bugün

hicbir s.kim olmayan yazardir.
sosyal medya kullanmiyorsunuz diye kendinizi bir b.k zannetmeyin.
farkli filan degilsiniz, farkli oldugunuzu zanneden kucuk dunyalarin kucuk insanisiniz.
efendim canım?

sosyal medyayı mantıklı bulmayan, kullanmaktan keyif almayan yazardır.
Facebook Türkçe olmasıyla beraber sıkmıştı beni, 2011 den bu yana doğru duzgun Facebook, son 1 senedir ise twitter kullanmıyorum. insta ve uludağ.
farklı olma çabansında değilim, kullanmamak bir ayrıcalıkta değil.
-kullanmayı bir ayrıcalık olarak görecek kadar az ise beyin nöronlarınız, orasına birşey demeyeceğim-
(bkz: sözlükten başka hiçbir yerde hesabın olmaması)
Tabike ben :p
(bkz: cool olmak)
aynı zamanda sosyal medyanın da kendisini kullanmasına izin vermeyen yazardır.
içinde bulunduğum yazar grubudur, nedeni ise ilk facebook popüler olmaya başladığı zamanlarda üye olup takılırken o zamanki sevgilinin bazı resimleri paylaşmasıyla diğer yedek olan ve 2. yedek olanın bunları görmesiyle küçük çaplı gerilime neden olmuştum. işte o zamandır sosyal medya kullanıp reklam yapmam. Tavsiyem kullanmayın.
şiir falan yazar dergide ya da kitap yazar. sözlük yazarı filan olduğunu öne sürenler var. itibar etmeyiniz efem. ne yani sözlük asosyal medya mı gardaş?
Arada bir bakıyorum oda belli sayfalara onun haricinde boş bir yer oldu sosyal medyalar iyice. Yok birşey diyorsun thugg lofeee diye birşey diyeniydi yok küfredip ahahaha nasılda mal etdim diye sevineni değişikleri gibi kişiler bıktırır. O yüzden 1 2 sayfaya arada bir bakıp çıkarım facebook da.
ben. cidden zaman kaybı oluyor. tabii amacı karı-kız veya erkek kaldırmak isteyenler için gayet neşeli bu platformlar. e zaten onları da beceremeyince kapattım amk alayını :(
asosyal bir eziktir buyuk ihtimalle.
evet sosyal medya kullanmiyorsunuz bravo size hemen madalya takmamiz lazim.
bir de cok matah bir b.k yemis gibi 'ufff ya feysbuk hep ergen kayniyo' demeleri yok mu agizlarina terlikle vurasi geliyor insanin.
facebook'ta birsey paylassaniz s.kleyen yok tabi sizi, sizde haklisiniz yani b.k atmakta.
tipini siktiklerim.
Büyük ihtimalle, günümüzde enderde olsa, varolan yazardır. Mesela, ben. Özel bir sebebi yok. Aslında fantastik edebiyat forumlarının en iyilerinden birinde uzun yıllar aktif yer aldım. Hatta bitmiş edebiyat proje çalışmalarımız bile oldu. Ama genel olarak karşımdaki kişiyle bir çay içmeden arkadaş dost ya da ilişki kuran biri değilimdir. Vaktim olduğunca hemen hergün biriyle de görüşürüz. Yani sosyal medya kullanmamak asosyal olmayı gerektirmez. En çok sosyalliği başka daha klasik yöntemlerle sağlamaya çalışan yazardır.
etliye sütlüye karışmak istemeyen yazardır.evet.

not : araştırmacı şair yazar aydinoglu kesinlikle doğruyu söyledi.evet.
facebook, instagram, twitter, swarm vs. yaklasik 6 aydir kullanmiyorum hepsini kapattim. medyada sosyal olmak iyi birsey fakat kafanizi kaldirip etrafa bakmaniza mani oluyor.
benimde dahil olduğum topluluk. whatsapp dahil hiç bir sosyal medya kullanmıyorum açıkçası telefonum pek modern sayılmaz ama yinede 20 yaşında bir üniversite öğrencisine için bile sorun değilse kimseye sorun olmaz sanırım. sebebi dünya gündeminin sürekli değişmesinden dolayı sadece yarım saatte bile dünyayı yakalayabilmem bu nedenle sürekli gündem takibinin gereksiz olması ve sohbetlerin de zaman kaybı olması 2000li yıllar gibi sms ve direk aramayla iletişim kuruyorum bana yetiyor bu. bir sözlük hesabı ve travian oyun hesabı ile gayet iyi gidiyorum. (bkz: mağara adamı)
Kullanmayı tercih etmeyen yazardır.
Benimdir. 3 yıl önce toplam 1,5 yıl kullandığım facebook hesabım vardı ve kapattım. Iyikide kapatmışım. Kim kiminle nerede ne yapıyor, ne pişirip yiyor ve daha nicelerini görmekten bıkkınlık gelmişti. Elbette herkesin kendi seçimi. Bana göre özel hayat özel kalmalı. Sözlük ve whatsapp bana kâfi.
Daha iki yıl oldu olmadı bu sosyal medya ayağı. Bizim gençliğimizde böyle şeyler yoktu ki. Vallahi birşeyi gençlikte, çocuklukta kavramazsan ilerde de olmuyor. Allah tan da eskiden yokmuş. Top oynardık, gezerdik, yüzmeye ve balık tutmaya giderdik. 10 kişi beraber oturup gezerdik. Ulan şimdiki gençler birbirine selam bile vermiyorlar. Birbirlerine ihtiyaçları yok ki selam versinler.
saksıda çiçek gibidir. sakın inciltmeyinn koparmayın..
Kendilerini takdir etmek isterim. Şahsen ben dün gece itibari ile hayattan kopmuş vaziyetteyim.
toplum içerisinde rahat hareket eder.

