bugün

charles dickens'ın iki şehrin hikayesi romanını çoğu kişi bilir. o romandan çok ders çıkar; dünyanın her yerinde ve her zaman kendini devrimci olarak tanıtan tiplerin çapulcu, kıt akıllı ve ayak takımından oldukları, herkese hak ettiği şekilde davranılmasının gerekildiği vb. ama benim çıkardığım en büyük ders ayak takımının gücü elinde bulundurduğunda neler yapabileceğidir.

stop white genocide bir proje. apartheid sonrası her yönden çöküşü geçen güney afrika cumhuriyeti'nde siyahların beyazlara yönelik şiddetine dikkat çekmek için başlatıldı. apartheid rejiminde yaptıkları acitasyonla dünyanın dikkatini çekmeyi başarmış ve rejimin çökmesinin yolunu açmış siyahların ezici sayısal üstünlükleri nedeniyle gücü elinde bulundurdukları ülkede, rejimin çöktüğü 94 yılından bu yana afrikaner direniş örgütü'ne göre 2000'den fazla insan beyaz oldukları için, daha da önemlisi yıllar boyu sırf siyah oldukları için ezildiklerini iddia eden siyahlar tarafından öldürüldü. bu rakamın 70.000 bile olabileceğini iddia edenler var. zenci devletine göre ise bu sayı 1500 civarlarında.

nelson mandela denen batı uşağı elemanın partisi anc'Den bir üst düzey yetkilinin, küçücük siyah çocuklara daha birkaç yıl önce ''boerları (beyazları) öldürün!'' şarkısını okutması bu cinayetlerin basit toprak meseleleri, cahillik veya eğitimsizlikten kaynaklanmadığının somut kanıtlarından.

52 milyon nüfuslu güney afrika cumhuriyetinin yaklaşık yüzde 10'u beyaz. çözüm ancak ve ancak bu beyazların oranına göre belirlenmiş bir toprak parçası üzerine kurulacak afrikaner ülkesinin oluşması ya da apartheid rejimine geri dönülmesi ile çözülecektir. üçüncü bir seçenekte ise şiddete şiddet ile karşılık vermek gibi hoş olmayan bir ihtimal var ki bu diğer iki ihtimalden daha güçlü.

http://www.youtube.com/watch?v=QAebOPGpp0k

görsel
görsel
görsel
görsel
görsel