bugün

Her beyaz yakalının hayatında en az bir kere yapmışlığı vardır heralde.

Yapıldı kardeşim.
Salonların en sevdiği üye tipi. Parayı peşin verip salona gitmeyenler.
- spor salonunda daimi olarak bir iki tane üçgen dolanır.
- fit ve yaşar alptekin taytlı bir iki tane kız dolanır. Hubble teleskobunun merceği gibi doğrudan “zoom” atarsın..
- o gün, spor salonunun kampanyasının son günüdür.. veya iki gün önce bitmiştir ama danışmadaki kız, bizi o kampanyadan yararlandıracaktır..
- danışmanın oradaki büfede kreatinler, protein tozları falan satılır. Şimdi bunları içtiğinde, yağları hücrelere itiyordur… eee? işte 15 dk sıkı çalışsan, 1 saatlik kası yaparsın.. güzeeeeel.. evde de tavuk yiyeceksin ama haşlama olacak.. olsun, karabiber dökeriz üstüne.. sonra? Sonrası sen de üçgensin, kızlar teklif edecek… tabii, ben babamın hayrına 15 senedir boks yapıyorum, hoca bu yaşta kemiklerimi kırıp elime veriyor.. omuzlarına bakıp “iyisin” demenin bedeli çok ağırdır.. hangi spor salonunda, dersten çıkan öğrenciler yüzüne, acıyan pazularına, kaburgalarına buz bassın diye buzdolabı koyuyorlarmış, bir soralım bakalım..
- kart uzatılır. Hayır biz taksit yapmıyoruz, kampanya zaten peşin ödemeler içindi, ama banka kendisi üç taksite kadar yapabilirmiş (yalan tabii)… kararını verdiğin anda o “her konuda kolaylık sağlayan” kız bir anda kurumsal kimliğe bürünmüştür.
- salona dört kere gidilir, kızlar sana yüz vermemektedir, 500 tane yarım mekiğin çekilecek bir tarafı yoktur, özel ders almadığında hoca seni bir yerine takmamaktadır, sadece program yazıp eline vermektedir, akşam da evde dizi vardır.
götüne dambıl giresiceler zorunuz neydi.