce tanımış, sevmiştim. şimdi bir kızım var,adı suna su' '' ..