görsel
Aranızda "Facebook" ve "Twitter"e takılmayan herhalde kalmamıştır... Gerçi merhum Ecevit "herkesin evinde bilgisayar yok" demişti hatırlayan moruklar çıkacaktır şimdi içimizden, ne güzel günlerdi 56k modem ile bıçak sırt internete bağlanmak falan ama artık evde değil cepte gezdiriyor insanlar.

neyse şimdi elektronik zevzekliklerle kimsenin o değerli vakitlerini(!) harcamayayım, bendeniz bu "paylaşım" numaralarıyla ilgilenmiyorum efendim. ne facebook ne twitter ne de instagram kullanıyorum. kendi isteğim ve şerefimle çağdışı kaldım!

Bir büyük nedeni daha var tabii: Fikirlerimi ifade edecek bir mecraya sahibim çok şükür, 7 gün 24 saat istediğim gibi sözlükte yazabilirim... Twitter'in hepi topu yüz kırk vuruşluk kıskacına mahkum değilim. (Gerçi bunu kırmak için arka arkaya kırk "twit" atan da var.)

"Sosyal medya" tabir edilen bu ortamlar, aslında asosyal, problemli, odasından çıkmayan, anasının tepsiyle yemek getirmesini bekleyen yüz kırk kiloluk genç psikopatların oyun alanı haline geldi. Ya da pis sakallı, tipsiz, tiroidi bozuk kılçık gibi oğlanlar bu ortamları "ruh çöplükleri" olarak kullanıyorlar. "Hacker" tabir edilen bilgisayar korsanları da bunlardan çıkıyor genellikle.
Fikir olduğunu sandıkları birtakım abuklamaları, ya da en galiz küfürleri, en basit "imla kuralına" da uymayı beceremeden sallıyorlar gidiyor...

Yirmi birinci yüzyılın ilk yarısının küresel hastalığıdır bu! ikinci yarıda neler çıkar bilemeyiz, ben yaşıyor olur muyum orasından da emin değilim.

Fakat bilenler varmış... Gelecekten gelen adamlar!

Şimdi birtakım zıpırlar Facebook ve Twitter'de bunları teşhis etmeye çalışıyorlarmış...

Öyle ya, Amerikan sineması "zaman içinde seyahat" enayiliğiyle bu kadar kafanı şişirirse, çocuklara yönelik eğlencelikleri kazık kadar insanlar ciddiye alıp seyrederlerse, geçmişe gidenlere inanıyorsan, gelecekten gelenlere de inanırsın.

O zaman abullabut yürüyen birtakım sarsak uzaylı canavarlara da inanırsın, onları izleyen siyah elbiseli adamlara da.

Arayanlar herhangi bir sonuca ulaşamamışlar ama umutlarını da tüketmemişler. "Kehanetlerin" izini sürüyorlarmış, örneğin Papa'nın herhangi bir yere gitmesinden altı ay önce "Papa bilmem nereye gidecek" diye twit atan, zaman yolcusu olabilirmiş!

"Meral Akşener cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamayacak" dediğim için ben de belki gliese 581b gezegeninden gelmiş olabilirim ha?

Yok yok, gerçeği söyleyeyim, 2084 yılından geldim. Üzüleceksiniz ama haberini de vereyim, o tarihte CHP gene muhalefette!

Şaşırtıcı olan, Amerika gibi "çocuk ruhlu" bir toplumun, bu saçmalıkları Avrupa kültürüne, durmuş oturmuş, eski ve köklü toplumlara, onların derli toplu gençlerine de sıvayabilmiş olmasıdır... işte kültür emperyalizminin gücü budur.

Gerçekten de dünya genel bir "dıngıllaşma" süreci içindedir. Düne kadar hayal bile edilemeyen bir elektronik devrimi ve düne kadar kimsenin tahmin etmediği genel bir vasatlık, cahillik, basitlik, zevksizlik ve kafasızlık dalgası...

O kadar böyle ki, tıraş bıçağı yapan herif bunu "quantum" adıyla satıyor.

"bilgi" denen nane, böylesine ulaşımı kolay, böylesine paçalardan akarken ampul kafalı yobazların "population boom" yaşamasını ise hala hayretler içerisinde izliyorum orası ayrı konu...

Bir de "uçan Türk Sabri Bey" vardı ya, hatırlıyor musunuz?, the flying Turkish man... O da uçma yeteneğini quantumla açıklıyordu, uçarken de "Allaaah" diye bağırıyordu.

ulan nerde, ne yapıyor acaba şimdi?

Kendisini bulup bir sorsalar bari, akşener yüzde kaç oy alacakmış 2019 seçimlerinde?

Bazı başka "uçan" Türkler "rte ile başabaş gidiyor" diyorlar da, ciddi ve güvenilir olduğunu utanmadan tasdik eden yandaşları da var...

Uçma konusunda bendeniz Türk Hava Yolları'yla yetiniyorum efendim, sağlıklı olan da budur.
(img:#1874203)
Benimdir buyrun.
Random gülüşler..
Ben bu yazarı 22-23 yaşında sanıyordum, Değilmiş. *